Medya: Laito Sakamaki.
"Bazen alınan küçük bir karar bile, hayatta büyük değişikliklere yol açabilir."
Not: Bölümün sonunda çok önemli bir açıklamam mevcut. Bölümü okuduktan sonra oraya da göz atarsanız çok sevinirim. ♥
~ ══════ ∘◦❁◦∘ ══════ ~
Şoför, kendisine uzattığım parayı aldı. "Teşekkür ederim, hanımefendi."
Hafifçe tebessüm ettim. "Rica ederim, iyi günler bayım."
Cüzdanımı çantama koydum ve onu elime alarak taksinin kapısını açtım. Arabadan indikten sonra kapıyı kapattım ve şoför aracı çalıştırarak olduğum yerden uzaklaştı.
İçimdeki heyecan mantıklı düşünmeme izin vermiyordu. Bu yüzden birkaç saniye boyunca olduğum yerde durdum ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım.
Sakinleştiğim an, ağır adımlarla meyhaneye doğru yürüdüm. Oranın kapısına geldiğim zaman, kulakları sağır edecek kadar yüksek sesle çalan müziği duymam, pek de uzun sürmemişti.
Derin bir nefes aldım ve içeri doğru adım attım.
Birkaç saniye sonra...
Meyhanenin orta kısmına geldiğim sırada müziğin daha da şiddetlendiğini fark etmiştim. Bunun için gözlerimle etrafı taramış ve oturabileceğim bir masa aramıştım.
Gözüme boş bir masa çarptığında, hızlı adımlarla oraya gittim ve sandalyeyi çekerek oturdum. Çantamı masama bıraktım ve tanıdık bir yüz bulma umudu ile irislerim tekrardan etrafta gezinmeye başladı.
Fakat ne kadar bakınırsam bakınayım, onu göremedim.
"Oo, şu fıstığa bir bak."
Birkaç metre ötemde duyduğum ıslık ve konuşma sesleriyle başımı arkama doğru çevirdim. Bir adam bana bakıyor ve gülümsüyordu.
Ona baktığımı fark ettiğinde, konuştuğu kişilerin yanından ayrıldı ve bana doğru gelmeye başladı.
Korkuyla ayağa kalktım. Adam bana doğru yürürken, geriye doğru gittim ve sırtım -kısa sürede- duvarla birleşti.
Önüme kadar geldiğinde, beni kendisi ve duvar arasında sıkıştırdı. "Neden geriye doğru yürüyorsun, güzelim? Yoksa benden rahatsız mı oldun?"
Kaşlarımı çattım ve ellerimi onun omuzlarına koyarak tüm gücümle ittim. İtmem üzerinde pek etki yaratmasa da, birkaç adım geriye gitmesini sağlamıştı.
Korku ile nefes alıp vermeye devam ettim. "Pislik! Uzak dur benden!"
Göğsüm aldığım nefesler yüzünden hızla inip kalkarken, adam tekrardan bana doğru -gülerek- gelmeye başladı. "Ama oyun bozanlık yapma güzelim. Senin de beni istediğini bili-..."
O konuşurken, araya daha önce çok fazla aşina olmadığım bir ses girdi. "Hey, duymuyor musun? Kız seni istemediğini söylüyor."
Duyduğum bu ses ile başımı sağa doğru yatırdım ve ciddi bir ifadeyle önümdeki kişinin omzunu tutan Laito'yu gördüm. Adamın arkasında duruyordu.
Onu görmemle sessizce nefes verdim ve hafifçe gülümsedim. Bu esnada bana asılan adam, huzursuzca Laito'ya doğru dönmüş, cevap veriyordu.
"Sen neden karışıyorsun? Barda başka kadın mı kalmadı? Git, kendine başka birisini bul."
Laito, duyduklarıyla önünde duran kişinin yüzüne bir anda yumruk attı ve adam omzunun üzerine yere düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•~Hold My Heart | Diabolik Lovers~•
Fanfic[Kapak fotoğrafının editi bana aittir, çalmayınız!] Siz daha önce yaşadıkları yüzünden kendini sürekli olarak suçlayan bir kız gördünüz mü? O suçluyordu... Kendisinden nefret ediyordu. Onun kendisini sevmesini her şeyden çok istiyordu ama bilmediği...