ben yolumun sonundayım

15 0 0
                                    

 Osman Amca'yı son gördüğümde de çok yaşlıydı. Yüzünde yaşanmışlıklarının eserleri çoktu.. Kırışıklıkları, çökük gözleri.. Fakat o yinede uzun ve kalıplı bir adamdı. Pala bıyıkları vardı. Güzel giyinimli, güzel kokan bir adamdı. 

Şu an gördüğüm ise.. Hastane yatağının içine gömülmüş gibi duran bu adam.. Osman Amca olamayacak kadar çökmüştü. Göz kapakları gözlerinin üstünü gölgeleyecek kadar kapalıydı. Bıyıkları.. torunu yüzüne batıp acıttığı için kestiğini söylemişti yukarı çıkarken.

 Zorlukla gözlerini açtığında beni gördü. 

'Müjgan..' diye fısıldadı. Yanına doğru yürüdüm. Yanındaki koltuğa oturup yüzünü incelemeye başladım. O gerçekten ömrünün bu dönemine kadar sadece Müjgan'ı beklemiş, Müjgan'ı gördüğünü varsaydığında ise kendini bırakmış gibiydi. 

'Sen geldin..' 

'Affettin beni..' dedi güçlükle. Uzanıp elini tuttum. Sanki eski saatin içinde kaybolduğu o büyük elleri bile küçücük kalmıştı. 

'Gerçekten Müjgan'a çok benziyorsun kızım.' dedi karşı koltuktaki yaşlı kadın. Bu kadın, parkta gördüğüm, Osman Amca'nın eşi olduğunu düşündüğüm kadındı.

'İnsan insana benzer..' dedim sessizce. Kadın yüzümü incelemeye devam ederken Osman Amca 

'O da burada mı?' dedi yine çok güçlükle. Yaşlı kadına dönüp sessizce O diye bahsettiğinin kim olduğunu sordum. Beni duymamış gibi yapıp

'Gelmemiş Osman Bey gelmemiş.' dedi. Ben ona garip bakışlar atarken ayağa kalktı. 

'Osman Bey Müjgan'ın işi çokmuş, gidecekmiş. Hem siz daha çok görüşürsünüz. Sen hele bir iyileş de.' dedi.

 Beni kovdu.

Aslında iyi de oldu. Osman Amca'yı hatırlamak istediğim hali bu değildi. Onu hatırladığım daha genç bir hali varmış gibiydi. 

'Gitme.. Müjgan'ım.' dedi Osman Amca.

'Eve gideceğim. Sen de iyileş gel, tamam mı?' dedim buruk buruk. 

'Ben yolumun sonundayım.' dedi sessizce.

Osman Amca iyileşemeyecekti. Bunu odadaki herkes biliyordu. İşin kötü tarafı, Osman Amca da biliyordu. İnsanın öleceğini bilmesi, dakikaların geçmesini engelleyememesi ne kötüdür. Benim ve aslında bu odadaki herkesin gördüğü ve görebileceği tek şey Osman Amca'nın ölümüydü. Osman Amca ise bir sürü şeye veda ediyordu.

Ayaklarım Osman Amca'nın söylediğinden sonra ilerleyemeyecek gibi de olsa Osman Amca'nın karısı beni kolumdan çekiştirdi kapıya doğru. Gitmek istemiyor son günlerinde de olsa Osman Amca'nın Müjgan'ı doya doya görmesini sağlayabilmek istiyordum. Fakat burada kalmam belki de Osman Amca'yı daha çok tetikliyordu. 

'Kusura bakma kızım. Osman Bey'in aklı yerindeydi de Müjgan'ın acısına artık yenik düştü. Afallayıverdi.' dedi. 

'Yok efendim ne kusuru...' 

Sonra aklıma gelen soruyu sorup sormamak arasında çok kaldım.

'Müjgan Hanım.. ona ne oldu?' dedim soru sorar halde. 

'50 koca sene oldu Müjgan öleli.' dedi.  50 koca sene..

'Haddimi aşıyorsam affedin ama.. Neden öldü?' dediğimde odaya doğru bir bakış attı. O bakışla aklıma Osman Amca'nın sebep oldum deyişi geldi.

'O-osman Amca mı?' diye şaşırdığımda başını iki yana salladı.

'Osman Bey, millete yenik düştü. Müjgan kendine kıydı. Osman Bey de kendini suçladı durdu senelerdir.' dedi. 

'Neyse kızım, tutmayayım ben seni. Sağ ol var ol buralara kadar geldin.' diye de ekledi. Buralarda çok durmamı istemiyordu. Nedenini anlamamıştım. Osman Amca'nın torunu gelip bana yolu gösterdi. Onunla beraber aşağı inerken 

'O dedikleri.. kim?' dedim. 

'O.. biraz karışık bir hikaye.' dedi anlatmak istemediğini belli eder bir halde.

'Merak ettim aslında.' dedim sessizce.

'Müjgan'ın aşkı vardı.' dedi buruk bir şekilde. Kaşlarımı çatıp anlamaz bir ifadeyle ona baktığımda

'Müjganla birbirlerine çok aşıklarmış. Herkes de karşı çıkmış. Öyle işte.' dedi. Uzatmak, ailevi sırlarını benimle paylaşmak istemez haldeydi. Sorgulamak istemesem de içimde bir yerlerde çok merak ediyordum.

'O dediğiniz kişi.. öldü mü?' dediğimde 

'Müjgan'ın öldüğü gün o da kendine kıydı.' dedi. 

namütenahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin