10

21 3 1
                                    

her gün bölüm atmak mı omg wow ahhahdjjk

iyi okumalar...

*

Sabah gelen telefon ile Taehyung yattığı yerden sıçradı. 

"Taehyung neredesin?" Arayan Müdürdü. Sesi oldukça sinirli geliyordu.

"Evdeyim, çıkacağım birazdan. Hayırdır?"

"Hiç hayır değil Taehyung!" 

"Abi sakin olsana. Sabah sabah bu ne sinir de benden çıkarıyorsun? Adam gibi söyle ne olduğunu." Müdürün ani çıkışı ve sabah sabah uğradığı tavırla iyice sinirleri yerinden oynamıştı Taehyung'un. 

"Haşere var ya, geçen gece sorguladığımız adam..."

"Evet?"

"Onu sorguladığımız yeri de biliyorsun?"

"Abi peşin peşin ne anlatıyorsun. Adam sorgulanırken ben de oradaydım ya hani, biliyorum. Söylesen artık ne olduğunu..."

"Oraya gel hemen, geç kalma!" dedikten sonra telefonu kapattı Müdür.

"Gel de sik diyor beni." Telefonu sinirle aldığı yere bırakıp yataktan hışımla kalktı. Elini yüzünü bile yıkamadan dolaba gidip üzerini değiştirmeye başladı.

"Taehyung, ne bu acele?" Başından beri adamın hararetli konuşması ve hareketlerini izliyordu. Ancak Taehyung, uyanır uyanmaz kafasını meşgul edecek şeylerle doldurduğu için Jeongguk'un yanında uyuduğunu unutmuştu.

"Yok bir şey güzelim. Müdür aradı. Acil çıkmam lazım. Sen uyumaya devam et." Jeongguk'un dudaklarına bir öpücük kondurduktan sonra banyoya uğrayıp soğuk suyla yüzünü yıkayıp hızlıca dişlerini fırçaladı. 

Telefonu tekrar çaldı. Bu sefer arayan Seokjin'di.

"Taehyung, Haşere diye birini doğramışlar. Olay yerine gidiyorum şimdi..." adresi söyleyecekken Taehyung sözünü kesti. 

"Biliyorum yeri. Az önce Müdür aradı." duraksadı. "Sen adamı doğramışlar mı dedin?"

"Evet. Tanıyor muydun?"

"Tanıyorum. Geçen Müdür ile sorgusunu yapmıştım. Gelince detayları anlatırım. Çıkıyorum şimdi." dedikten sonra telefonu kapatıp hızla olay yerine gitti.

Olay yerine gelmesi bir  20 dakikasını almıştı. Evine çok uzak değildi zaten. Arabadan indi. "Bu iş boka sarmaya başladı iyice." Taehyung yorulmuş ve bıkmıştı. Olan şeyleri birbirine bağdaştıramıyordu ki bu onu en çok yıpratandı. 

İleride sigarasını içen ve sinirli olduğu her halinden belli olan Müdürü gördü. 

"Haşere..." dedi Taehyung yanına gelince.

"Biliyorum öldürülmüş."

"Nereden biliyorsun?" 

"Müdürüm iyi misiniz? Cinayet Büro dedektifiyim ben. Ben bilmeyeceğim de kim bilecek." 

Müdür, Taehyung'un kolundan tutup onu diğer polislerden uzaklaştırdı. "Burayı bilen çok az kişi vardı. Bunu da biliyorsun..." dedi. 

Taehyung sinirle Müdürün gözlerinin içine baktı. "Ne demek istiyorsun?" dedi. Ne demek istediğini çok iyi biliyordu. Kaldı ki bunu ima etmekte çok yanlış sayılmazdı, ancak yine de böyle bir ima içerisinde kendisini bulmak oldukça tepesini attırmıştı Taehyung'un. O yüzden üsteledi. "Evet, sorduğum soruya cevap vermedin?" 

HEAT OF BLOOD | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin