Merhabalarrrr. Bu benim ilk kitabım olacak ve inanır mısınız bilmem ama sizden çok ben heyecanlıyım vallahi. Umarım beğenirsiniz, kendimden bir şeyler katabilirim sizede. Öpüyorum sizleriii 😘😘
*
6 Ağustos 2005"İstanbul tarihinin en kanlı faciasını yaşadı, bir depoda bekletilen tam 2890 ton amonyum nitrat havaya uçtu. Ankara'nın yarısı yok oldu. Bombayı andıran patlama İstanbul'da bile hissedildi. 150'nin üzerinde kişi hayatını kaybetti, 4000 kişi yaralandı."
Gözleri yaşlarla dolu olan ufak kız girdiği binanın başta okuduğu yazıyla birlikte çocuk esirgeme kurumu olduğunu anlamıştı.
Sahi o neden buradaydı? Neden her şey bu kadar hızlı gerçekleşmişti? Ailesinin hepsini bir anda kaybetmişti. Annesi küçük kızı patlama yaşanmadan 2 saat evvel arkadaşına bırakmıştı. Küçük kız aklında sorgulamaya başladı; Neden ailemde tek kurtulabilen bendim? Neden annem beni olay yaşanmadan önce patlama yerinden uzak bir yere, arkadaşıma bırakmıştı. Saçmalama demişti kendine içinden. Annen patlama olacağını nereden bilsin! Küçük kız bunları düşündükçe daha da ağladığını ve içinde fırtınaların koptuğunu idrak edemeyecek yaştaydı daha. 7 yaşında bir çocuk için fazlasıyla zeki olan Elisa ağlamasını, içindeki fırtınayı anlamamasına rağmen o günden sonra hayatının daha da zorlaşacağının farkındaydı. Hiçbir şey onun için kolay olmayacaktı."Elisa Bektaş nerede?"
Küçük kızın anlamdıramadığı sese bile dönecek gücü kalmamıştı. Fakat içindeki merak duygusu onun gücünün önüne geçmişti. Bu soruyu soran adamı tanımıyordu. Kimdi? Beni nereden tanıyordu? Neden benim ismimi bağırarak çağırıyordu? Küçük kız bu sorularını aklının bir köşesinde raflara kaldırmıştı. Adamın etrafındaki kişiler ona karşı başını eğmiş konuşmaya korkuyorlardı. Anlaşılan bu adam tanınan biriydi. Peki burada onu tanımayan tek kişi neden sadece kendisiydi? Adam hızlı adımlarla küçük kıza yaklaştı ve büyük bir özlemle aynı zamanda korkuyla ona sarıldı. Küçük kız başta korkmuştu fakat sonrasında nedense o da adama sarılmıştı. İçindeki yalnızlık duygusundan mıydı? Yoksa korkusundan mı sarılmıştı adama?
"Geçti her şey emin olabilirsin. Artık yanında ben varım."
Küçük kız güven veren bu sese inanmıştı hemde tüm gücüyle.
"Beni nereden tanıyorsunuz?" Küçük kız utançla sormuştu sorusunu.
"Ben senin amcanım." Demişti adam bir anda sanki üzerinden yük fırlatırcasına.Küçük kız şaşırmıştı. Tek kaşı istemsizce yukarı kalktı. Çünkü babası kıza amcasının bir araba kazasında öldüğünü söylemişti. Küçük kız kime inanmalıydı? Babası mı yalan söylüyordu yoksa ben senin amcanım diyen adama mı?
Adam kızın zeki olduğunu ve her şeyi sorgulayacağını bildiğinden ufak sırıtışına engel olamadı. Cebinden küçük kızın adamın amcası olduğunu ikna edecek bir kağıt çıkarmıştı. Küçük kız daha da şaşırarak konuşmasına engel olamadı.
"Ama sen... ölmüştün. Bu nasıl olabilir ki?"
"Biliyorum şu an için her şey çok karıştı ama sana söz veriyorum seni koruyacağım ve yanından hiç ayrılmayacağım. Önce bir eve gidelim istersen. Ne dersin?"Adam doğru bir adım atıp atmadığından emin değildi. Bu küçük kızı gerçekten koruyabilecek miydi? Yoksa onun sonu mu olacaktı?
Küçük kız ayağa kalktı. Bu kızın onayladığını gösteren bir hareketti. Gözyaşlarını sildi ve dimdik ayakta durdu küçük kız. Bu hareketi ve amcasıyla binadan çıkışı geçmişine ve geleceğine karşı kaldırdığı ayaklanmaydı.
*
Bu bölümde kısaca Elisa'nın geçmişini ele aldım. Kimdi bu amcası acaba? Ona güvenerek iyi bir şey yapmış mıdır sizce? Diğer bölüm için hazır mıyızzz? Esas her şey o bölümde kopacak.🤌🏻👀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEMESİS
ActionYaşamak, hissetmek bile anlamını yitirmişti benim için. Verdiğim kayıplar, acılar ve çok daha fazlası... Lanetler savurduğum, korkunun tüm bedenimi kapladığı o gün. Benim için her şeyin bittiği ya da bittiğini sandığım başlangıçlar... Girmiş olduğ...