Sınav stresi bitmiş felsefe taşı stresi başlamıştı. Bir öğleden sonra bahçede yürürüyorduk, yine Hagrid'e doğru gidiyorduk ağzından bir şeyler almak umuduyla. Harry bir anda durdu ve konuşmaya başladı. "Tabi ya bunu neden daha önce düşünemedim" Biz ne olduğunu sorsakta Hagrid'in kulübesine doğru koşmaya başlayınca bizde onu takip ettik.
Hagrid bir flüt çalıyordu biz gelince çalmayı bıraktı. "Merhaba çocuklar" dedi kocaman gülümseyerek. "Hagrid Norbert'ı aldığın kişi kimdi ?" "Bilmiyorum yüzünü görmedim" "Peki ejderha yumurtası hariç başka bir şey konuştunuz mu ?" "Aslında bakarsan, ejderhaya bakıp bakamayacağımı sorunca ona Fluffy'le bile başa çıktığımı söyledim" "Onunla ilgilendi mi ?"
"Tabiki ilgilendi ve biraz da tırstı. Peh bence yanlış anlaşılan yara-" "Başka ?" Biz hala anlam verememiştik. Hagrid'te lafı bölündüğü için biraz bozulmuştu. "Şey- ona korkmaması gerektiğini çünkü müzik çalındığında uykuya daldığını söyledim" "İŞTE BU! Teşekkürler" dedi ve tekrar şatoya doğru koşöaya başladı.
Bizde yine peşinden koştuk. Biraz anlamıştık ama hala boşluklar vardı. Onu şatoya girmeden durdurup anladıklarını bize de anlatmasını söyledik. Laflarını bitirdikten sonra Hermione "Hemen Dumbledore'ye söylemeliyiz" "O şatoda değil ki" dedim anında "Sen nereden biliyorsun ?" "Giderken görmüştüm. Sanırım seyahate ya da önemli bir işe gidiyor"
"O zaman bu akşam taşı biz kurtaracağız" Dedi Harry emin bir sesle.
**
Odaya girdiğimizde Fluffy beklediğimiz gibi uyuyordu. Pençesini kaldırıp kapağı açtık. Harry "Pekala ben önden gideceğim eğer bir şey olursa siz kaç-" sözünü bitirmesine izin vermeden ben direkt atladım. Ron "CARLAA!" diye bağırınca Fluffy uyanmıştı. "ÇABUK OLUN, ATLAYIN" diye bağırınca sırayla onlar da atladı. Şeytan Tuzağının üzerine duruyorduk.
Hermione durumu anlayıp bizi kurtardı. Tek yaptığımız hareketsiz durup engeli geçmekti -Ron biraz zorlanmıştı-
Sonraki odada Harry süpürgeyle yüzlerve anahtar arasından aradığımızı bulup bizi sonraki odaya geçirmişti.
Burada ise yaklaşık yarım saat süren Ron'un önderliğinde geçirdiğimiz satranç sonrası Ron kendini feda etmişti. "Siz gidin ben ona bakacağım" "Ama-" diye itiraz edecektim ki Hermione beni susturdu "Gidin dedim, bizi merak etmeyin" Artık yapacak bir şey yoktu. Harry ile devam ettik.
Sonraki odada bir masa ve üstünde çeşitli şişeler vardı. Yazılı notu okudum ve bir iksir yapmak zorunda olduğumuzu anladım. "Usta sensin" diyip bana bıraktı Harry. Gerçekten çok zordu ama ben başarabilmiştim.
İkimizde birer yudum alınca kapıdan geçtik ve büyük boş bir odaya geçtik. Merdivenlerin dibinde aynanın karşısında Profesör Quirrell duruyordu. "NE SİZ Mİ ?" dediğimde pis pis güldü. "Hepiniz Snape'e o kadar takmıştınız ki bana dikkat bile etmediniz"
Konuşmak için ağzımı açmıştım ki odadan bir ses yankılandı "Kız ile işimiz yok" Quirrell asasını bana doğrultu ve ağzını bile oynatmadan bir ışık gönderdi. Büyünün gücüyle geriye doğru uçtum ve duvara kafamı çarpıp düştüm. Son duyduğum şey Harry'nin bağırışıydı.
**
Gözlerimi açtığımda Hermione, Cedric ve Ron'u gördüm. Hafif kalkmaya çalıştığımda uyandığımı fark ettiler ve hemen başıma geldiler. Cedric atıldı "Carla- sen iyi misin ?" "Hiç olmadığım kadar" diye espriyle karışık bir cevap verip onları rahatlatmak istedim.
"Taş-" diye cümleye girdiğimde Hermione beni susturdu "Herkes ve her şey güvende, olanları sonra konuşuruz" Kafamı onaylar şekilde salladım. "Sanırım iksiri sen yapmışsın, bütün okul sana hayran kaldı" dedi Ron. Sanırım ünlü olmuştum hahaha.
"İtiraf etmese bile Snape bile etkilendi" dedi Cedric "İşte bununla övünebilirim" diyince güldüler. "Harry ?" "Henüz uyanmadı ama durumu iyi. Merak etme" diye cevapladı beni Ron. "Pekala bende iyiyim, kalkabilirim" Cedric beni omuzlarımdan tuttu ve kalkmamı engelledi "Önce Madam Pomfrey sana bir baksın"
Cedric öl deseydi bile hazırdım bu yüzden beynimde dokunduğu pijamalarımı bir daha asla yıkamayacağıma söz vererek geri uzandım.
**
Hermione ve Ron ile konuşuyorduk ki aşağıdan gelen Harry'i fark ettik. Hepimiz dönüp ona baktık. "Ron iyi misin ?" "Evet iyiyim" "Carla sen ?" "Çok iyiyim" dedim ve o da Hermione'ye baktı. "Daha iyi olmamıştım" diyince Harry rahatladı ve gülümsedi.
**
Trene binmiş eve gidiyorduk. Hermione ile evlerimizin çok uzak olmadığını öğrendiğimizden beri sürekli yazın buluşmamız gerektiğinden bahsediyorduk. Ron da bizi Kovuk'a davet etmişti. Harry ise teyzesi ve eniştesinin bunu asla kabul etmeyeceğini söylemişti üzülerek.
Hermione ve ben yazın yapacaklarımızı konuşurken Harry ile Ron'da tahta oyunu oynuyorlardı. Birden kapı açıldı ve birisi konuştu. "Merhaba" bu sesi kilometrelerce uzaktan bile tanırdım "Merhaba" dedik dört bir ağızdan. "Şey- başka her yer dolmuş, ama sanırım burası da dol-" "Hayır oturabilirsin" dedim ve yana kaydım.
Gerçekten de yer vardı hatta Cedric'le beraber bir kişi daha bile oturabilirdi. Gülümseyip yanıma oturdu. Bir tren yolculuğu bu kadar güzel geçebilirdi. Saatlerce en sevdiğim arkadaşlarım -biri hariç- sohbet edip oyun oynadım. Ve öğrendim ki Hogwarts'ta gerçekten yakışıklı öğrenciler varmış ve bir sürü de arkadaşım olmuştu.
**
İlk sene bitti bile. Geçişler çok hızlı oldu ama ben güzel olduğunu düşünüyorum. İkinci senede görüşmek üzere 💗
![](https://img.wattpad.com/cover/281963994-288-k295628.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cedric Diggory İle Hayal Et
Ciencia FicciónEğer Cedric'e takıntılıysanız sizi okumaya alalım.