nineteen

6.6K 615 337
                                    

Dişlerimi sinirle sıkarken, gözlerim dolmaya başlamıştı. Kihyun'un, oğlumun neşeyle kollarını doladığı o adamın yıllar önce beni terk edip gitmiş olan sevgilim olması canımı yakıyordu.

Canım yanıyordu.

"Baba bak! Jeongguk hyung, o artık eğlenceli hyungum." Kihyun'un bana doğru seslenmesi ile onun üstünden ayırdım bakışlarımı. O hâlâ anlamsızca bana bakmaya devam ediyordu.

Kihyun'a döndüğümde ise oğlumun gözlerimin dolduğunu ve sinirlendiğimi anlamaması adına gülümsedim. "Ne güzel." Diye konuştum.

Oğluma bu konu yüzünden kızmak en büyük hatam olurdu zaten.

"Baba sen Jeongguk Hyung'u tanıyorsun değil mi? Onun telefonunda sen varsın." Demiş ve hâlâ Jeongguk'un kucağından inmemiş gülümseyerek devam etmişti.

"Evet oğlum in haydi onun kucağından." Dediğimde yüzü düşmüş sanki mümkünmüş gibi kollarını daha çok Jeongguk'un boynuna sarmıştı. "Ama baba! Biz Jeongguk hyung'la daha oyun oynuyorduk. Değil mi Jeongguk?"

Jeongguk ise Kihyun'un sesiyle sonunda ne yaptığının farkına varmış olacak ki kafasını iki yana sallayarak kendine gelmeye çalışmıştı. "Daha sonra oynayalım küçük oğlan, babanın sana söyleyecekleri varmış." Diyerek oğlumu nihayet kucağından indirmişti.

Homurdanarak yanıma gelen oğluma gülümsedim ve eline az önce yarım bıraktığı cipsi vererek televeziyonu işaret ettim. "Biz Jeongguk Hyung'unla biraz burada konuşalım olur mu oğlum? Sen de gidip cipsini bitir. Üstelik şimdilik televizyondan video izlemene de izin veriyorum."

Beni heyecanla onaylamış fakat daha sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki yüzü yine düşmüştü. "Siz konuştuktan sonra Jeongguk benimle oynayacak ama değil mi baba?" Diye sormuştu. Başka şansım olmadığından kafamı salladım ve onu onayladım. "Evet oynayacak. Şimdi lütfen benim dediğimi yap olur mu Kihyun?"

"Yaşasın! Tamam baba ben televizyon izlemeye gidiyorum!" Harfleri uzatarak konuşmuş sonra Jeongguk'un yanından koşup oturma odasına gitmişti. Onun hemen peşinden ben de mutfak kapına doğru ilerledim ve kapıyı tamamen kapattığımdan emin olduğumda sinirle derin nefesler soluyarak arkamı döndüm.

"Sen..." Diye başladım cümleme. Onun suçlu bakışları sinirimi bir nebze azaltmıyor aksine arttırıyordu "Sen neden benim evimdesin?"

Derin bir nefes alıp dudaklarını yalamıştı. "Taehyung ben sadece- sadece kendimi düzgünce açıklamaya gelmiştim. Sana yemin ederim başka bir amacım yok. Yemin ederim." Titrek ses tonu sinirlerimle oynuyordu.

"Evimde ne bok yapıyordun sen? Senin benim evimde ne işin olabilir alçak herif!-" Sesimi ayarlayamayıp bağırdığımda elleri hızlıca ağzımı bağlamıştı. "Kihyun bizi duyabilir. Bağırma." Demişti sessizce.

Tiksinerek ellerini hızla ağzımdan ayırmış, ondan uzaklaşmıştım. "Bana bir daha dokunma pislik."

Bir şey söyleyecek gibi olup daha sonra susmuştu. Susmasından yararlanıp bir kez daha konuştum. "Evime girip çocuğumla tanışma iznini sana veren kim? Sen kimsin Jeongguk? Sen kimsin de bunları yapabiliyorsun aklım almıyor!" Dolan gözlerimden yanağıma düşen bir damlayla o da bakışlarını benden kaçırmış dudağını dişlemeye başlamıştı.

Biraz sakinleşmek için susup derin nefes almak istemiştim ki o yanıma gelmiş ve kollarını bana sarmıştı. "Özür dilerim Taehyung, ağlama yalvarırım. Hayatına hiç girmemeliydim." Yine ve yine uzaklaşan taraf olup kollarından kurtuldum bu sefer de. "Bırak beni." Diye tısladım.

"Kötü bir şey yapmak istemedim." Diye cevap verdi titrekçe.

"Git." Dedim sakinleşmemin başka bir çözümü yoktu. "Oğluma işinin çıktığını söyle ve git. Seni bir daha etrafımda görmek istemiyorum." Tezgaha uzanıp göz yaşlarım için peçete aldım. Oğlum görmeden silmem gerekiyordu.

Arkamda hareketlenen bedenini görebiliyordum. "Özür dilerim Taehyung. Oğlun çok güzel bir çocuk, seni çok seviyor. Bir daha asla benim gibi iğrenç birini görmeyecek, inan karşısına çıkmayacağım." Benden bir cevap bekler gibi konuştuğunda "İyi olur." Dedim. "Bir daha karşımıza çıkma."

Ve mutfaktan çıkmış, Kihyun'a acil bir işi çıktığını söyleyip gitmişti.

Fakat daha binadan çıkmadan merdivenden gelen tanıdık ağlama ve hıçkırık sesleri kulağıma dolduğunda canım olabilir gibi biraz daha yanmış, binlerce parçaya bölünmüş kalbim bu sefer paramparça olmuştu.

bitti

nasildi begendiniz mi?? bence guzeldi ben bu bolumu cok sevdim🥳


JUNGKOOK'U DA AGLATTİM

sey ya ben sanki jk'e biraz uzuldum😕

SAAT YİNE COK GEC OLMUS YA İYİ GECELER

bi de sey ya duz yazi olunca kisa oldu biraz sanki ama neyse idare etmeliyiz artik yazdim bir kere😕

love in the shadow of fatigueHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin