Arabella gününün çoğunu hediyeleri paketleyerek ve hediyeleri baykuşla göndererek geçirdi. Bunu, şu an hayatında olan şeylerden iyi bir dikkat dağıtma yolu olarak düşündü. Ancak, sıra Sirius için aldığı deri cekete gelince her şey yeniden alt üst oldu. Onu özlemişti. Çok fazla. Onu düşünmek canını yakıyordu. Hogwarts'tan ayrı kalıp eve gelmenin işleri daha da kötüleştirdiğini ya da faydalı olup olmadığını bilmiyordu. Buna rağmen hediyeyi kutuya koydu ve gümüş hediye paketiyle kapladı. Derin bir nefes aldı ve hediyeyi yatağının altına sakladı, ona verme şansı olup olmayacağını bilmiyordu.
"Ara, hayatım, hazırlanmaya başla. Walburga ve Orion yakında gelecek." dedi annesi odaya girerken.
"Peki, anne." Arabella gülümsedi. "Tam olarak giymemi istediğin bir şey var mı?"
"Biraz Noel temalı bir şeyler, hayatım." dedi annesi odadan çıkıp Arabella'yı hazırlanması için bırakmadan önce.
"Pekala, sanırım bir şeyler ayarlayacağım." diye mırıldandı kendi kendine, giyebilecek bir şeyler bulmak için dolabına gitti.
Ne giyeceğine dair olan birkaç dakikalık tartışmadan sonra, sonunda kırmızı bir elbise ve beyaz babet giydi. Ayrıca James'in ona geçen yıl Noel'de şaka niyetine aldığı küçük şeker kamışı küpelerini de taktı. Saçını dağınık bir topuz yapıp aynada kendini inceledi.
"Çok güzel gözüküyorsun, canım." dedi babası merdivenlerden inerken onu görünce.
"Sağol baba." Arabella gülümsedi, babasına uzanıp onu yanağından öptü.
"Anne yardıma ihtiyacın var mı?" Arabella, misafirler geleceği için annesinin çılgınca her şeyi mükemmel hale getirmeye çalıştığını görünce sordu.
"Kendim halledebilirim, hayatım." Annesi, fırına biraz kıymalı turta koyarken gülümsedi.
Arabella kapının çaldığını duydu.
"Sanırım geldiler." dedi Arabella'nın babası. "Ara, lütfen kapıyı açar mısın?"
"Tabii baba." dedi Arabella, en iyi sahte gülümsemesini takınıp ön kapıya doğru ilerledi.
Arabella, hafifçe gülümseyen bir Walburga ve duygularını belli etmeyen bir Orion ile karşılaştı. "Merhaba Walburga Teyze ve Orion Amca. Mutlu bayramlar." dedi yapabileceği kadar inandırıcı bir şekilde. Orion kafasını salladı ve sessiz bir "Mutlu bayramlar." dedi eve girerken.
Walburga, diğer taraftan, Arabella'ya sarıldı ve gülümseyerek "Mutlu bayramlar, Arabella" demeden önce onu yanaktan öptü.
Arabella'nın gözleri evin içine giren Walburga ve Orion'u takip etti. İç çekti ve kapıyı kapatmak için kapıya baktı, görmek istediği son kişi tarafından karşılandı.
"Merhaba Arabella."
"Sirius." dedi şokla. "Burada ne işin var? Tatili Hogwarts'ta geçireceğini sanıyordum."
"Ben de senin orada geçireceğini sanıyordum ve seninle yüzleşmek için cidden hazır değildim o yüzden-" diye söze başladı Sirius ama Arabella tarafından sözü kesildi.
"O yüzden de eve gitmeye karar verdin. Ben de aynısını düşündüm." Arabella iç çekti.
"ARA, TATLIM! SIRIUS TATİL İÇİN EVE GELDİ. BURADA SANA EŞLİK EDECEK BİRİSİ OLACAK. HEYECAN VERİCİ DEĞİL Mİ?" Arabella, annesinin yemek odasından bağırdığını duydu.
"Biliyorum anne." diye mırıldandı.
"Ee, beni içeri alacak mısın? Donuyorum." dedi Sirius dişlerini hafifçe gıcırdatarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙨𝙩𝙖𝙧𝙨 | 𝙨𝙞𝙧𝙞𝙪𝙨 𝙗𝙡𝙖𝙘𝙠⁽ᵗᵘʳᵏᶜᵉ ᶜᵉᵛⁱʳⁱ⁾
Fanfiction"𝑺𝑯𝑬 𝑳𝑶𝑶𝑲𝑺 𝑨𝑻 𝒀𝑶𝑼 𝑨𝑵𝑫 𝑺𝑬𝑬𝑺 𝑻𝑯𝑬 𝑺𝑻𝑨𝑹𝑺. 𝒀𝑶𝑼 𝑳𝑶𝑶𝑲 𝑨𝑻 𝑯𝑬𝑹 𝑨𝑵𝑫 𝑺𝑬𝑬 𝑻𝑯𝑬 𝑴𝑶𝑶𝑵. 𝑰𝑻'𝑺 𝑺𝑼𝑪𝑯 𝑨 𝑮𝑶𝑫𝑫𝑨𝑴𝑵 𝑻𝑹𝑨𝑮𝑬𝑫𝒀 𝑩𝑶𝑻𝑯 𝑶𝑭 𝒀𝑶𝑼 𝑻𝑯𝑰𝑵𝑲 𝑻𝑯𝑬 𝑶𝑻𝑯𝑬𝑹 𝑰𝑺 𝑳𝑶𝑶𝑲𝑰𝑵𝑮 𝑨𝑻...