6. Bölüm: Kalbime Gömerim O zaman

115 9 4
                                    

Arif Abi ile ayrıldık. Gülümsedim. Çantamı aldım ve herşey için yaşlı kadına teşekkür ettik. Tekrar yola koyulduk. Çok az kalmıştı hissediyordum. Biraz yürüdükten sonra konuşmaya başladık.
Arif : ne diceğimi bilemiyorum.
Masal:  Bende. Aniden gelen bir cesaret ile oldu herşey.
Arif abi gülümsedi, bende gülümsedim. "peki ya şimdi, şimdi nolucak?" diye sordu. Biraz düşündüm.
Masal: daha henüz 16 yaşındayım. Sen ise 24. Başın benim yüzümden belaya girsin istemiyorum. Biliyorum beni sevi-
Arif:  şştşşt. Tamam. 18 yaşına gelene kadar beklerim. Sıkıntı yok güzelim.
Arif abi saçımı okşadı, hala yürümeye devam ediyorduk. Bir tane kasaba gibi biryere denk geldik. Kasabanın içine girdik. Herkes bize bakıyordu. Bir tane adam geldi ve "kimsiniz" diye sordu. Arif abi uzaklardan geldiğimizi, yakamoz dolunayını kaçırmamamız gerektiğini söyledi. Adam bizi kasabanın barına götürdü. Arif abi ile bir tane masaya oturduk. Herşey çok tuhaftı, sanki burada ki herkes geliceğimizi biliyordu.
Arif: Masal sen burada dur. Ben hemen geliyorum.
Kafamı salladım evet anlamında. Arif abi bardan çıktı. Yanıma bir tane adam geldi. Selam verdi ve oturmak için izin istedi. İzin verdim ve adam oturdu. Konuşmaya başladık. Kalın ses tonu ile "şu seni bırakıp giden çocuk. Çok mu güveniyorsun ona? " diye sordu. Sigarasını yakarken. "evet" dedim. Adam devam etti. "güvenme, kimseye güvenme" dedi sesini azıcık yükselterek.
Masal: onu tanımıyorsun ama daha. Tanısan çok seversin.
Adam sırıttı ve devam etti.
Adam:  Bak küçük kız. Böyle serserileri iyi tanırım. Sana, seni sevdiğini söylerler, bekliceğini söylerler ama beklemezler.
Masal:  Arif öyle biri değil.!!
Sesimi yükseştmiştim.
Adam: demek adı Arif. Madem bu kadar güveniyorsun.  şuan bar'ın arkasında, garson kızla beraber desem. Hala güvenir miydin?
Masal:  onun öyle birşey yapmıcağını biliyorum. Söz verdi bekliceğini söyledi.
Adam: Peki kızım. Git bak ve gör.
Dedi ve adam masadan kalktı. Sinirlendim ve bar'ın arka tarafına doğru yöneldim. Arif abinin öyle birşey yapmıcağından emindim. Bar'ın arkasına geldim. Kafamı kaldırdım ve arifi gördüm. Adamın dediği doğruydu. Gözlerim doldu. Yağmur yağmaya başladı. Sessizce arkamı dönüp oradan uzaklaştım. Bardan yeterince uzaklaştığımı fark edince, duvara yaslandım.

