9

581 46 12
                                    

Sabah üstümde anlayamadığım bir yorgunlukla uyandım. Bir hayli geç uyanmıştım. Eşim işe gitmişti her zaman ki gibi. Başka bir şey beklemiyordum zaten.

Bende kalktım ve üstüme düzgün şeyler giydim. Chae ile buluşma planlamamıştık fakat onu tekrar kulübede bulabilirim diye düşünüyordum.

Bir şeyler atıştırıp evden çıktım. Kulübeye doğru giderken yüzümde kocaman ve anlamsız bir gülümseme vardı. Kendimi Chaeʼye çok kaptırmıştım.

Kulübeye vardığımda kapısına iki kez tıklattım ve o anda kapıyı Chae açtı.

—Bu kadar erken açılacağını beklemiyordum. dedim gülümseyerek.

Bende hazırladım ve seni almaya gelmeyi düşüyordum. Geç kaldığımı düşünerek kapıya gelirken sen geldin Jenjen.

—Ah çok tatlısın Chae. Hazırsan gidelim o zaman. dedim ve kolunu uzattım.

Koluma girdi ve kursa yürümeye başladık. Aynı zamanda da hava çok güzeldi. Dünki yağmur çoktan kurumuştu.

Gittiğimizde kapıya uzandım. Bu sefer kilitli değildi. Sonra Chaeyoungʼu gördüğüm ilk zaman ki yerin boş olduğunu farkettim ve onu elinden tutarak sıraya götürdüm.

—Her şeyin başladığı yer ha? diye söyledi.

Bende sevgiyle kafamı salladım. Chaeʼden bir kaç taktik öğrenmiştim ama dikişte hala eksiklerim vardı.

—Ah az kalsın unutuyordum. dedi Chae ve çantasından küçük bir kutu çıkartıp bana verdi.

Zaten onunla olduğumda heyecanlıydım ve kutuyu bana verince bu ikiye katlanmıştı. Sanırım beraber olduğumuz her zaman bu heyecanımı kaybetmeyeceğim.

Daha fazla düşünmeden kutuyu açtım ve içinden bir mendil çıktı. Kumaşı çok güzel ve kaliteliydi. Üstünde adım yazıyordu. Yüzümü Chaeʼye döndüm.

—Teşekkür ederim sevgilim. dedim ve sarıldım.

Oda bana geri sarıldı ve "beğenmene sevindim" dedi.

Bu arada da yeni bir dikişe başlamıştı.

—Jenjen benim için bu renkte bir ip bulabilir misin?

—Tabi hemen bakayım. dedim ve aramaya başladım. Bir duvar dolusu çekmece vardı. Hangisinde bilemiyordum ve açıkcası hepsini aramak zaman kaybı olurdu bu yüzden Başkan Lisaʼya gitmeye karar verdim.

Jichuʼnun iki gün sonra döneceği haberini almıştım etraftan ve hem ona ipi soracaktım hem de vedalaşacaktım.

—Merhaba ben Jennie.

Biriyle konuştuğunu fark etmemiştim. Beni görünce gülümsedi ve telefonu kapatmak durumunda kaldı. Rahatsız etmiştim ama iş işten geçmişti.

—Selam Jennie hatırladım seni.

—Sevindim. Ben şu renkten bir ip arıyorum fakat bulamadım.

—Dur bir dakika dikiş çantama bakayım. dedi ve arkasından morumsu bir çanta çıkardı ve bezdendi.

İçinde aradı fakat ipler birbirine girmişti ve çok fazlaydılar. Onu yormamak adına şöyle söyledim:

—Ben arayabilirim siz zahmet etmeyin.

—Nasıl istersen. dedi ve telefonunu alıp dışarı çıktı.

Değişik biri dedim içimden ve aramaya başladım. Hem ipleri düzeltiyordum hemde kumaşın rengine uygun ip bakıyordum. O anda gözüme parlak bir şey takıldı.

Bu dün planım için Chaeʼnin kulübesinde bıraktığım kolyemdi. Gördüğüm an çok şaşırdım. Başkasının olabilme ihtimaline karşılık incileri saydım ve tam benimkine karşılık geldi. Eşim koptuğu için yeniden yaptırmıştı.

Çantanın içine geri bıraktım ve ipi bulana kadar işime devam ettim.

Bulduğumda durmadan Chaeʼnin yanına gittim ve ipi uzattım.

—Teşekkürler Jen.

—Rica ederim Chae.

Bir süre onu izledim. Her zaman ki gibi narin ve odaklı yapıyordu işini. Daha sonra dayanamayarak sordum.

—Dün gece bıraktığım kolyeʼyi bugün alabilir miyim Chae? Farkedilmese çok daha iyi olur.

—Tabiki sevgilim. Giderken alabilirsin.

Yaklaşık yarım saat sonra Chae işini yarıladı ve bana döndü.

—Gitmek ister misin?

—Hiç sormayacaksın sandım.

—Hm demek öyle. dedi tek kaşını kaldırıp, alay eder bir şekilde. Bende gülümsemen duramıyordum ama kararlı durmaya çalıştım.

—Evet öyle.

—O zaman biraz daha işim olduğunu söylemeliyim.

—Chae lütfen. Burda seninle yalnız bile kalamıyorum.

Düşük volümlü bir kahkaha attı. Şuan gerçekten tam bir "play girl" gibi davranıyordu.

—Tamam o zaman gidelim. Sadece eğleniyorum.

O bunları söylerken ben çantasını toparladım ve elini tutup kurstan çıkardım.

Tahmini 15 dakika yürüdük. Birlikte kulübeye girdik.

—Bir şeyler içmek ister misin? diye sordu Chae.

—Hayır teşekkürler sevgilim.

Daha sonra -kolyemi aradığını tahmin ediyorum- çekmeceleri karıştırmaya başladı. Farketmemiş gibi yaptım ve kulübeyi incelemeye çalıştım.

—Jen sana bir şey anlatmak istiyorum.

Lisa ile ilgili bir şey olduğunu tahmin ediyordum fakat bir şey söylemedim ve koltuklardan birine oturdum.

—Dinliyorum Chae.

—Um sanırım kolyeni kaybettim.

—Chae kolyeyi Lisaʼnın çantasında buldum.

Derin bir nefes aldı ve ellerimi tuttu.

—Sana anlatacağım Jenjen.

Ona gülümsedim ve yanıma yerleşti. Üzgün ve mahçup gözüküyordu.

—Ne söylersen söyle ben her zaman seninleyim Chae. Bana anlatabilirsin.

Oda yüzünü kaldırıp gülümsedi ve anlatmaya koyuldu.

secret guest :chaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin