"Hazal! Hazal aç şu kapıyı!"
"Baba gider misin!" dedim ağlamaklı bir sesle.
"Bak tekrar söylüyorum sadece iki yıl. Lütfen."
Kapımı açtım ve sinirli bir şekilde "Hayır! Söyle o ortağına ya yeni ortak bulsun, ya da oğluyla evlendireceği yeni bir kız. Ama şunu bil ki baba, ben senin şirketini geçindirmek için evlenmeyeceğim!" dedim ve onun bir şey söylemesine fırsat vermeden çantamı alıp evden çıktım.
Saat gece 12.35'di. Işık'ın uyumamış olması umuduyla kapıyı çaldım. Hemen açtı.
"Hazal! N'oldu?"
"Bu gece sende kalabilir miyim?"
"Tabii tabii geç içeri." dedi ve kapıyu kapattı.
"Uyumadın mı?" diye sordum içeri girerken.
"Hayır, uyumadım... da sen niye geldin. Baban bir şey mi yaptı?"
"Bu sefer çok kötü bir şey yaptı. Neymiş ben onun şirketi için başka bir çocukla evlenecekmişim!"
"Ne!? B-böyle mi söyledi?"
"Evet."
Işık'la bütün gece konuştuk. Ona teker teker her şeyi anlattım. Tabii ki o da bana hak verdi.
Sabah olunca birlikte kahvaltı yaptık ve kafeyi açtık. Öğlene doğru babam yanında bir adamla kafeye geldi.
"Hazal. Merhaba." dedi adam.
"Merhaba." dedim onun kim olduğunu anlamaya çalışarak.
Adam ve babam bir masaya oturdu ve iki tane kahve istedi. Onların siparişlerini götürdükten sonra yanlarına oturmamı istediler. İşleri bahane etsem de kurtulamadım. En sonunda yanlarına oturduğumda adam hemen söze girdi.
"Ben Nami. Babanın yeni ortağıyım. Bu iş için bir sözleşme imzalamıştık ve bu sözleşmede seninle ilgili bir kısım da yer alıyor. Baban, bu konuda onunla konuştuğunu ve hiç karşı çıkmadan kabul ettiğini söylediğinde çok mutlu oldum. Açıkçası bu işin biraz daha zor olmasını bekliyordum." dedi Nami Bey gülerek.
"Bi' bi' saniye, siz ne işinden bahsediyorsunuz? Benimle ilgili kısım derken?"
"Oğlum ve sen... evleneceksiniz."
"Ne?!" dedim biraz yüksek sesle.
Babam karşısındaki adama sahte bir gülücük attıktan sonra bana döndü. "Neden buna bu kadar şaşırdın kızım? Bu konuyu seninle konuşmuştuk."
"Ve ben sana kabul etmediğimi söylemiştim. Ayrıca konunun uzamasını istemediğimi de söylemiştim. Ama sanırım sen bunların hepsini kendi lehine çevirip anlatmışsın!" dedim babamın yüzüne bakarak.
"İbrahim Bey bana hiç böyle anlatmamıştı. Kendisi sizin hemen kabul ettiğinizi söyledi." dedi adam araya girerek.
"O zaman ben size anlatayım. Babam bana olanları anlatınca ve sonuç olarak sizin oğlunuzla evleneceğimi söyleyince anında reddettim. Umarım açık olmuştur. " dedim ve hemen yanlarından kalktım. Ama babam beni oturttu.
"Nami Bey, Hazal sizi dinliyor." dedi karşısındaki adama bakarak.
"Hazal'cığım yarın oğlum seni burdan almaya gelecek ve onunla gelinlik bakmaya gideceksiniz."
"Bakın! Ben mi anlatamıyorum siz mi anlamak istemiyorsunuz! BEN EVLENMİYORUM! Bu kadar basit." dedim ve bu kez babamın beni tutmasına izin vermeden kapının hemen yanında asılı olan çantamı alıp hızlıca kafeden çıktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorlama| Taylan Antalyalı
RomanceNeden..? Ben neden sana yardım etmek için kalan hayatımdan vazgeçiyorum!?