Gölde geçen konuşmalarından sonra birkaç gün sonra, Sirius ve Arabella nadiren birbirleriyle konuştular; aslında birbirlerini nadiren gördüler. Birbirlerini neredeyse sadece Büyük Salon'da yemekte, en azından Vanessa gelip Sirius'u öbür Çapulcu'lardan uzaklaştırana kadar, birlikte oldukları derslerde ve James'i izlemeye gidecekleri Quidditch antremanları sırasında birbirlerini görebildiler.
İçinde bulundukları durumun Arabella'yı rahatsız ettiğini söylemek az kalırdı; kesinlikle çok öfkeliydi. Özellikle de Sirius'a, ona ve diğer Çapulcular ile daha çok zaman geçirmeye çalışacağı sözünü verdiğinden beri.
Arabella serin bir Cumartesi sabahı Hogwarts koridorlarında yürüyordu, nereye gittiğine dikkat etmiyordu, birine çarptı ve düşmelerine sebep oldu. Özür dilemek üzereydi ki kime çarptığını gördü.
Vanessa Peverell'dan başkası değildi.
"Düzgün bir şekilde yürüyemiyorsun, herhangi bir şeyi düzgünce yapamaz mısın?" dedi Vanessa ayağa kalkarken, aşırı kısa eteğindeki tozları silkeledi.
"Az önce doğru bir şey yaptım." dedi Arabella ona bakarak.
"Neyden bahsediyorsun? Bu kadar mı-"
"Sana çarptım ve düşmene sebep oldum ve seni sevmiyorum. Yani kafamda bu benim için kazanç sayılır." Arabella, Vanessa'ya sırıtarak karşılık verdi.
"Kesinlikle çekilmezsin." Vanessa homurdandı ve arkadaşlarıyla birlikte Arabella'dan uzaklaştı.
Arabella, Vanessa ile karşılaştıktan sonra başka bir şey yapmak için çoktan bütün keyfi kaçmıştı, Gryffindor Ortak Salonu'na gitmeye karar verdi; kafasını boşaltmayı ve belki de kestirmeyi umdu.
Şifreyi mırıldandı, diğer tüm Çapulcular'ın olduğu Ortak Salon'a girdi, Sirius'un da onlarla olduğuna şaşırdı, onunla uzun süredir takılmadığını düşündü.
"ARAAAA!!" James onu kocaman gülümsemesiyle karşıladı, oturduğu kanepeden ona el salladı. Arabella yorgunca gülümsedi ve James'in yanına oturdu.
"Ne konuşuyorsunuz?" Kanepeye oturduktan sonra James'e sordu.
"Yapacakları sıradaki şakayı." Remus, James daha cevaplayamadan kitabından başını kaldırarak cevapladı.
"Sanırım BİZİM yapacağımız şakayı kastettin Aylak." James, Remus'u 'biz' kelimesini vurgulayarak düzeltti.
Remus gözlerini devirdi ve kitabını okumaya geri döndü ama ondan önce James'e sessizce "Evet, her neyse." dedi.
"Hedefe karar verdiniz mi?" diye sordu Arabella.
"Sümsükus'u düşünüyoruz." dedi Peter sırıtarak, Sirius ile beşlik çaktılar.
"Cidden* çocuklar-" Arabella söze başladı.
"Ah sanırım SIRIUS-LY demek-"
"SIRIUS-LY! Evet Sirius, biliyorum. Onu bilerek söylemedim ve bu şaka giderek eskimeye başladı" diye Arabella onun sözünü kesti ve Sirius'dan sessiz bir "ouch" kazandı. Arabella böyle bir tepki vermesinin sebebini tam olarak bilmiyordu. Belki de daha önceki Vanessa ile olan karşılaşması ya da Sirius ile ayda yılda bir takıldığı için ona kızgın olduğundan dolayıdır.
"Üzgünüm. Şu anda pek havamda değilim."
"Evet, onu anlayabiliyoruz." diye mırıldandı Peter ve Sirius onun kafasının arkasına şaplak attı.
"Sorun ne Belle?" diye sordu Sirius.
"Ben iyiyim. Zaten duymak isteyeceğin bir şey olduğumu sanmıyorum, Sirius."
"Neyden bahse-" Sirius yüzündeki sorgulayan bakışla söze başladı, o daha devam edemeden Arabella onu kesti.
"Endişelenme. Ve daha önce söylediğim şeye devam etmek gerekirse, lütfen Severus'a yapacağınız şakalarınıza biraz ara verin. Zaten yeterince şey yaşadı." dedi Arabella.
"Peki, peki." dedi James ellerini teslim olurcasına kaldırarak. "Sümsükus olmaz."
