VI - MEYUS

118 68 3
                                    


Günümüz:

Safir üstüne geçirdiği beyaz önlüğün cebine kalemini de yerleştirip masasından bir kaç evrak alıp Farahın yanına gitmek için hareketlendi.

Asansöre binip Vera'nın bulunduğu katı tuşlayıp bir adım gerileyip kapının  kapanmasını bekledi. az sonra

asansörden çıkıp Vera'nın odasına doğru ilerliyecekti ki odadan koşan hemişerin "Doktor " diye feryatlarını duyunca adımları seri bir şekilde Faraha doğru ilerledi.

Kapıyı açıp içeri girdiğinde kesinlikle beklemediği bir manzara karşıldı onu.

Saçı başı dağılmış Vera " hayır- hayır- yapmayın" diye bağırıyordu.

Tanrı aşkına yine mi kriz geçiriyordu zavallı kız .Ardından hemşireler onu zorla zaptedip sakinleştiriciyi vurdular.

Asi hareketleri azalan Farah gözlerini kâbuslarla dolu uykuya usul usul kapattı.

Safir yanındaki koltuğa oturup Farahın uyanmasını bekledi.

🕯️

Gözleri yavaşça aralanan Veraya bir bardak suyu uzatıp konuşmaya başladı Safir.

"Kendini biraz daha iyi hissediyor musun ?"

"Sanırım devamını anlatacak kadar iyi hissediyorum"

2015
Vera Cihangir:

Gecenin namütehani karanlığında usul usul akıyordu yağmur taneleri .

Islanmamak için sağa sola koşuşturan insanların aksine ellerimi açıp gökyüzüne bakıyordum ıslanmak ruhuma huzur veriyordu.

Savaşı en son üç gece önce atölyesinde görmüştüm.
O gün potremi çizdikten sonra geç olduğunu dile getirmiştim o da beni evime bırakmıştı .

Bir süre daha onu görmemeyi umuyorum. Zira daha tanıyalı az bir süre olmasına rağmen bu denli zihinimi karıştıması akıl kârı değildi .

Fakat bir şey vardı. Onda beni kendine çeken bir haslet vardı .

Yahut sol tarafıma karmaşık duyguların mesken edinmesine katiyen rızam yoktu .

Buraya farklı amaçlar doğrultusunda gelmekti amacım öyle de devam edecektim.

Boş hayallerin bana pusu  kurmasına ardından beni o pusuya usul usul çekmesine musamma gösteremezdim
göstermeyecektim de.

Adımlarım benliğini kaybetmiş adresi hâlâ ezberimde olan çocukluk hatıralarım saklı olduğu balıkçı restorantına doğru ilerliyordu .

Ailemle hep gittiğimiz babamın en yakın dostu olan Muhsin amcanın küçük bir mekanı vardı.

Yaklaşık yarım saatten sonra görünen iskelenin ışıklarıyla
İrislerimin önüne küçük Vera ardından küçük ellerinden tutan  babası geliyordu .

Yüzümde kırık tebessümle adımlarımı hızlandırdı.
İçreden Muhsin amcanın çıkmasını bekledim .
Bekleyişim kısa sürdü . Karşımda hala o eski Muhsin amca duruyordu hiç değişmemişti .

Gözlüğünü takıp yanıma ilerledi ve ardından konuştu.

"Hoş geldin kızım "

"Hoş buldum " Muhsin amca diyip boynuna sarıldım .

SÜKUT-Û VAVEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin