"Ne demek bu işi bırakıyorsun"
Karşımda bana anlamsızca bakan insanlara göz devirmek istiyordum hayır yani neyi anlayamıyordular.
"O zaman imzalarını kime bırakıyorsun"
Çıkarcılık yapmaya çalışanlara hiç önemsemeden göz devirmiş jungkooka bir bakış atarak ayağa kalkmıştım
"İmza yetkim bende olucak ama masadaki yetkimi jungkook'a devrediyorum"
"Siz o kafanızda ne kurdunuz bilmiyorum ama kesinlikle bu kabul edilemez bir durum!"
Birkaç kişiden daniele hak vermiş arından ortaya saçma sapan fikirler sunmuştular.
"Bakın arkadaşlar size fikrinizi sormuyorum kime neyi devredeceğim beni ilgilenir fikirlerinizi kendinize saklayın lütfen"
Sesim hiç olmadığı kadar zanik ama kararlı çıkarken getirdiğim dosyayı önlerine atmıştım.
Chen direk alıp okurken sadece imza ile sinirle geri masaya atmıştı.
Tabiki buraya gelmeden önce herşeyi haletmiştik , yoksa neye güvenerek buraya geliyim ki.Birkaç tartışma arından herkes dağılmaya başlayınca jungkook'a kısa bir gülümseme göndererek oturduğum sandalyeden kalkmıştım.
" Eşyalarımı hazırlayacağım"
"Bırakayım seni"
Anında cevabını verirken onu red etmiş ve kapıdan çıkarak sahil kenarında yürümeye başlamıştım.
Yanlız kalıp düşünmeye gerçekten ihtiyacım vardı nerdeyse birkaç hafta oluyordu jungkook ile yakınlaşalı bu süre boyunca güzel zaman geçirmiştik bunlardan biride aynı evde yaşamaktı.
Mutlu bir hayat sürmenin tek yolunu biliyordum şuanlık tek amacım dokunulmazlık almaktı ama bunu bir tek jungkook ile evlenirsem başara bilirdim diğer türlü beni tekrar masaya koyardı elçilik.
Kardeşimin ölümünden sonra ona böyle güvenmem salaklıktı belkide ama hayatımda birkez olsa bile gerçekten istediğimi yapma kararlı almıştım.Esen Rüzgar saçlarımı uçuruyor giydiğim kabanıma daha çok sarılmama yol açıyordu.
Geldiğim evimin önünde durmuş sessiz ve karanlık olan bahçeye bakmıştım.
Yeni olan şeylerden bir tanesi ise lara'nın değiştiğini düşünürken tekrar eskiye dönmesiydi. Onu bu evden Göndereli üç gün oluyordu eğer kalmaya devam etseydi kesinlik kriz geçirirdim.Yavaşca ve uyuşuk adımlar ile anahtarı aynanın dibine atmış onun üstünde paltomu'da atarak
Odama geçmiştim zaten hazır olan bavulumu bir kaç eşya daha koyup tamamlamış elektrik su doğalgaz gibi şeyleri de komplike kapatarak geri aşağıya inmiştim.Evi toplamak gibi birkaç işi de haletmiş tamamen bitti diyerek arabamın anahtarını alarak evden çıkmıştım.
Son Bahar olduğu için havalar değişikti az önce soğuk eserken şuan sıcak esiyordu.Bindiğim arabamı jungkook'un yeni aldığı evine doğru sürmüştüm.
En çokta bunu sevmiştim benimde içinde yaşaya bileceğim bir ev ayarlaması.
Gördüğüm kahverengi den oluşan ev ile durmuş peşimden bavulumu da indirerek demir kapıyı açmıştım.Korumalardan biri anında yanına gelerek bavulumu almaya çalışmış ama onu engelleyerek sürgülü camı itirmiş ve içeri girmiştim.
Gelen sesten dolayı elinde kahve saçı ıslak üstü olmayan jungkook merdivenlerden bana bakmış gözleri kısa süre bedenimde dolaşması ardından kaşları çatılmıştı."Dışarıdaki adamlar süs için yok"
Sert sesine karşılık elimdeki bavulu indirmiş mutfaktan çıkan önlüklü genç yaşlarda kız ile benimde en az onun kadar kaşlarım çatılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
real love
Fanfiction" yanılıyorsun evlat. kadınlar çok önemli varlıklardır. .." "Mesela bütün büyük adamların arasında onu yönetebilcek bir kadını var"