Arabella buma gülümsedi. "Peki ne yapacağınızı biliyor musunuz?"
"Evet! Sadece sıradaki Hogsmeade gezisinde biraz malzeme almamız lazım." dedi James, Arabella'ya geri gülümseyerek.
"Eee çocuklar?" diye sordu Sirius, diğerleriyle göz temasından kaçınarak, özellikle de Arabella'dan.
"Evet?"
"Sıradaki Hogsmeade gezisinde size katılamayacağım." dedi Sirius mahcupça.
"NE?!"
"Şaka yapıyor olmalısın."
"NEDEN?!"
"BENİ TUTUN ÇOCUKLAR ONU ÖLDÜRMEK ÜZEREYİM."
Dedi James, Remus, Peter ve Arabella aynı anda.
"Ama Hogsmeade gezisine hep beraber gideriz." dedi Peter üzgünce Sirius'a bakarak.
"Evet, Patiayak, gelenek haline geldi." dedi James kollarını çaprazlarken.
"Evet ve geleneği bozarsan gerçekten kötü şeyler olacağını söylemiyorlar mıydı?"
"Cidden mi Belle?" dedi Sirius kıkırdayarak. "Yapabileceğin en iyi şey bu mu?"
"En azından denedim." dedi Arabella usulca, yorgunlukla yerine otururken.
"Evet, bu pek iyi değildi Ara." dedi James.
"Pek yardımcı olmuyorsun, James." Remus onu onayladı, kafasını salladı. "Ve Sirius, neden? Bizimle Hogsmeade'e gelmeyi kaçırmaktanı sağlayan daha önemli şey ne olabilir?" diye sordu Remus, okuduğu kitabını bırakıp Siriıs'a tek kaşını kaldırarak.
"Benim bir tahminim var." diye mırıldandı Arabella.
"Çocuklar anlarsınız ya, Vanessa-"
"Büyük şans." Arabella söze başladı, Sirius'a gözlerini devirdi.
"Üzgünüm çocuklar. Bunu telafi edeceğim, söz veriyorum." Sirius mahcup bir şekilde gülümsedi.
"Of tamam." James iç çekti.
"Harika!" Sirius gülümsedi, "Her neyse, gitmem lazım."
"Ne? Şimdiden mi?"
"Ah hadi ama!"
"Evet, Vanessa'ya onunla gölün oralarda buluşacağıma söz verdim." dedi Sirius, ayağa kalktı ve tek kelime dahi etmeden Ortak Salon'dan ayrıldı.
"Çocuklar biliyor musunuz, bu Vanessa durumu benim sinirlerimi bozmaya başladı." dedi James.
"Başladı?" Remus ve Arabella aynı anda alay ederek sordu.
Çevirmen Notu:
VANESSA HAKKINDA YORUM YAPMAK DAHİ İSTEMİYORUM İĞRENÇ BİR İNSAN 😃👉🏻🚪
Bi yükseldim sinirden... Bu tarz bi olayı daha önce yaşamış biri olarak söylüyorum, genelde bu tarz olayların sonu son değildir ama hayırlısı... Güzel biteceğini umuyoruz🤠🤠🤠
Her neyse, Seriously-Cidden olayını anlamışsınızdır zaten. Şakacı köpek hahaha gülelim de boşa gitmesin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙨𝙩𝙖𝙧𝙨 | 𝙨𝙞𝙧𝙞𝙪𝙨 𝙗𝙡𝙖𝙘𝙠⁽ᵗᵘʳᵏᶜᵉ ᶜᵉᵛⁱʳⁱ⁾
Fanfiction"𝑺𝑯𝑬 𝑳𝑶𝑶𝑲𝑺 𝑨𝑻 𝒀𝑶𝑼 𝑨𝑵𝑫 𝑺𝑬𝑬𝑺 𝑻𝑯𝑬 𝑺𝑻𝑨𝑹𝑺. 𝒀𝑶𝑼 𝑳𝑶𝑶𝑲 𝑨𝑻 𝑯𝑬𝑹 𝑨𝑵𝑫 𝑺𝑬𝑬 𝑻𝑯𝑬 𝑴𝑶𝑶𝑵. 𝑰𝑻'𝑺 𝑺𝑼𝑪𝑯 𝑨 𝑮𝑶𝑫𝑫𝑨𝑴𝑵 𝑻𝑹𝑨𝑮𝑬𝑫𝒀 𝑩𝑶𝑻𝑯 𝑶𝑭 𝒀𝑶𝑼 𝑻𝑯𝑰𝑵𝑲 𝑻𝑯𝑬 𝑶𝑻𝑯𝑬𝑹 𝑰𝑺 𝑳𝑶𝑶𝑲𝑰𝑵𝑮 𝑨𝑻...