Bir şeyler söylemesi gerektiğini biliyordu. Ama ne söylemeliydi? Keşke Yesung onun halinden az da olsa anlasaydı ve onu rahatlatsaydı. Ama galiba o da diğerleri gibi duygusuz ve kaba birisiydi. Hani şu sevgili olana dek kibar davranan sonra da asıl yüzünü gösterip kabalaşanlardan. Yoksa fazla mı ön yargılı yaaklaşıyordu ona? Kafası çok karışıktı ve meşguldü. Neyseki Yesung ilk adımı onun atması gerektiğini sonunda fark edip bir soruyla başlamıştı konuşmaya.
"Nasılsın?"
"İyi.Sen?"
"Ben de iyiyim. İşte yurt dışı konserlerden fırst buldukça Kore'ye gelmeye çalışıyorum. Burası benim için çok özel. Sevdiğim herkes ve herşey burada. Ailem, evim, kafem, arkadaşlarım, sen..."
Bu son sözün ardından ortama bir sessizlik hakim oldu. İkisi de susup kaldı. Jiyeon ne diyeceğini bilemedi. Yesung da ondan bir şeyler duymak istediği için tek söz etmedi. Ama bir cevap duymak için kıvrılan gözleri Jiyeon'un üstünden bir an bile ayrılmıyordu ve bu durum Jiyeon'u iyice sıkmaya başlamıştı.
Tam o sırada Jiyeon'un imdadına çalan telefonu yetişti. Eunjung? Niye arıyordu ki şimdi onu? Neyse bu Yesung'un rahatsız edici bakışlarından kaçmak için güzel bir fırsattı. Özür dileyip açtı telefonu. Hemen şirkete dönmesi gerekiyordu. Yeni çıkartacakları şarkı için son bir prova istemişti CEO.
Bu aralar zaten Cry Cry'ın peformansları yüzünden çok yoğunlardı. CEO yeni şarkıyı normalde Cry Cry ile beraber çıkarttırcaktı ama neyseki kızlar onu iki konsep çok farklı olduğu için ondan sonra yeni şarkıyı çıkartmaya ikna edebilmişlerdi. Yoksa iki şarkının perforanslarıyla ilgilenmekten ölüp biterlerdi. Zaten şu an bile akşam müzik şovlarından çıkıp yeni şarkıları Lovey Dovey'nin çekimleri ve koreografisiyle lgileniyorlardı. Çok yoruluyorlardı ama onları hiç bir zaman yalnız bırakmayan fanları sayesinde bu yorgunlukları az da olsa hafifliyordu ve işleri onlar için çekilmez bir külfet olmaktan çıkıyordu. Yarın 12 Aralık 2011'de de katılmaları gereken özel bir şov vardı. Onun için de MBLAQ ile son bir prova geçmeleri gerekiyordu. Çok işi vardı yapacak. Ve bunların hepsi bir anda aklına gelip onu korkutmuştu. Hemen yerinden sıçradı ve Yesung'a bir güle güle diyip koşarak çıktı. Zavallı Yesung da arkasından şaşkın yüzüyle güle güle demekle yetindi. Halbu ki ne çok şeyi vardı onunla konuşmak istediği, neler neler anlatacaktı ona kendiyle ilgili, aldığı güzel, siyah yüzüğü bile verememişti. Ne çok yapacak şeyi vardı Yesung'un da, ne çok edilecek sözü...
Şirkete vardığında saat çoktan üç olmuştu. Herkes prova salonunda onu bekliyordu. Lanet trafik onu bulmuştu. Normalde o saatlerde yollar rahat olurdu ama galiba bir kaza olmuştu. Bu yüzden uzun yoldan gelmesi gerekti ve bir hayli gecikti. Hemen üzerini değiştirdi. Önce Lovey Dovey için bir dans videosu çekeceklerdi. Yeni popülerleşen bu provaların videolarını çekmek çok eğlenceliydi onun için. Onun ardından da MBLAQ ile beraber yarınki Gayo Daejun için hazırladıkları performansın son kez üzerinden geçeceklerdi. Aslında bu özel şovu Infinite'le yapacaklardı ama son anda bir şey olmuştu bu yüzden onlar After School ile eşleşmişti. T-ara da MBLAQ ile. Onun için iyi olmuştu bu durum bir yönden. Çünkü hala Myungsoo'nun yüzüne bakacak cesareti yoktu. Bir de onunla beraber performans yapmak eziyet olurdu onun için. Acaba Myungsoo kiminle eşleşmişti. Nana? Belki, sonuçta gruptaki en güzel kızı, Infinite'in en yakışıklısıyla eşleştirirlerdi, değil mi? Neyse, onu ilgilendirmezdi. Ne hali varsa görsün, diye geçirdi içinden.
Bir anda bir müzik çalındı kulağına. Ve dans hocaları seslendi.
"Hadi bu sefer eksiksiz yapalım. MBLAQ üyeleri gelmiş, sizi bekliyor. Son kez, tamam? Jiyeon biraz daha dikkatli ol, lütfen. Kafan nerde senin. Sürekli hata yapıyorsun. Aşık mısın nesin? " dediği anda Jiyeon'un kalbi hızlı hızlı çarptı ve bir anda başının döndüğünü hissetti.
Sonra da özür dileyerek dışarı çıktı. Hyomin arkasından koşarak geldi ve ona ne olduğunu sordu. Sadece "Hiçbir şey." diyebildi. Hyomin onu daha fazla sıkmak istemediğinden prova yapmak için dans salonuna döndüler.
Sonunda provalar bitmişti.Ama Jiyeon çok yorgun olduğundan eve gittiğinde kendini yatağa zor atmıştı.
Sabah uyandığında kendini çok yorgun hissediyordu.Tam anlamıyla dinlenemediğinden hala kendini toparlayamamıştı.Menajeri onu almaya geldiğinde üstünü henüz giyinebilmişti.Akşam olacak Gayo Daejun için hazırlanmaları gerekiyordu.
Tüm üyelerin makyaj ve saçı bittikten sonra soyunma odasından çıkarlarken çaylak kız gruplarının kendi aralarında konuştuğunu fark eden Jiyeon onların durmadan "Ah,çok yakışıklı,çok yakışıklı,ne yapsak?" dediklerini duymuştu.Merakından kimden bahsettiklerini Hyomin'e sorduğunda Myungsoo cevabını alınca tekrardan çok heyecanlanmıştı.Ve o sırada karşıdan birinin geldiğini fark etti.