Yaklaşık 15 dakika sonra kulübeye varmıştık. Chae benim için kapıyı açtı.
—Buyurunuz Leydim. dedi havalı bir şekilde.
—Teşekkürler Leydim. diyerek içeri girdim bende.
İçerisi tahta döşemeliydi çok güzel bir havası vardı. Kuytu köşelerde bir yerdeydi kulübe fakat bana daha çok her şeyden uzaklaşmak için güvenli bir yer olarak gelmişti.
Ayrıca dekorlar fena değildi. Bana Chaeʼyi anımsatıyordu her bir mobilya. Pek pahalı değillerdi ama değerli gözüküyordu.
—Burda mı yaşıyorsun?
—Yani öyle denebilir. Genelde günüm burada geçiyor.
—Tatlı bir yer. dedim gülümseyerek.
Sonra tekli koltuklara oturduk ve Chae bize içki koydu. Daha önce içmemiştim ve tadını merak ediyordum.
Bir yudumda bitirdim ve o an boğazımda fazla bir acı hissettim.
—Vay canına bu çok acıydı.
—Ya da hızlı içtiğinden öyle geldi. dedi gülerek.
—Sanırım öyle.
—Evet anlat bakalım.
Derin bir nefes aldım ve kursta bahsettiği buluşma kağıdını sonradan bulduğumu ve daha sonra eşimin balo kartını vermesini ve planlanımdan bahsettim.
—Buraya gelmemizi planlamamıştın sanırım.
—Aslında evet ama daha sonra ben bir şeyler düşünürüm. Şuan vaktimi seninle geçirmekten mutluyum.
Kafasını öne eğmiş gülüyordu, utanmış gibiydi ve onu daha kızartmak istedim. Elimle yüzünü kaldırdım.
—Benim için özelsin Chae. Neden bilmiyorum fakat seni ilk gördüğüm andan beri gözlerimi senden alamıyorum. Seni gördüğüm her an heyecanlanıyorum ve vücudum tamamen uyuşuyor.
Gözlerimin içine bakıp lafımı bitirmemi bekliyordu. Daha sonra yanağındaki elimi ellerine koydum. Yüzüne bakamayacak kadar heyecanlıydım. Bir yandan elleriyle oynuyor diğer yandan konuşmaya devam ediyordum.
—Sen olağanüstüsün. İyi hissetmem için sana bakmam bile yeterli. Seni yanımda hayal etmekten çok sıkıldım. Benimle olmanı benim yanımda olmanı istiyorum.
Gülümsüyordu. Kötü bir tepki vereceğinden korkmuştum fakat sevindi.
—Benim olur musun Chae?
Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Kalbim deli gibi atıyordu. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Bir anda vücudum titremeye başladı. Durmasını bekliyordum.
Chae tam tersine yaklaştıkça yaklaşıyordu ve dayanamayacak duruma geldim. Onu kızartmaya çalışırken ben kızarıyordum.
Ve sonunda o an geldi. İkimizde davrandık ve dudaklarımız buluştu.
O sırada dışarıdan gök gürültüsü duyduk ve yağmur başladı. Gökyüzü aşkımıza ağlıyor diye düşündüm.
İlk geri çekilen o oldu. Gülümsemekten ağzım yırtılacaktı.
—Evet, senin olurum Jen.
Tekrardan ellerini tuttum. Sizi temin ederim gördüğüm en zarif ellere sahipti. Ben sevincimi yaşarken bu sefer o konuşmaya başladı.
—Bugün bile beni ekmemek için yaptığın şeyler, kursta benimle ilgilenmen, evdeki tavrın ve şuan burda yaşananlar emin ol benim içinde çok değerli. Kursta seni gördüğüm gün bile arkandan gülüşümün farkına bile varmadın.
Bunu dediği an yüzümü "ha ne dedin?" anlamında kaldırdım. O ise güldü ve devam etti.
—Senin şirinliğinle bir nevi eğlendim diyebilirim. O gün evinden çıkarken ne dediğimi hatırlıyor musun?
—Senden bir ders daha istemiştim ve bana tekrar görüşene kadar bunu düşüneceğim demiştin.
