03

3K 172 196
                                    

"AŞKIIM NERDESİNN?"

Başta Haldun Bey olmak üzere İnci de Serdar da şaşkındı.

İnci karşısındaki kadını inceledi. Bu kadını Serdar daha öncesinde çocukluk arkadaşı olarak tanıtmıştı İnciye.

Serdar kendini hızlıca toparlayıp konuştu.

"İlaydacım Hakan burada değil ve biz şu an İncinin babasını ağırlıyorduk. Yani pek de müsait değiliz."

Serdar İlaydanın durumu anlayıp gitmesi için yanındaki adamın İncinin babası olduğunu belirtimişti.

"Öyle mi? Ben çıkayım o zaman."

İlayda arkasına bakmadan hızlı adımlarla evden çıktı. Bugün o eve sürpriz için habersiz gitmişti.

İlayda gitse de sessizlik bir süre devam etti.

"Hanginiz açıklayacak bu durumu? İnanacağımdan değil de buna da ne uyduracağınızı merak ettiğimden soruyorum."

Serdar cevapladı.

"Arkadaşım Hakan vardı ya Haldun Bey. Onun kız arkadaşı. Dördümüz yarın akşam buluşacaktık burda. Herhalde o günü bugün sandı."

Haldun Bey Serdardan ilk günden beri hiç hoşlanmadığı için kendisine 'baba' diye hitap etmesine bile izin vermiyordu.

"Güzel. Güzel yalan. Bugün burda duyduğum bir cümleye bile inanmadım..."

Serdara dönüp işaret parmağını yüzüne savurdu.

"... Seni ilk gördüğüm günden beri sevmiyorum. Elime yalanlarınızla ilgili en ufacık bir kanıt geçtiği anda İnciyi burdan alır giderim..."

İnciye dönüp konuştu.

"... Kızım bu herifi sevmediğimi biliyorsun ve sırf sen seviyorsun diye senin gönlün olsun diye size mani olmadığımı da biliyorsun ama şu yaşanılanlardan sonra seni burda daha fazla tutamam. Güvenliğinle ilgili şüphe duymaya başladım."

İnci de Serdar da sustu. Sadece sustu.
Haldun Bey ayağa kalkıp İnciye döndü tekrar.

"Kendine dikkat et kızım.".

Haldun Bey evden çıkıp gitti. Gider gitmez İnci dirseklerini dizine koyup yüzünü avcunun içine aldı. Yalan söylemek istemiyordu babasına. Söyleyemiyordu da zaten.

"Aferin küçük kedi. Böyle devam et. Bir yeni görevin daha var. Babanın beni sevmesini sağla. Biliyorsun beni sevmezse planım işe yaramaz."

"Bu imkansız."

Serdar ayağa kalktı.

"Bu kısım beni ilgilendirmiyor."

"Hayır da sen bana şu dediğin fotoğrafları bir göstersene. Ne zaman göstereceksin? Şimdi de göstermezsen ilk fırsatta babama söylerim her şeyi."

"Gel odaya çıkalım göstereyim."

Serdar odadan çıkınca İnci de peşinden gitti. Odaya girdiler. Serdar bilgisayarını çıkarıp şifresini girdi. Bir iki dosyayı açtı. Ekranı İnciye çevirdi.

İnci fotoğrafa dikkatlice baktı. Shop olmasını ümit etti ancak fotoğraf hiç olmadığı kadar gerçekçi duruyordu. Babasının yanında İncinin tanımadığı kişiler vardı ve onlarla bir şeyler konuşuyorlardı.

Serdar bir iki fotoğraf daha gösterdi. Aynı kare farklı pozlar... Serdarın dedikleri gerçekti. İnci ikna olmuştu.

"İnandın mı sonunda? Seni odana alalım mı?"

İtimatsız +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin