Bölüm 2

23 1 3
                                    

"Ama hiçbir zaman sakin, mavi bir deniz olmadım. Ben her zaman bir fırtınaydım."

TW: korku

Hafif baş ağrısı ile yavaşça gözlerini araladı. İlk gözüne takılan beyaz tavanda asılı büyük avize oldu, gözlerini etrafta iyice dolandırarak nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Eski tarzda düzenlenmiş oturma odasında uzandığı kanapeden iyice doğruldu. Kanepenin arkasında yukarı kata çıkan merdivenler vardı.

En son ne olduğunu hatırlamaya çalıştı ama zihni bulanıktı, bu yüzden ayağa kalktı ve sorularına cevap bulmak için etrafı aramaya karar verdi. Bir şeylerin ters gittiğini hissediyordu ama sorunu kaynağını bulamıyordu.

Mutfağın olduğu köşeye yaklaştığında masanın üzerinde çerçevelenmiş küçük fotoğraf dikkatini çekti. Aile fotosu; Vision ve kendisini gördü, iki erkek çocuk yandan onlara sarılmıştı. Kalbi tekledi, hayal görüp görmediğinden emin değildi. Aslında bakarsan Wanda iyi olduğundan bile emin değildi.

Koca bir karadeliğe doğru çekiliyormuş gibi hissetti, ensesindeki ürperti bir anlık tüm bedenine yayıldı. Kesinlikle doğru olmayan bir şeyler vardı diye düşünüyordu.

O yüzden merdivenlere yöneldi ama arkasından duyduğu ses ile olduğu yere çivilendi.

"Kardeşim nereye gidiyorsun?"

Wanda sesin geldiği tarafa döndüğünde gözlerine inanamadı. Pietro, onun Pietro'su, biricik ikiz kardeşi tam önünde duruyordu ve ona gülümsüyordu.

Wanda boğuk çıkan sesi ile, "Sen," dedi. "Yaşıyorsun, Pietro."

"Tabii ki, yaşıyorum, küçük kardeşim."

Yüzündeki gülümseme Wanda'ya garip geldi. Ses tonu ve gözleri de farklıydı. Farklı bakıyordu. Bu sefer fısıldayarak, "Nasıl?" diye sordu.

"Ne demek nasıl? Beni sen çağırdın."

Pilatin saçlı adam yüzündeki gülümsemesini bozmadan Wanda'nı izliyordu.

Karşısındaki kişi kardeşine çok benziyordu ama göğsünün ortasındaki ağırlık hissi bir türlü gerçeği ayırt etmesine izin vermiyordu.
Ne olduğunu bilmiyordu, gözleri yaşlarla dolmaya başlamıştı bile, Wanda uzun zaman sonra ilk defa bu kadar korktuğunu hissetti.

"Ölmüştün," diye fısıldadı, gözünden bir yaş çoktan firar etmişti. "Tüm hücrelerimde bunu hissettim."

"Hayır Wanda," dedi Pietro, gülümsemesi yavaşça solarken kıza doğru adımladı. "Artık her şeyi unutabilirsin."

İçindeki huzursuzluk büyüdükçe Wanda etrafta gözlerini gezdirerek tetikte bekliyordu. "Bir sorun var."

"Wanda," diye kısık özlem dolu bir ses duyuldu. Gözleri kocaman açılan kadın arkasını döndü. "Evimizi beğendin mi?"

Vision'un her zamanki yumuşak ses tonu kalbini tekletti. Özlem göğsünü parçalayıp çıkacakmış gibi dolu dolu ve sıcak hissettiriyordu. Onu özlediğini tüm kalbi haykırmak istiyordu. Aşkını özlemişti.

Ne zamandır aktığını bilmediği gözyaşları yüzünü tamamen ıslattığında kırık bir sesle, "Vision," dedi. "Bu gerçek mi?"

Elini uzatıp onu tutmak istedi. Bir yanında kardeşi diğer yanında ise sevdiği adam duruyordu. "Hayal görüyor olmalıyım," diye fısıldadı kendi kendine. Burnunu çekerek göz kapaklarını sıkıca birbirine kenetledi. "Şimdi uyanmalıyım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Edge of the madness| Wanda MaximoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin