Telefonun sesiyle uyanmıştı.Telefonda menajeri ona geç kaldığı için bağırıyordu.Bu yüzden afallayan Jiyeon alelacele bir duş aldı ve kahvaltı bile yapmadan evden çıktı.
Arabanın önünde menajeri kaşları çatık bir şekilde Jiyeon'u bekliyordu.Jiyeona çok geç kaldıklarını söyledi.Jiyeon da başını öne eğip mahcup bir şekilde özür diledi menajerinden.
Sonrasında Jiyeon menajerine nereye gideceklerini sordu.Menajeri ise İnfinite ile beraber yardıma muhtaç çocukların olduğu bir merkeze gideceklerini söyledi.
Jiyeon birdenbire "Infinite mi?" diye sordu. Çok şaşırmıştı ve bir anda heyecanlanmıştı.Kalbi bir anda hızlı hızlı çarpmaya başlamıştı.Midesi bile kasılıyordu.Onunla karşılaşınca ne yapacağını bilemiyordu.İki yıldan az bir süre önce kendisine çıkma teklif ettiğinde onu reddetmişti.Çünkü henüz çıkış bile yapmayan birisiyle adının anılmasını göze alamazdı.
Buna rağmen onun gözlerini hala unutamıyordu.Teklifini reddettiğinde o kara gözler çok üzgün bakmıştı.Keşke o gün hiç yaşanmasaydı diye içinden geçirdi.Soyeon ona seslendiğinde çoktan gelmişlerdi.
Otobüse bindiğinde onunla göz göze gelmemek için en öne oturdu. Yıllar sonra onunla aynı projede bulunmak onun için tuhaf bir histi. Kıyafetleri de çok basitti. Nasıl görünüyordu ki? Güzel miydi? Yoksa makyajı fazla mı hafifti? Acaba onu hala beğeniyor muydu? Aklında bunun gibi bir sürü soru vardı. Ne yapacağını bilemez halde gözlerini aklındaki sorularla beraber yola dikti.
Otobüs merkeze geldiğinde Jiyeon çabucak inmişti.Myungsoo ile karşılaşmak istemiyordu.
Myungsoo ise heyecanlıydı ama bunu yansıtmak istemiyordu.Jiyeon onu reddettiğinden beri onu unutamamıştı ama yine de ona karşı gururlu bir tavır takınmak istiyordu.Çıkış yapalı bir yıl olmasına rağmen kısa sürede popüler olmuştu.Grubuna ve kendine güveni tamdı ve bunu her şekilde Jiyeon'a hissettireceğine dair kendine söz vermişti.
Jiyeon kapıdan giren ilk kişi olmuştu.Sadece çocuklarla ilgilenerek Myungsoo ile konuşmaktan kurtulacağını düşünüyordu.Tabi bu sırada kameralar onları çekeceği için dikkatli de olmak zorundaydı.İnsanlara karşı imajını korumalıydı.Hatırlamak istemediği o talihsiz olaydan sonra imajını düzeltmek onun için zor olmuştu.
Görev olarak kendilerine çocuklar için çikolatalı waffle yapmak verilmişti.Qri ile waffleları pişirdikten sonra beraber çocuklara dağıtmak için içeri geçerken yanlarına Myungsoo ve Hoya'nın gelmesi Jiyeon'u heyecanlandırmıştı.Kapıdan Myungsoo ile geçerken birdenbire kalbi daha hızlı çarpmaya başladı.
Myungsoo da Jiyeon'un yanıdayken duygularını kontrol etmekte zorlanıyordu ama kameraların önünde gülümsemekten başka çaresi yoktu.
Myungsoo Jiyeon'a bakmamak içim kendini zor tutuyordu. Ve ona her baktığında onun ne kadar güzel olduğunu düşünmekten kendini alamıyordu.Ama reddedilişini de asla unutamayacaktı.
Tekrardan dönüş için otobüse bindiklerinde ikisinin de kalpleri pırpır ediyordu...
