Oduncu

14🐚

Medya: efsanın yolculuk sırasında ki kıyafeti.

Ay yine geldim. Çok hoş geldim. Sizde hoş geldiniz.

Beğenmeniz dileğiyle iyi okumalar. Çok şey oldu bu... resmi.

Tatil için yola koyulmuştuk. Herşeyim tamdı fakat bilin bakalım kiminle gidiyordum?

Barlasla. Evet barlasla. Bir de Bartu vardı ancak o arka koltukta uyuyordu.

Buse ve çınar beraber gidiyorlardı<her ne kadar istemesem de sesimi çıkartmamıştım>. Yeliz ve bora gidiyorlardı<onların neden beraber gittikleri hakkında en ufak bir bilgim bile yok>. Yağız Zeynep ve Berkay da beraber gidiyorlardı.

Aslında uçakla gidebilirdik fakat Zeynep uçaktan korktuğundan dolayı arabalarla gitmeye karar vermiştik.

Barlas, şuana kadar yüzüme bakmamıştı, bundan sonra da bakacak gibi durmuyordu. Derin nefes alarak konuşmaya başladım.

"Neden hiç konuşmuyorsun?" Dedim ona bakarak.

İki üç düğmesini açtığı gömleği ile çok yakışıklı görünüyordu ve nefes almaya bile odaklanamıyordum resmen.

Kafasını yavaşça bana çevirdi, bir süre üzerimdekileri süzdü ve önüne döndü.

Ne yani bu kadar mıydı?

"Cidden konuşmayacak mısın?" Dedim bir umut benimle konusması için.

Adamda tık yok.

"Bak eğer bilmeden seni kıracak birşey yaptıysam özür dilerim. Sadece neden böyle davrandığını öğrenmek istiyorum." Dedim gözlerinin içine bakarak.

"Beni kırmadın." Dedi bana bakmadan.

"O zaman neden benimle konuşmuyorsun?"

Normalde benimle konuşmak için can atardı, şimdi ise konuşmamak için elinden geleni yapıyor. Kesin kırıldı.

"Efsa seninle konuşmak zorunda mıyım?!" Dedi sertçe. Ürkmüştüm.

Sakin ol efsa. O senin baban değil. Her sert konuşan seni dövmeyecek sakin ol. Derin nefes al.

Dedi içimde ki ses. Derin bir nefes alarak pencereye döndüm.

Neden bana bu kadar sert çıkışmıştı ki? Evet benimle konuşmak zorunda değildi fakat ben de meraklı bir kızdım işte. Bu zamana kadar konuşup bir anda konuşmayı kesince insan merak ediyor.

Babam deyince, babamın tatile gittiğimizden haberi yoktu. Sadece arkadaşımda olduğumu biliyordu. Zaten yüzüne söylememiştim. Mesaj atmıştım. O da birşey söylememişti.

Araba yolculuğumuz bitmiş berkayın önceden rezervasyon yaptırdığı otele gelmiştik.

"Yerleştikten sonra denize mi gidelim? Yoksa havuza mı?" Dedi yeliz.

"Valla bana farketmez. Su olsun yeter." Dedi yağız.

"Yanlız, bana farkeder. Ben denize gelmem. Bence bugün havuza girelim. Yarın da siz denize gidersiniz." Dedim.

"Kızım o kadar bikiniyi erkekler giysin diye mi aldın?" Dedi buse.

"Bikini?" Dedi Berkay sorarcasına.

Ona şirince sırıtarak otele girdim. Diğerleri de peşimden geldiğinde anahtarlarımızı alarak odalara çıktık. Biz kızlar beraber kalıyorduk. Aslında erkekler de hep beraber kalacaklardı ama Bartu ve bora ayrı odalarda kalmak istemişlerdi.

Bak ben diyorum, bunlar gay.

Kes sesini içses. İkisi de hala kızlardan hoşlanıyor biliyorum. Öyle olmak zorunda.