—Hatırlıyorsun.
—Senin hakkında hiç bir şeyi unutmam.
—Tekrar görüşmeden kastım bu buluşmaydı ve daha yakın olabileceğimizi düşündüm daha sonra kursa geleceğini tahmin etmemiştim.
—Seni görmek içindi.
Bütün hissettiklerimi ve tüm yaptıklarımı anlatmıştım. Rahatlamış hissediyordum. Böyle sohbet ettikten sonra günlük konulara geldik.
—Bu arada kursta ki kısa saçlı kız şey adı neydi..
—Lisa. diye düzeltti Chae.
—Biraz garip gibi.
—Hmhm sanırım öyle. Konudan hoşnut olmamış gibiydi oysa ben ondan hoşlanmış olabileceğini düşünmüştüm.
Daha fazla uzatmamak için konuyu kapattım ve saate bakmak için kalktım. Gece 11di. Bu dönemde bu saat geç kabul edilirdi.
—Chae sanırım gitmem gerekiyor.
—Nasıl istersen canım.
Gülümsedim ve şalımı aldım dışarıda hala yağmur yağıyordu. Son kez sarıldık.
—Görüşmek üzere sevgilim. dedi Chae.
Ve ben eridim. Onun sevgi sözcükleri içimi ısıtmaya yetiyordu. Sonra aklıma eve döndüğümde söylemek için bir bahane geldi. Kolyemi ve küpelerimi çıkardım.
—Chae bunlar sende kalsın olur mu?
—Neden?
—Aklımda bir fikir var.
—Sen nasıl istersen JenJen.
Yanağına son bir öpücük kondurdum ve kulubeden çıktım. Beni aramaya çıkmışlardır diye düşündüm. Bu yüzden üstümi başımı biraz buruşturdum ve gözlerimi kızarttım.
Daha sonra eve olabildiğince hızlı koştum. Kapıda polisler ve birkaç kişi vardı. İlerlediğimde beni farkettiler ve yanıma geldiler.
—Ah Jennie iyi misin? Çok meraklandık. Nerelerdeydin? dedi aile arkadaşlarımızdan biri.
Eşim ise tam tersi meraklanmış gibi yapıyordu. Bana soru sormadı. Sadece tek elini omzuma sardı ve içeri taşıdı.
Eve girdik ve koltuğa oturdum.
—Neredeydin? dedi eşim. Diğer yandan da üstüme battaniye sardı.
—Bir soyguna uğradım. Madamı yolculadım ve biraz hava almak için dışarıda bekledim. O sırada iki kişi yanıma geldi ve beni ordan uzaklaştırıdılar. Elimdeki değerli eşyaları aldılar. Uzunca onların gitmesini bekledim ve doğruca buraya koştum.
—Bunu polise söylemeliyiz.
—Hayır gerekli değil sadece değersiz bir kaç şey aldılar ve gittiler. Bunlarla uğraşmak istemiyorum.
Daha sonra ordan bir arkadaşımız konuştu.
—Bu sıralar gizlice kurslara giren bir hırsız varmış dikkatli olmalıyız.
Bunu Lisa da söylemişti ve sanırım gerçekten dikkatli olmalıydık. Bir an bu yalan için pişman olmuştum fakat başka çarem yoktu.
Daha sonra herkes gitti ve bende üstümü değiştirip duş aldım ve doğruca yatağa gittim.
Eşim beni bekliyordu ve tekrardan iyi olup olmadığımı kontrol etti ve iyi olduğumu söyleyince hiç beklemeden uykuya daldı.
Benden fazla hoşlanmadığını biliyordum ama bu kadar belli etmemeliydi.
Daha sonra bende uzandım. Uyumaya çalıştım. Aklım sürekli öpücümüze gidiyordu. Hayatımın en güzel gecesi olabilirdi.
Umarım bir gün yanımda Chae ile uyuyabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
secret guest :chaennie
Fanfiction1980 yılında evli olan Kim Jennie, çalıştığı yerde tek başına oturan Park Chaeyoungʼu görür ve onu evine davet eder.