Kendimi toparlayıp nasıl taksiye attım hiç bilmiyordum. Kulaklarım hiçbir şey duymuyor, gözlerim görmüyordu. Amcam gerçekten ölmüş olamazdı değil mi? Bu dünyada beni tek bırakmış olamazdı. Bu bir şaka olmalıydı. Peki ya adamın söyledikleri doğruysa...
"Elisa iyi misin ne oldu? Ağlama artık kızım ya." Defne'nin sesini zar zor ayırt edebilmiştim. Neden peşimde sürüklemiştim? Onu da tehlikeye atmak istemiyordum.
"Defne taksiden iner misin? Ne oldu bilmiyorum ama hiç iyi şeyler olduğunu da söyleyemem.
"Hayır inmiyorum! Seni asla yalnız bırakmam. Ne olduğunu artık anlatacak mısın?"
"Bilmiyorum tamam mı? Bilmiyorum!" sesim fazlasıyla kızgın çıkmıştı. Kendime mi kızgındım yoksa amcama mı?
"Gizli bir numara bana sesli mesaj yollamış ve... Al kendin dinle." elimdeki telefonu uzattım. Bu korkuyu tek yaşamak istememiştim o an için. Defne sesi başta anlamdıramadan dinlemeye başladı. Sonrasında şaşkınlığını saklayamamıştı. Silah sesi patlayınca bir kez daha aklımda çınlamıştı.
"Elisa bu da ne demek oluyor?"
"İnan hiç bilmiyorum. Amcama ne oldu? O adam kim hiçbir şey!" sesim artık ağlamaktan çok uzaklaşmıştı. İçimde susturamadığım bir öfke ortaya çıkmıştı.
"Adam amcana Şahin diye seslenmiş. Amcan da adama Kartal diye." Defne'nin söylediği şeyi şimdi farketmiştim. Sesli mesajı dinlerken hiç önem vermemiştim o kısma.
"Haklısın, birazdan öğreniriz ne olduğunu." lafımı bitirir bitirmez taksiye parasını ödeyip arabadan inmiştim.
Müstakil evimizin bir kaç adım uzağındaydım ya da sonum olduğunu düşündüğüm başlangıcımın. Defne hemen arkamdan yürüyerek beni takip etmeye başladı. Evin ışıkları hâlâ yanıyordu ve hareket eden gölge de gözlerimden kaçmamıştı. Kapıya korkarak yaklaştım fakat dik duruşumdan hiç ödün vermedim. Defne hemen arkama sığınmıştı. Gelmemesini söylemiştim! Kapının kilidini açtım, içeriye doğru birkaç adım attığımda yalan olmasını istediğim fakat olmayan gerçekle yüzleşmek zorunda kalmıştım. Amcam gözlerimin önünde kalbinden vurulmuş bir şekilde yatıyordu. Ve ayakta bize bakan o herif! Yüzünde garip bir maske vardı.
Maskesinin altındaki sırıtışı gözlerimden kaçmamıştı."Vay Vay Vay... Sonunda Elisa Hanım yuvasına döndü." karşımdaki adam alkışlayarak cümlesini bitirdiğinde arkamda duran Defne'ye kaymıştı gözleri. Hayır... bu bakışlar hiç iç açıcı değildi.
"Bakıyorum yanında misafirde getirmişsin. Onun hayatını alt üst etmeyi göze alarak."
"Ne demek istiyorsun sen!?" sorum çok saçmaydı, şu an onu dövüp amcama neden bunu yaptığının hesabını sormalıydım fakat beni durduran şey de neydi? Amcam hakkında ortaya attığı şeyler? Evet merak etmiyor değildim ama neden bu kadar sakin olduğumu anlayamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEMESİS
ActionYaşamak, hissetmek bile anlamını yitirmişti benim için. Verdiğim kayıplar, acılar ve çok daha fazlası... Lanetler savurduğum, korkunun tüm bedenimi kapladığı o gün. Benim için her şeyin bittiği ya da bittiğini sandığım başlangıçlar... Girmiş olduğ...