Kendimi bir polisiye romanının içinde hissediyordum. Topladığım detaylar sanki beni bir yere ulaştıracakmış gibiydi. O noktaya ulaşmak isteyip istemediğimden hiç emin değildim. Bulmak istediğim şeyler, hissettiğim şeyler olabilirdi. Bunları bulma isteğine beni iten şey buydu.
Araştırdıklarım kendimi bulmak içindi. Ancak kendimi bulmaktan bir o kadar da korkuyordum. Ya korktuğum başıma gelirse? O zaman ne yapardım? Ne yapmalıydım?
Yan koltuğumda arabayı oldukça hızlı süren Yiğit'i gördüğümde içimde bir hüzün belirdi. Ben iyi hissedeyim diye çabalayıp duruyordu. Sonucunda ne olacağını bile bilmeden.. O an ona ne kadar çok aşık olduğumu fark ettim. Ya bulacaklarım onu üzecek şeyler olursa, benden korkmaya başlayacağı bir hal alırsa?
Koluna dokundum.
'Dur.' dedim sessizce.
Anlamaz bakışlarla bana baktı. Sabah o kadar ısrar etmiştim ki anneannemlere gidip Aynur Teyze'yi dinlemek için. Kardeşini öğrenmek için. Şimdi hissettiklerim.. düşüncelerim o kadar boğuyordu ki beni. İstemiyordum. Ben iyiydim.
'Bulmak istemiyorum.' dedim.
'Müjgan'ı da. Parktakileri de. Ben Sebla'yım. Sen de Yiğit. Bulmak, duymak istediğim hiçbir şey yok. Tanıdık gelen o his, yanında olduğumda hissettiğim mutluluktan öte değil.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
namütenahi
General Fictionıhlamur ve çınar ağaçlarının, aydan ve müjgan'ın namütenahi aşkı.