Ben gözlerim kapalı duvara yaslanmışken doğal olarak sadece ses duyabiliyordum. Bağırma sesleri, yumruklar...
Bütün bunlardan sonra birisinin yanıma oturduğunu hissettim. Bu sefer karnımdan, kalbimden, kolumdan, bacağımdan neresi varsa bıçaklayacağını ve burada öleceğimi sanmıştım ama beklediğim gibi olmadı. Kim olduğu belirsiz iki el kafamı ellerinin arasına aldı ve "Hazal! Aç gözlerini!" demeye başladı. Ses... Taylan'ındı. Beni bıraktıktan sonra gitmemişti. Buradaydı.
"Hazal! Uyan!" dedi telaşlı sesiyle.
Gözlerimi açabildiğim kadar açmaya çalıştım ama sadece bir iki milim açılıyordu.
"Taylan." dedim duyulmaz bir sesle.
"Burdayım. Yanındayım. Sakin ol, iyisin."
Gözlerimi biraz daha zorladım.
"Sen... gitmedin mi?"
"Hayır, aslında gidiyordum ama senin buraları bilmeyeceğini düşündüm ve geri döndüm. İyi ki de dönmüşüm."
"Ta-taylan."
"Efendim?" dedi telaşla.
"Neden?"
"Ne neden?"
"Neden buraya kadar geldin, neden sahte bir evlilik yapacağın kadını merak ettin, neden 'hiç sevmediğin ve sevmeyeceğin' bir kadın için kendini riske attın Taylan..? Neden?" dedim kısık sesle.
"Me-merak ettim. Fazla abartılacak bir şey yok." dedi ve bir eliyle belimi diğer eliyle de bacaklarımı kavrayıp beni kucağına aldı.
~~~~
Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Boynumda iğrenç bir his vardı. Ben neden buradaydım? Neden boynum ağrıyordu?
Gözlerimi biraz aşağıya indirip boynuma baktım ve üstünde kan lekesi olan bandajı gördüm. Etrafımda hiç kimse yoktu. Demek ki hiç kimse duymamıştı... mükemmel diye düşünürken kapı açıldı ve içeri Işık girdi.
"Hazal! Uyanmışsın! Nasılsın? İyi misin? Boynun ağrıyor mu? Başın ağrıy-"
"Işık. Ben iyiyim."
"Çok güzel."
"Sana bir şey sorabilir miyim?"
"Tabii. Su mu istiyorsun? Yiyecek bir şeyler? Hemen getireyim."
"Hayır hayır. Dur. Şey diyecektim... Taylan nerede?"
"Taylan... en son doktorla konuşuyordu, gelir şimdi."
"Ve bana tam olarak ne oldu anlatır mısın?" dedim ve o da uzun uzun anlatmaya başladı.
O anlatırken içeri Taylan girdi.
"Hazal! İyi misin?"
"İyiyim."
"Ağrın var mı?"
"Yok."
"Seni yolda bırakmasaydım bunların hiçbiri olmayacaktı."
"Amaaan Taylan boşver, geçmiş gitmiş. Sadece bir şey soracağım. Babamlara haber vermediniz değil mi?"
"Hayır. Verelim mi? Bence de vermeliyiz. Işık'a sordum ama haber vermeyelim dedi. Hemen arıyorum."
"Hayır hayır. Arama."
"Niye? Bir sorun mu var?"
"Şimdilik bilmelerini istemiyorum."
"Tamam, sen nasıl istersen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorlama| Taylan Antalyalı
RomanceNeden..? Ben neden sana yardım etmek için kalan hayatımdan vazgeçiyorum!?