Tek ve Çoğul

2.Bölüm

Arka kapıyı açtığımda karşımda onu gördüm . Kolları bağlı bir şekilde arkasındaki siyah minibüsse yaslanmıştı. Benim kapıyı açmamla gözleri benim gözlerimle buluştu . Bağladığı kollarını çözerek yaslandığı minibüsten uzaklaştı . Siyah deri ceketin sardığı kollarındaki kasları görebiliyordum .

Sağ elini kaldırarak; siyah şeritli minibüs camına hafif bir şekilde vurdu bunu yaparken gözlerini avını kollayan bir avcı edasıyla üzerimden ayırmıyordu . Bir kaç saniye sonra minibüsün kapısı açıldı . Sol elini kapıyı gösterecek şekilde uzattı bir kaç adım atarak minibüsün önüne geldim.

Açık kapıdan minibüsün içine göz attığımda ; birbirine bakan karşılıklıklı koltuklar vardı .Bakış açıma girenlerle sağ kaşım istemsizce havaya kalktı .

minibüsün içerisine girerek sol tarafta oturan kızıl saçlı kızın yanında oturdum hemen karşımda ise kumral saçlı bir çocuk ve kaküllü bir kız vardı ön tarafta sürücü koltuğunda saçları siyah yada kahve rengi olduğunu ayırt edemediğim adam oturuyordu yanında ise kızıl saçlı adam vardı . O minibüse binerek kaküllü kızın yanına oturdu ; hemen karşımda kumral adam ve kaküllü kızla o vardı . Araç harekete geçti .

Tanımadığım insanlarla olduğumu hissetmek bana ;içi dolu huzursuzluk olan bir iğnenin vücuduma enjekte edilmişçesine anlık bir gerginlik oluşturmuştu.

Yaklaşık beş dakikadır yoldaydık siyah filimli camlardan dolayı dışarıyı göremiyordum . Gergindim vücudum hafif bir titreme vardı .Şu an vücudumdaki gerginliği yok etmek için alkole baş vurmam gerektiğini biliyordum .

Boynuma astığım petrol yeşili çantamın içinden gri rengindeki mataramı çıkardım . Kapağını uzun parmaklarımla açarak dudaklarıma götürdüm . Tam da o sırada bir el tarafından mataram elimden alındı.

Bakışlarım hemen yanımda ki kızıla kaydı mataramı tutarak burnuna götürdü burnunu kırıştırarak " Viskimi ! Hah sarhoş olamazsın anladın mı ! Ayık kafayla lazımsın bize." İnce sesi kulaklarımda yankılandığında .

Sinirden dişlerimi gıcırdayarak "ver onu !" Bunu dememle dolgun dudaklarını hafif bir şekilde aralayarak " İçmeceksin !"

"Haddini bil ve onu bana ver." O ise bana cevap vermeden gözleriyle sinir bozucu bir bakış atarak minibüsün camını açıp mataramı camdan dışarı attı .

Biran boynumdaki çantamın
sapıyla onun boynuna urgan yapıp boğmak istedim . Sinirimi gizlemeye çalışarak göz kapaklarımı kapayıp açarak dilimi dudaklarımda gezdirip açık camdan içeriye dolan temiz havayı içime çekerek arkama yaslandım .

Tepki göstererek ona öz güven aşılamıcaktım.

" Ne o sinirlendin mi ? Küçük kız !" İnce ve bir o kadar ima dolu ses kulaklarıma çınladı. Konuşan kişi hemen karşımda kaküllü kızdı .

Gözleri çok belirgin bir büyüklükte kakülleri kaşlarının üstünde bitiyordu kavisli bir burna sahipti dudakları küçük ama dolgundu cildinde makyaja dair hiç bir şey yoktu sadece burnunda sağ tarafında halka şeklinde bir hızma vardı . doğal ve oldukça güzel olduğunu varsaya bilirdim.

Bana nefretle bakıyordu sanki beni eline verseler bir seferde parçalarıma ayırıp beni tek seferde yok etmek ister gibi bakıyordu onun o keskin bakışları bir anda içimdeki bir duyguma üstünlük hissi oluşturdu hafifçe öne eğilerek sakin ve umursamaz tutmaya çalıştığım ses tonuyla;

"hayır sinirlenmem genellikle ama yalnız bu kadar canını sıkarak , bana nefretle bakmanı sağlamış olmak bir anda bana sebepsizce haz verdi - dudaklarım kıvrılıp samimiyetten uzak bir gülüş sergileyerek- Sahi senin bu bakışlarını üzerime çekmiş ne yapmış olabilirim ki - Alt dudağımı bükerek - Ama her neyse bu beni mutlu etti ."