Hades'in Perisi

23

Merhaba! Nasılsınız?

En sevdiğiniz mitoloji hikayesi nedir?

Multimedya : Lia&Hades temsili.

Lütfen desteklerinizi esirgemeyin.<3

İyi okumalar!

Önceki bölümden;

"Kraliçemizle tanışmak isteyen kişiler kardeşleri. Eğer izniniz olursa yarın tanışmak istiyorlar."

"Bu gece olamazdı zaten!" dedi Hades kendi kendine. Ruh hizmetli kafasını aşağı eğip gülerken, ben hızlı bir şekilde Hades'e bakmıştım.

"Niye öyle bakıyorsun, sevgilim? Bu gece bizim gecemiz." dedi sırıtarak.

"Bunu daha ne kadar söyleyeceksin merak ediyorum." dedim bıkmış bir şekilde.

"Bu gece ve ondan sonraki her gece."

Bakışlarımı Hades'ten çekip ruh hizmetliye baktığımda gitmiş olduğunu fark ettim. Kafamı çevirip tekrar Hades'e bakmak isterken Hades, dudağıma yapıştı.
Tutkuyla ayağa kalktım ve ona tutundum.
O gece tutku bizden hiç çekilmedi.

Gözlerimi açtığımda beni karşılayan Hades oldu.

"Günaydın Sevgilim." dedi ve dudaklarıma bir öpücük bıraktı.

"Günaydın." dedim yorgunca.

Bana gülerek ayağa kalktı. Çoktan giyinmiş olduğunu fark ettim. Yanıma geldi ve beni kucaklayarak yan odaya girdi. Burası lavaboydu. Ortada duran büyük küvete beni yerleştirdi.

"Sen duşunu alana kadar ben günlük işlerimi halledeyim." dedi. Kafamı aşağı yukarı sallayarak cevap verdim. Arkasını dönerek lavabodan ve odadan çıktı.

Köşede duran sabunlara baktım. Bunlar Hades'in tapınağında kullandığım sabunlardandı. Elimi gül kokulu olana uzattım ve kokusuyla güzelce yıkandım.
Ayağa kalkıp küvetten çıktım. Ayağa kalkıp odaya girdim ve büyük dolaptan kendime kıyafet aradım. Elim, bordo bir tüle takıldığında dikkatli bir şekilde askıdan çıkardım. Bordo bir elbiseydi ve yoğun olarak tülden oluşuyordu. Giydiğim kıyafetler gibi oldukça fazla dekolteli olması da hoşuma gitmişti.

Elbiseyi giyindim. Kanatlarım elbiseyle oldukça zıt olması beni üzse de bunu umursamadım ve saçımı yapmaya başladım. Önden iki tutamı ayırarak ördüm ve arkadan birleştirdim. Dün gece bana düğünde verilen tacımı takarak aynadan kendimi kontrol ettim.
(Lia'nın tacı = Bölüm 22)

Kapı tıklandı ve Hades'in bana hizmet etmesi için görevlendirdiği ruh hizmetlisi Yuan içeri girdi.

"Tanrıça Lia, Efendimiz sizi yanına çağırıyor." dedi saygıyla eğilirken.

"Hazırım. Hadi gidelim, Yuan." dedim ve odadan çıktık. Siyah koridordan geçerken yolumuzu aydınlatan tek şey büyük meşalelerdi.

En sonunda taht odasına geldiğimizde, Yuan kapıyı tıklattı. Kapıdaki muhafızlar Hades'e geldiğimizi haber verdi.
Hades'in onayından sonra taht odasından içeri girdik.
İçeri girdiğimde Hades, siyah tahtında oturuyordu. Önünde duran beş kızla birlikte bana bakıyordu.
Dün babamın anlattıklarından ve dün gece tanışmak için haber verilmesinden sonra gelenlerin Medusa'nın baktığı kardeşler olduğunu anlamıştım. Onlar artık benim kardeşlerimdi.

"Hoş geldiniz." dedim nazik bir şekilde. Yarı Tanrı ve Tanrıça kardeşlerimle tanışmak daha kolaydı.

"Hoş bulduk, Kraliçe Lia." dediler. Bunu demeleriyle kaşlarımı çattım.
Ben onlardan küçüktüm. Bana karşı gösterdikleri tavır saygı ya da sevgi değil itaatti.