Jiyeon bitkin bir halde ; "Ufff ne yorucu bir gündü böyle, değil mi Eunjung Unni?" Diye söylendi. Eunjung gülümseyerek ;
"Evet,bugünki program beni de çok yordu."
"Ne yapsak eve gidip hemen uyusak mı?."
"Evet bence de eve gidip dinlenmeliyiz.. Yarınki programda görüşürüz Jiyeonah." dedi Eunjung yorgun bir gülümsemeyle..
"Görüşürüz ,unni."
Jiyeon eve geldiğinde kendini çok yorgun hissediyordu. Ayakkabılarını kapının girişinde çıkardi ve ayağına terliklerini geçirdi. Çantasını ve ceketini girişteki ayakkabılığın üzerine bıraktı. Aynaya baktığında çok yorgun gözüküyordu. Ayaklarını sürüyerek salona doğru yürüdü. Mutfağa geçti ve dolaptan bir şişe su alarak salona geri döndü. Kendisini koltuğun üzerine attı. Kafasının içi bir sürü düşünceyle doluydu. Çıkışından bu yana iki yıl geçmişti.Onun için çok zorlu ve yorucu bir iki yıl olmuştu.Bu iki yıl içinde ailesinden ve arkadaşlarından uzak kalmıştı. Sadece ailesi ve arkadaşlarından değil kendi hayatından da vazgeçmek zorunda kalmıştı.
Evdeki sessizlik onun daha rahat dinlemesini sağlıyordu.O sırada gözüne konsolun üstündeki aile fotoğrafı takıldı.Fotoğrafı görünce istemsiz bir şekilde gözleri dolmuştu.Ailesini ne kadar özlediğini tekrar hatırladı.Çıkışından beri ailesini görememişti.Ve onlara en çok ihtiyaç duyduğu zamanlarda onları yanında görememesi, derdini içine atmasına sebep oluyordu. Ve her geçen gün daha da güçlenmesini sağlıyordu.
Gözlerinden bir iki damla yaş akıttıktan sonra koltuğun üstünde uyuyakalmıştı.