7

73 12 74
                                    

Yorum yapalım ya da en azından vote verelim lütfen...

Bu hikayemin biraz da olsa yayılmasını istiyorum...

Çünkü neden istemeyeyim değil mi eheh

*
Jeongguk, Taehyung'un göğsüne başını koymuş orada uyuyordu. Gece bir kere kalktığında Taehyung üzerinden kalkan sıcaklık ile uyanmış, Jeongguk'u odadan çıkarken görmüştü. Uykulu bir biçimde nereye gittiğini sorduğunda tuvalete gittiğini öğrenmişti. Geri gelmesini bekleyene kadar da uykuya dalamamıştı zaten.

Çok geçmeden Jeongguk odaya geri dönmüş, eski pozisyonu almıştı. Taehyung, Jeongguk'un saçlarına öpücük koydurduktan sonra iyice sarılıp daha da kendisine yapışmasını sağlamıştı. Şimdi daha iyiydi, ki Jeongguk'un kokusuyla uykuya dalması uzun sürmemişti.

Sabah gözlerini açan ilk Taehyung oldu. Gözlerini açtığında hala aynı pozisyonda olduklarını gördüğünde gülümsedi.

Komodinin üzerinden telefonunu alıp saate baktığında saatin 7 olduğunu görünce, kahvaltı hazırlamasının ve çok geç olmadan Jeongguk'u uyandırmanın iyi olacağını düşünüyordu. Dikkatli bir şekilde yataktan kalktı. Jeongguk uyanır gibi hafif sesler çıkartmıştı ama hiçbir şey olmamış gibi diğer tarafa dönüp uyumaya devam etti.

Taehyung, elinin yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa doğru ilerlemeye başladı. Dış kapısının altında canlı bir kırmızı bir kağıt görünce önce şaşırdı, sonra ise kağıdı almak için yönünü kapıya çevirdi. Eline aldığı kağıdı önce inceledikten sonra açmış ve içindekileri okumuştu. Kağıtta yazanları okudukça şoktan ne yapacağını şaşırdı.

"CENAZEDE GÖZLERİNİN BENİ ARADIĞINI BİLİYORUM. KEŞKE TİNERCİNİN CENAZESİNE DE GELSEYDİN. O ZAMAN DA ORADAYDIM. MERAK ETME BİR GÜN SANA NEDEN YAPTIĞIMI ANLATACAĞIM. BEKLEMEDE KAL.
Not: Umarım ajanda eline geçmiştir.
ALDACI HAN"

*-*-*-*-*-*-*-*

Birkaç gece önce, gırtlağını kestiği iki adamın görüntülerinin bulunduğu bilgisayar kasasına monitörü taktı. Öldürdüğü adakları tekrar izleyecekti.

Bilgisayar açıldığında "Security Cam" yazan dosyaya tıkladı. Cinayetin olduğu geceyi açıp, cinayeti işlediği saate geldi. Olay şu an karşısındaydı. Keyifle sırıttı, kahvesinden bir yudum aldı.

Kime nasip olurdu ki, kendi işlediği cinayeti sanki bir film karesi gibi tekrar izlemek?

Birinci kamera tam garajın girişini gösteriyordu. Oradaydı. İçinde olduğu siyah araç, içeri giriş yapıyordu. İkinci kamera ise daha geniş bir açı alıyordu. Arabanın camları filmli olduğu için tam olarak anlaşılmasa da, şu an tam olarak Eunwoo'ya bıçağı saplıyordu. Yaşadıkları tekrar gözünün önüne geldi. Hissettiği o kan sıcağını, her ne kadar şu an ekranda göremiyor olsa da kendi zihninde anbean yaşıyordu.

Üçüncü kamera, ikinci kameranın çaprazındaydı. Oradan arabanın sağ tarafı gözüküyordu. Bu kamerada bir şey yoktu. Şimdilik.

Arabadan çıkmıştı. Koşarak güvenlik görevlisinin yanına gitti. Dördüncü kamerada net olarak gözüküyordu.

"Şu surata bak, ne kadar da soğuk." dedi kendi kendine.

Görevli arabaya doğru yaklaşırken, arkadan kendisinin de gidişini izledi.

"Yazık, eceline koşuyor." dedi hafif bir hüzünle. Şimdi içine girdiği ruh haline güldü. Adama gerçekten de üzülmüştü. Bu yönünden nefret ediyordu. Kendisi üzülmek nedir bilmezken bir parçası bu duygu ile ansızın çıkıyordu.

HEAT OF BLOOD | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin