park

29 1 0
                                    

'Bu hissi tekrar ve tekrar hissedebilmek için kaç kere geldim buraya bilmiyorum.' dediğimde yıkılmış parkta tekrar gözlerini gezdirdi. Bu parkın birine bir şeyler hissetirebileceği düşüncesine inanmıyor gibi bakıyordu. 

'His mi? Ne hissi?' 

Parmağımı kaldırıp ileriye doğru uzattığımda gözleriyle parmağımı takip etti. Baktığı yerde gördüğü yaşlı çınar ağacına anlam verememişti. 

'Çınar ağacının yapraklarının ıhlamura her dokunuşunda çıkan hışırtısını duyuyor musun?' dediğimde başıyla onayladı. Fakat hala anlam veremiyordu. İki ağacın beni neden bu kadar düşünceli bir hale sokmuş olabileceğini bilmiyordu. Parmağımı sol tarafa uzattığımda ise 

'Görüyor musun?' diye gösterdiğim yerde bu kez kırık kaydıraktan başka bir şey yoktu. Fakat kaydırağın bittiği noktadaki kızıl toprak o kadar güzel kokuyordu ki! Her rüzgar estiğinde burnum bayram ediyordu. Ahu bunu nasıl hissedemiyordu, anlamıyordum. 

'Eve gitsek iyi olacak Sebla.' dedi koluma dokunarak. 

Ona güvenip bu parktaki duygularımı ona açmıştım ve karşılığı bu mu oluyordu? 

Gerçi..

Ne bekliyordum ki? Büyük bi tepenin başındaki yıkık dökük bi parktan ne hissetmesini beklemiştim?

 Hissettiklerimin birazını bile hissedebilse o da benim gibi her gün buraya gelirdi. 

'Yağmur.. yağmur çiselemeye başladı.' dedi bakışlarını bende gezdirirken. Yağmur.. burada her şeyi çok daha derin hisseden ben, yağmuru farketmedim. Kafamı gökyüzüne kaldırdığımda ise etrafta bir tane bile kara bulut görmedim.

'Gidelim.' diye kalktığımda Ahu benden hızlı davrandı. Koluma girdi ve beni sürüklercesine parkın çıkışına götürdü. 

Kafamı çevirip parkı son bir kez süzdüğümde az önce parkta otururken  dikkat etmediğim bir kadın gördüm. Sol köşede ıhlamur ağacının altındaki yıpranmış bankta oturuyordu. Yeşil gözleri buğulu bir şekilde bakıyordu. O kadar derin bakıyordu ki.. sanki bir şey anlatıyor gibiydi. 

Yine parkın garip etkisi diye düşünmeden edemedim. Bi kadın bana neden derin ve bir şey anlatır gibi baksın ki? 

'Sebla? Hadi. Lütfen gidelim.' 

Kafamı Ahu'ya çevirdiğimde taksi kapısını sonuna kadar açmış içeri girmem için bekliyordu. Taksiye binip kafamı tekrar ıhlamur ağacına çevirdiğimde ise orada kimseyi görememiştim.

namütenahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin