5

74 13 72
                                    

Yorumlarınızı eksik etmeyip vote vermeyi unutmayalım.  

Abone olup hikayemizi yayalım.

İyi okumalar...

*

Gelen telefonla yataktan bir hışım kalkıp, eline geçen ilk şeyleri üzerine geçirdi. Anahtarını, telefonunu yanına aldıktan sonra evden çıkmak üzere iken kanepede uyuyan Jeongguk'u gördü. Ufak telaşı ve uyku sersemliği ile adamın kanepesine uyuduğunu tamamen unutmuştu. Evden acilen çıkması gerekiyordu ancak o an düşünmeden hareket etti ve Jeongguk'un yanına giderek onu kucağına aldı. Göründüğünden ağır bir adamdı Jeongguk, ancak Taehyung'da göründüğünün aksine oldukça güçlü bir adamdı. Kucağına aldığı adamı hafifçe hoplatıp kolları arasındaki yeri sağlamlaştırdı. Jeongguk, bu hareketten sonra biraz mırıldandı, kafasını Taehyung'un göğsüne iyice yasladı. Bu, o an gözüne öyle sevimli gelmişti ki Taehyung'un, istemsizce kıkırdamıştı.

Seri adımlarda kendi odasına gitti. Misafir odasına adamı daha öncesinde taşıyacak gücü bulamamışken şu an kendi odasına götürüyor oluşunu sorgulamamayı seçiyordu.

Jeongguk'u yavaşça yatağına yatırdı. Yeni yerine hızla adapte olan adam, başının altında olan yastığa sarıldı. Taehyung, Jeongguk hakkında ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu. Yatağında yatan adam yan yattığından yanağına uygulanan baskıdan hafif aralık dudakları öne doğru büzülmüşken, siyah saçları da yastığa düzensizce savrulmuşken ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu.

Öylece ayakta dikilip yatağındaki adamı izlerken telefonuna gelen mesaj ile geç kaldığını fark etmesi bir oldu. Jeongguk aklını başından almıştı. Resmen durmuş adamı izliyordu, işin kötüsü bundan asla rahatsızlık duymamıştı ama yaptığının da yanlış olduğunu biliyordu.

Evden koşar adımlarla ayrılıp müdürün telefonda dediği yere arabasını sürdü. Han Nehrinin oralarda olan bir iskelede, kayıt dışı sorguların yapıldığı bir yer vardı. Dışardan terk edilmiş bir görüntüsü olan bu yer, insanların dikkatini çekmediğinden sorgu için birebir bir yer halini almıştı.

"Sonunda gelebildin Taehyung! 10dk ordayım dedin, yarım saat oldu." Müdür hafif eğlenen sesiyle.

"Ya ne bileyim müdürüm, çıkıyordum sonra dalmışım öyle. Her neyse, ne var şimdi içerde?"

"Bizim adamlar, huzur timlerinden duymuş. Bir adamın, bizim bankacının cinayeti hakkında konuştuğunu. Adam, tinerci vardı ya hani..?"

"Eunwoo gibi öldürülen?"

"Aynen, işte ondan bahsediyormuş aslında." diyerek yavaşça binanın içerisine adımlamaya başladılar. Adamla birebir görüşmeden önce bilgi alıyordu. İçeri girmeden müdür bir sigara yaktı. Taehyung'a da uzattı ama o an içesi gelmediğinden uzatılan sigarayı reddetti.

"Çocuğa 'Motor' diyorlarmış. 'Gözümün önünde kesti çocuğu, kimse ardına bile düşmedi. Şimdi ibnenin birini doğramışlar, bütün polis seferber oldu' türünden laflar etmiş."

"Nerede şimdi?"

"İçerde, bizim çocuklar alıp buraya getirdiler."

"Neyin nesiymiş peki?"

"Bana biraz çatlak biri gibi geldi. Anlattıklarından az da olsa bir şeyler biliyordur diye merkeze almadım. Ah neyse, görürsün birazdan neyden bahsetmek istediğimi."

İçeri tamamen girdikten sonra odalardan birine girdiler. Kapının önünde iki tane sivil polis vardı. Birbirlerine ufak birer baş selamı verdiler.

HEAT OF BLOOD | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin