Kabus, kabus, kabus. Bir şekilde ille de kabus ille de kabus
İyi okumalar;)
Uyandığımda kulubedeydim. Etrafıma baktığımda ranzaların olduğunu gördüm. Fakat odada tektim.
Ayaklanarak kulübeden çıktığımda on on beş civarı kulubenin yanyana olduğunu gördüm. Yan taraftakine baktığımda bomboştu. Aynı diğerlerinde de olduğu gibi.
Ağaçların içinden küçük bir kız çocuğu çıktı. Elinde siyah bir balon vardı. Bana gülümseyerek gelmem gerektiğini söyledi. Bu küçük kızın burada ne işi vardı, üstelik tek başına?
Koşarak uzaklaşmaya başlamıştı.
"Hey! Kaybolacaksın, uzaklaşma!" Dedim bende ardından koşarak. Sanki beni duymuyor gibiydi. Nefes nefese kalmıştım.
En sonunda küçük kız durduğunda ben de soluklanmak için ağaçtan destek alarak durmuştum.
Bakışlarım kızın baktığı yere döndüğünde... o adamı görmüştüm, babamı. Sanırım o küçük kız bendim.
Önce sinirle bu balonu nereden aldığımı sordu. Ben ise bir amcanın hediye ettiğini ve onu çok sevdiğimi söyledim. Babam ise bu duyduklarına daha da sinirlenircesine kaşları daha da çatılmıştı.
Cebinden çıkarttığı iğneyle önce balonumu patlattı, sonra aynı iğneyle bileğime çokta ince olmayan bir çizik attı. Küçük kızın acı çığlığı kulaklarıma dolduğunda hıçkırarak arkamı döndüm ve olabildiğince hızlı koşmaya başladım.
"Yeter, istemiyorum artık. Yeter!"
Gözlerimi açtığımda kan ter içinde kadığımı farkettim. Derin nefesler alarak soluğumu düzenlemeye çalıştım.
Etrafıma baktığımda bizimkilerin ve barlasgilin endişeli gözlerle bana baktığını gördüm.
"Ne oldu? Neden buradasınız?" Dedim keskin bakışlarımı onlara çevirerek. Bizimkiler ara sıra kabus gördüğümü biliyorlardı fakat sebebini bilmiyorlardı.
"Biz... seni merak ettik. Kötü durumdaydın." Dedi kızlardan biri. Gözlerim dolmuştu ve muhtemelen istemsizce kaşlarım çatılmıştı.
"Kötü durumdaysam bundan size ne?! Neden merak ediyorsunuz?! Etmeyin beni merak." Dedim ve ayaklanarak dönen başımı umursamadan tuvaleti bulmaya çalıştım.
En sonunda bulduğumda hızlıca girerek kapıyı arkamdan kapattım. Önümü döndüğümde aynada gördüğüm kız, acınası durumdaydı.
Sonra dolan gözlerime baktım. Hayır ağlamayacaktım. Ağlamak zayıflıktı. Fakat ben ne zayıf ne de aciz bir kızdım. İşte bu yüzden ağlamayacaktım.
Saçımı başımı toplayarak tuvaletten çıktım ve içeriye geçtim. Kulübede kaldığımızı yeni farketmiştim.
Bizimkilerin bulunduğu odaya girdiğimde hepsinin düşünceli olduğunu gördüm. Diğerleri gitmişti sanırım.
"Yine kabus gördün efsa. Sebebini söylemeyi düşünmüyor musun?" Dedi Berkay.
"Ama Berkay her gece görmüyorum ki. Arada sırada. O da sadece korku filmi izlediğimde." Dedim fakat ben korku filmine bayılırdım.
"Yapma efsa. Daha güzel bahane bulamadın mı?" Dedi bora. Gün içinde enerjik birine göre fazla ciddiydi.
"Ya siz ciddi misiniz? Korktuğumdan dolayı kabus görmem kadar normal birşey var mı? Şu konuyu artık kapatabilir miyiz?" Dedim. Cidden bu konu kapanmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oduncu
ChickLitOduncu: önceden sevdiğin yada sevgilin oldu mu? Efsa: beni az çok tanıyorsun muhtemelen. olmadığını ve olmayacağını bilirsin. Oduncu: neden? Neden olmaz? Efsa: ben sevmeyi bilmiyorum ki Efsa: aynen gülmeyi bilmediğim gibi. Oduncu: sevmeyi berab...