Gözyaşlarımın akmasına izin verdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Masal: Neden. Neden böyle yaptı ki. B beni sevdiğini düşünmüştüm. Aptal masal. Seni ne yapsın. Salak gibi beni sevdiğini düşündüm gerçekten. Ne bekliyordum ki. Salaksın kızım sen. Salağın önde gidenisin.
Ağlamaya devam ettim. Bir süre sonra gözyaşlarımı silip. Sahte bir gülümseme ile acımı kapatmaya çalıştım. Bara doğru ilerledim. Bara geldiğimde Arif abi yanıma koşup. Hırkasını uzattı. Elimi "dur" anlamında biraz kaldırdım. Ve tek başıma bara girdim. Çantamı aldım. Arif abi ne olduğunu anlamamış bana bakıyordu. Kapının orada dikiliyordu. Kapının oraya gittim ve soğuk bir ses tonu ile "hadi gidelim artık." dedim. Kasabadan çıktık. Ben önden yürüyordum. Arif abi biraz arkamdam. Gözlerim doluyordu. Yağmur bitmişti. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Konuşmasını bekledim. Bir açıklama bekledim ama konuşmadı hiç. Yol boyunca önüne bakıp durdu. Çok kızıyordum kendime. Şimdi ne yapıcaktım. Bu sefer gerçekten kimse yoktu yanımda. Gerçekten yalnız kalmıştım. Ne kadar yürüdüğümüzü bilmiyorum ama hava kararmak üzereydi. İçimden kendimi avutmaya çalışıyordum. Güçlü kalmaya çalışıyordum. Hava iyice karardı. Ateş yakıp yere oturduk.
Arif:  Masal iyi misin birşey mi oldu?
Masal: iyim. Hiç olmadğım kadar ıyim. Düşünme sen beni.
Konuştuğumda sesimin titrememesi için çok dikkatli konuşuyordum. Arif abi uyuyakaldı. Ben bütün gece uyuyamadım. Sessizce ağladım bütün gece. Sabah olduğunda ateşi söndürüp, ayağa kalktım. Çantamı aldım. Arif abi uyandı. Ayağa kalktı. Ve yürümeye başladık. Yine ben önden yürüyordum. Canım çok yanıyordu. Bunca zaman annemin, babamın öldüğünü düşünerek büyüdüm. Onları kurtarmaya giderken yaşadığım bu berbat şey beni öldürüyordu. Karşımızda uçurum gibi biryer vardı. Bir kaç adımlık mesafe vardı uçurumun ucu ile aramızda. Arif abi dayanamayıp patladı.
Arif: Masal noldu sana?? Noluyor? Bu halin ne?
Masal: birşey olduğu yok. Sana sormak lazım bunu. Beni bu hale getiren sizsiniz.
Arif : MASAL!!! Bana sesini yükseltme.
Masal: yükseltirsem nolur?? Sen beni üz. Sen beni kır. Ama ben susayım demi. Neden çünkü ben annesiz, babasız büyümüş malın tekiyim. Ya neden ya neden. Neden yaptın bunu bana.
Arif: Masal. Ne yaptım sana. Farkında olmadan kalbini mi kırdım ne yaptım.  NE YAPTIM!!!??
Arif abi sesini yükseltti. Bende yükselttim.
Masal: Daha ne yapıcaksın ya? Seni beklicem dedin. Gittin başka kızı öptün.
Gözlerimden yaşlar akıyordu.
Arif : s sen nerden biliyorsun bunu?
Masal: ne önemi var ki artık. İlk fırsatta gittin. Beni terk ettin. Bu kız ne olur hiç düşünmedin.
Arif abi iyice sesini yükseltti.
Arif:  Masal bana ne yapmıcağımı SÖYLEME!!! Biliyor musun, seni sevdiğime değmezmişsin. Emin ol geçmişe dönseydim seni asla sevmezdim. NEFRET EDİYORUM SENDEN!! NEFRETT.
Arif  abinin son söylediği kelime ormanda yankı yapmıştı. Geri geri adım attım. Uçurumun sonuna geldim. Ağlamaklı bir ses tonu ile,
Masal: biliyor musun? Bende nefret ediyorum ama kendimden.
Arif abi bana "yapma" der gibi baktı.
Masal: Perdeler kapandı, ömür sahnemde. Vakit doldu. Bana müsaade.
Gülümsedim. Ve kollarımı açıp kendimi uçurumdan aşağı bıraktım. Tam düşüyordum ki. Biri bileğimi tuttu. Kafamı kaldırdım bu Arif abiydi. Beni yukarı çekti. Ve sımsıkı sarıldı.
Arif: seni geç buldum ama erken bırakmam güzelim.

       DEVAM EDİCEK...

Aynı Masal Farklı SonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin