Elimle bilgisayar mühendisi olan çocuğa vererek gülümsemiştim.
Bir haftadır kendime gelmeye çalışıyordum ve bunu başarmıştım eskisi gibi olmıyacaktımbuzden kraliçe olmak yerine içimi istediklerimegöstericektim.
Son üç gündür işlerin başına tekrar geçmiştim ve gerçekten bu süreçte ekibim şirketi çok iyi yürütmüştü.
" Mina bir haber yola masadakileri görmek istiyorum"
Kabul ederek dışarı çıkmış bende derin bir nefes alarak ayağa kalkmıştım.
"Eve uğramam gerekiyor Kai Rica etsem bizim mekanlardan birine davet edin"
Kai artık sıradan biri değildi zaten önceden sağ kolum olsada şuan onu personel müdürüydü. Ceketimi alarak üstüme geçirmiştim eve gitmemin nedeni bir yandan mia'ya bakmak bir yandan üstüme düzgün birşeyler giymekti şuan sadece gri bir eşofman siyah kalın ama kısa olan kazak ve deri ceketliydim.
Arabamı yana çevirerek park etmiş aşağıya inerek evime girmiştim olanlardan sonra evimi değiştirmiştim daha büyük ve hoş bir eve geçmiştim. Mia Bahçede oturmuş ateşin önünde kitap okuyordu. Yavaş yavaş yola geliyordu.
"Lisa"
İçeri gireceken ona dönmüş ne var şeklinde kafa salamıştım.
"Akşam liseden arkadaşlarım ile yemeğe gide bilirmiyim"
"Korumalara beraber evet Ama olay istemiyorum"
Sevinçle yerinden kalkarak odasına koşmuştu bu süreçte sadece ben değil oda değişmişti akılanmıştı en azından olanların onun suçu olduğunu biliyordu.
Bende odama girerek suyu küvete doldurarak üstündekileri çıkarmıştım. O anda gelen telefon sesiyle elime almıştım.
Jungkook; Neden masayı topladın
Sen; Gelince görürsün
Jungkook; Lisa birlikte hareket Etememiz gerekiyor
Sen; Bak bakalım bu umrumda Mı
Jungkook; Neredesin yayına Gelicem
Sen;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sen; Bekliyorum jungkook
Jungkook; Ciddi misin lalisa
Sen; Evet bedenimi istemiyormuydun
Jungkook; Kalbini istesem vericekmisin
Sen; Haklısın ölecek birine Vermem
G
örüldü
Sırıtmıştım işin sonunda onu öldürme ihtimalim bile vardı. Sudan çıkarak bedenimi kurulamış ayarladığım kırmızı kıyafetimi bedenime geçirmiştim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Siyah İnce topuklu ayakkabılarımıda ayağıma giyerek dudağıma kırmızı bir ruj sürmüştüm saçlarımı yukarıdan toplayarak son okunuşları mı yaparak evden çıkmıştım...
Kendi yaptığım restaurantın önünde durarak arabamdan inmiş bana saygı ile eğilen adama yer vererek araba park etmesini izlemiş ardından anahtarı alarak İçeri girmiştim.
"Üst kattalar"
Gelen çalışana kafa salamış ve topuklu seslerimle beraber yukarı çıkmıştım çoğu kişi yeni gelmişti anlaşılan.
Güzelce hazırlanmış masanın baş kısmına geçerek oturmuştum.
"Umarım gereken bir sebebin vardır"
Ah chen ah seninde icabına bakıcaktım.
"Tabiki var en değerlisini kaybeden kızın nasıl sizi kendine muhtaç bırakacağını göstereceğim"
Yüzüme anlamsızca bakıyordular yazık. Önümdeki şaraptan bir yudum alarak ayağa kalkmış adamlarımın getirildiği dosyayı chenin önüne atmıştım. O dosyayı alıp okurken kısa sürede gözleri yerinden çıkacak şekilde büyülterek bana bakmıştı.
"Bundan sonra Tayland konsolosluğu için çalışıyorum lakin bu masanın bir üyesi olucam-'
"Bu imkansız"
Yandan konuşan jisoo ile alayla güldüm
" İmkansızı başarıcam desene "
"Bunu yapamazsınız lalisa ortada bir anlaşma var sana güvendik"
"BENDE size güvendim! Ama gel gördü kardeşim kara toprağın altında Chen eğer dediklerim olmazsa İngiltereye vermek yerine kaçak yoldan nasıl mallar yandı diye Rusya'ya götürdüğünüzü anlatır savaş alanı ardından Tayland'da dönerek Kore'yi başınıza yıkarım"
"Siz beni en başından çok hafife almışsınız"
Doğa üstü şeylerle ilgili bir hikâye başlamak istiyorum?
