Arif güloğlu: Sımsıkı sarıldım ve söz verdim. Az daha çok değer verdiğim insanla aram bozuluyordu. Onu asla bırakmıcaktım çünkü o benim Herşeyimdi.
Masal Adıgüzel: Yataktan kalktım ve üstünü değiştirdim. Yavaş yavaş hasta olmaya başlıyordum ama umrumda değildi. Üstümü değiştirdim ve üçümüz beraber yemek yemeye başladık. Yemeği bitirdik ve masayı topladım. Gece olmuştu. Yatağa yattım. Arif abi yerde yatıyordu. Gök gürüldedi güçlü bir şekilde. Arif abi korktuğumu anladı ve yanıma geldi. Arif: Hadi sen uyu ben burdayım. Masal: Uyunca gidiceksin biliyorum. Arif: gitmem söz. Gözlerimi yavaş yavaş kapattım ve uyudum. Saat: 08:01 Güneşin gözüme vurması ile uyandım. Arif abi gitmemişti. Kalktım elimi yüzümü yıkadım. Çok geçmeden Arif abide kalktı. Yaşlı amca yoktu. Kahvaltımızı yaptık ve evden çıktık yine yollara koyulduk. Öğlene kadar yürüdük. Bir anda Arif abi durdu. "ne kadar vaktimiz var?" dedi. "4 gün." dedim. Elimi tuttu ve beni ormandan çıkardı. Ormandan çıkmıştık. Kafamı kaldırdım. Etrafıma baktım. Çok güzeldi. Her yerde insanlar vardı, Cafeler, parklar. Gerçekten çok güzeldi. Arif abi beni bir cafeye götürdü. Cafenin önünde bir poster duruyordu. Bu akşam bir tane balo düzenliyorlardı. Daha önce hiç baloya gitmemiştim. Arif abi balo için 2 tane bilet aldı. Masal: İyi de benim giyecek bir şeyim yok ki. Arif: Merak etme. Burada çok güzel yerler var. Gülümsedim. Arif abi iki tane kahve söyledi. Onları içtik. Ve kalktık. Balo saat 19:00'daydı. Saat daha 14:34'tü. Arif abi yine elimi tuttu ve beni bir tane mağazaya getirdi. İçerde bir sürü elbise vardı ve hepsi çok güzellerdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu elbiseyi seçmiştim. Elbiseyi aldık ve çıktık. Şimdi sıra Arif abi için takım elbise seçiçektik. Arif abi içinde takım elbise seçtik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir tane cafeye oturduk. Ve konuşmaya başladık. Arif abi bana babam ile olan anılarını anlatıyordu. Zaman ilerliyordu. Baloya yarım saat kala üstümüzü giymek için. Balonun yapılıcağı yere gittik ve üstümüzü giyindik. Balo başlamıştı. Odadan çıktım. Arif abi benden önce çıkmıştı. Yavaş yavaş insanların içine girdik. Çok heyecanlıydım. İlk defa insanlara bu kadar yakın oluyordum. Balonun sahibi geldi. Beni kendi etrafımda döndürüp. "Peri Masalından çıkmış gidisin" dedi. Kadına bakıp gülümsedim. Etrafa baktım. Bir kız grubu vardı. Yanlarına gittim. Bana çokta iyi davranmadılar. İttirdiler ve yere düştüm. Arif abi geldi kaldırdı beni. Arif abimi görünce şok oldular. Kız1: N nasıl ya siz tanışıyor musunuz? Arif: Masal. Güzelim iyi misin?? Kız2: Bu masal, Cenan ve Tuğba'nın kızı olan masal mı?? Herkes başımıza toplandı. Çok rahatsız olmuştum. Gözlerim doldu. Arif Abiyi ittirdim ve koşarak oradan çıktım. Ormana doğru koştum. Çok geçmeden ormanın içine geldim. Yere çöktüm. Bir tane papatya aldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arif abi koşarak yanıma geldi. Elimi tuttu. Ve ikimizde aynı anda şarkı söylemeye başladık.
"bir peri masalına aşığım I'm in love with a fairytale
acıtsa da Even though it hurts
Çünkü aklımı kaybedersem umurumda değil 'Cause I don't care if I lose my mind
ben zaten lanetliyim I'm already cursed"
Bu beni rahatlatmıştı. Arif abiye sarıldım. Bunu nerden bildiğini sordum. Bana "annen ve baban çok bu şarkıyı dinlerlerdi" diye cevap verdi. Beni ayağa kaldırdı. Ve yürümeye başladık. Tekrardan yola koyulduk. Bu elbise ile yürümek zordu ama yürünüyordu. Yavaş yavaş zaman tükeniyordu. Annem ve babamı kurtarmak istiyordum...
