Hades'in Perisi

4

Merhaba!

Lütfen desteklerinizi esirgemeyin. <3

Multimedya: Lia'nın saçları.

İyi okumalar!

Önceki bölümden;

Gözlerimi açtığımda karşımda tekrar hilal şeklinde masa ve onun etrafında on iki taht vardı. Gözlerim bana bakan Tanrı ve Tanrıçalarda gezinirken bana şaşkınlıkla bakan kişileri fark ettim. Odaklanıp onlara baktığımda ise bu sefer şaşıran kişi ben olmuştum.

Onlarla göz göze geldiğimizde omzumdaki yara sızlamıştı. Sızlama dayanamayacağım bir boyuttaydı ki dizlerimin önüne çöktüm.
Sağımda duran babam beni kollarının arasına aldı ve sıkıca sardı. Gözlerimden damlayan yaş ile ona baktım. Durumu anlamaya çalışıyordu. Acıya karşı dayanamıyordum. Babama bakıp son sözlerimi söyledim.

"Onlar yaptı." dedim ve elimi kaldırıp işaret parmağımla sarmaşık yapan kadını işaret ettim. Onun kim olduğunu biliyordum.

O Demeter'di.

Ve bilincim kapanmıştı.

Güneş, Şifa ve Kehanet Tanrısı Apollon'dan:

Poseidon'un kızının bayılmasından saatler geçmişti. Bayıldığı sırada gösterdiği Demeter ile her şey açığa kavuşmuştu.
Tahmin ettiğim gibi Demeter, Kore'yi Hades'e tanrıların ve tanrıçaların anlaştığı gibi teslim etmemişti. Onların güvenliğinden sorumlu olan Ares ise fırsatı değerlendirmişti. Ama hiçbirimiz Afrodit'e anlam veremiyordu.

Herkes tahtına oturmuş, Zeus'un konuşmasını bekliyordu. Gözlerimi Artemis'e çevirdim. Athena ile bakışıyorlardı. Belki de çoktan çözmüşlerdi.

Zeus, sinirli bir şekilde tahtından kalktı. Her yeri altın üstünde beyaz taşı olan taht yere düştü ve yer sallandı. Zeus'un siniri sadece Demeter'e değil, insanlara da uğrayacaktı.

"Apollon öngörmüştü! Hades ile anlaşmıştık! Nasıl böyle bir hataya düşersiniz!" dedi ve sözlerinden sonra şimşekler çakmaya başladı.

"Kızımı o canavara veremezdim! Onun nasıl biri olduğunu biliyoruz! Anlaşmaya sadık kalmayacaktı!" dedi Demeter. Yanılıyordu. Hades oldukça sadık biriydi. Onun bu şekilde görülmesine sebep olan bizdik. Onu Yeraltına gitmesini isteyen Zeus'tu.

"Hades söylemişti! Sadık olmayana sadık olmayacaktı! Kronos'u tutan o. Başımıza neler getireceği çok açık." dedi Poseidon.

Aklıma gelen şey ile kahkaha attım. On tanrı ve tanrıça bana bakıyorlardı.

"Hades'i Lia kurtardı. Lia, Poseidon'un kızı. Bende onu tedavi ettim. Athena, Artemis ve Hera konuyla ilgisi olmayan şahane üçlü." dedim. Zeus'un kafası yere eğilmişti. Düşünüyordu.

"Demeter ve Ares'e neler yapacağını düşünemiyorum ama Zeus..." dedim ve sustum.

"Ama Zeus?" diye sordular.

"Ama Zeus, onlara bir ceza vermeyeceği için en çok sana sinirlenecek. Kore'ye üzüldüm." diyerek sözlerimi sonlandırdım. Masanın üzerindeki kadehimden üzüm şarabımdan yudumladım. Gözlerimi çevirip baktığımda Poseidon bana bakıyordu. Ona gülümsedim.

"Peki ya ne yapacağız?" diye sordu Dionysos.

"Lütfen sadece kadehlerimizi doldur." dedi Artemis. Buna ben, Poseidon ve Hera kahkahalarla gülmüştük.

"Benim bir fikrim var aslında." dedi Athena.

"Bilgeliğinle bizi aydınlat lütfen." dedi Zeus.

"Hades ile tekrar anlaşma yapılsın. Anlaşma sadece iki maddeli olacak.
Birinci madde: Kore'yi alacak, Ares, Tatarus'a gidecek ve Demeter'i öldürecek." demesiyle Demeter'den çığlıklar yükseldi.