*
Taehyung, hastaneye varır varmaz ilk müdahaleleri yapıldıktan sonra ameliyata alınmıştı. Onun peşin Seokjin ve Jeongguk hastaneye varabilmişlerdi.
"Kim Taehyung, nerede?" diye sordu Jeongguk nefes nefese. Arabadan iner inmez koşarak hastaneden içeri girmişti. Vücudundaki her hücre korku ve endişe içinde hareket halindeydi.
"Ameliyata alındı. -1. katta." danışmadaki kızın, Taehyung'un yerini söylemesi ile Jeongguk'un hareket etmesi bir oldu. Gereğinden fazla hızlı hareket ediyor, bir an önce Taehyung'una varmak istiyordu. Düşüncelerinde sadece bu vardı. Geri kalanı vücudu otomatik olarak yerine getiriyordu.
Ameliyat katına vardığında içeri girmeye yeltenmişti. Halbuki Jeongguk, bu kata öylece girmeyeceğini bilen birisiydi fakat şu an algıları tamamen Taehyung'a odaklıydı.
"Beyefendi içeri giremezsiniz." Otomatik kapının orada bekleyen güvenlik görevlisi Jeongguk'un kolundan tutmuş, ve içeri girmesini engellemişti. Hoş istese de giremezdi. Bunun için kartı yoktu fakat Jeongguk'un gözü o kadar bir şey görmüyordu ki güvenlik görevlisi, adamın doğrudan kapıya adımlamasını görünce endişeyle kolunu tutmuştu.
Jeongguk, durup ve kolunu tutan adama baktı. Güvenlik görevlisi gördükleriyle gözlerini kocaman açtı. Karşısındaki adam ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerle kendisine bakıyordu. Hala ağlamaya ve dur durak bilmeden akan gözyaşları görmesiyle ne yapacağını bilemedi güvenlik görevlisi.
"İyi misiniz?" endişeyle seslendi. Fakat Jeongguk cevap vermedi.
"Jeongguk!" Seokjin ancak gelebilmişti. Jeongguk'un güvenlik görevlisi tarafından tutulduğunu görünce hızla yanlarına ilerlemeye başladı. Fakat güvenlik görevlisinin endişeyle Jeongguk'a bakıyor olduğunu fark edince eli ayağına dolaştı.
Jeongguk yol boyunca sessiz durmuş ve göz yaşı dökmüştü. Seokjin ne dese boş olacağını bildiğinden adamın ağlamasına izin vermişti. Zaten ne diyebilirdi ki. Kendisi de endişeliydi fakat Jeongguk'un aksine bu tür yaralanmalara alışıktı. Taehyung zayıf bir adam değildi. Bir şekilde bu işin içinden de sıyrılacak ve iyi olacaktı.
"Jeongguk gel hadi oturalım." Seokjin diğer kolundan tutup güvenlik görevlisi ile koridorda bulunan sandalyelere oturmasına yardımcı oldu. Jeongguk öylece ameliyathanenin girişine bakıyordu. Seokjin giderek endişelenmeye başladı. Adamı ilk defa bu kadar yıpranmış görünüyordu.
Güvenlik görevlisinden, ona göz kulak olmasını rica ederek su ve peçete almaya gitti.
*-*-*-*-*-*-*-*-*
Taehyung gözünü açtığında ilk gördüğü şey tavandaki beyaz ışıklandırmalar olmuştu. Belli bir süre sonra nerede olduğunu ve olanları hatırladı. Gözlerini odada gezdirdiğinde Jeongguk'u tekli koltukta gözleri kapalı bir şekilde otururken gördü.
Ona seslenmek istemezdi ama dili damağı kurumuştu. "Jeongguk." Seslenir seslenemez Jeongguk gözlerini açmış ve Taehyung'a baktı. Gözleri açılmış ona bakan adamı görür görmez hemen yanına gitti.
"Taehyung, iyi misin?" Bir eliyle Taehyung'un elini tutarken diğerini alnına yaslayıp ateşini kontrol etti. "Doktoru çağırayım." diye hareketleneceği sırada Taehyung, Jeongguk'un elini sıktı.
"Önce bana su verir misin?" Jeongguk adamın ricası üzerine yanlarında duran komodinin üzerindeki sürahideki suyu bardağa boşalttı. Sonrasında Taehyung'a sırtından destek vererek suyu içmesine yardımcı oldu.
Suyunu içirdikten sonra doktoru çağırmış ve kontrolleri yapılmıştı. Şimdi Jeongguk yatağın kenarına çektiği koltukta Taehyung'u izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEAT OF BLOOD | Taekook
FanfictionBir katil, kurbanlarının ölümün onlara getirmiş olduğu soğukluğun aksine, kendisi gibi kan sıcağını hissetmelerini istiyordu. Bir polis, sebepsizce o katilin kan sıcağını rüyalarında görüyor, hissediyordu. *-* TaeKook *-* Bu hikaye Ahmet Küçükkern...