ÖS 9. Bölüm

76 8 0
                                    

Multimedya'da Danny var arkadaşlar, umarım beğenirsiniz .)

Callie'nin ağzından~

"Sen sırf ben Roswell'i duyunca şaşırdım diye, benimle bunları konuşmuyorsun değil mi?" dedim gözlerimi kapatmıştım. Sıkılıp benimle konuşmasın diye.
O birşey söylemeyince devam ettim,
"Sana güvenmem için bir sebep söyle."
"Ben sana güveniyorum?" dedi soru sorar gibi.
"Bu bir sebep değil." dedim gözlerimi devirerek.
"Ben sana Kutsanmış olduğumu söyledim."
"Benim normal bir insan olmadığımı nerden biliyorsun?"
"Çünkü ben söylediğim zaman inkar etmedin." dedi haklıydı da.
"Sana güvenmem için sebep söyle demiştim Danny."
"Söylüyorum kabul etmiyorsun ama." deyip hafif bir şekilde güldü. Belkide hoşlandığım için böyle davranıyordum ona.
'Nasıl?' demeyin. Eğer Danny dışında biri bunu bana söyleseydi onu etkisiz hale getirirdim.
"Danny ciddiyim. Kötü şeyler yaşadım. Sana güvenmem için bir sebep söyle yoksa..."
"Yoksa ne? Öldürür müsün beni?"
"Hayır ben... sadece bu konuştuklarımızı unutmanı sağlarım." dedim.
Yer değiştirenler ruhunu çektikleri kişilerin sınırlı şeyler yapmasını sağlayabilirdi. Ona bu konuştuklarımızı kimseye söylememesini emredebilirdim.
"Peki anlatıyorum." dedi. Derin bir nefes alarak devam etti.
"Sen cezaya kaldığın günden önce ablam Emma'ya senin Roswell'i duyunca şaşırdığını anlattım. Oda seni merak edip okulumuza gelmiş."
Bir an duraksadı daha devam etmeyeceğini sandım aslında bu kadarı da yeterdi ama... merak ediyordum bu yüzden ona 'bu kadar yeter' demedim. Ayrıca ne olmuştu o gün? Evet ya Alex. Beni terslemişti bende...
Ablası görmüş müydü? Bunu görmesini istemezdim. 'Umarım farklı bir şey anlatır' diye geçirdim içimden.
"Alex'in içine girmiş Disane taşlarıyla. Biliyor musun onları?" dedi.
Ben şok olmuştum! Konuşamıyordum. Ben Emma'nın ruhunu mu çekmiştim? Ama terslemişti beni bu olamazdı.
"Biliyorum devam et." dedim istifimi bozmamakta ustaydım ama nefes alıp vermem sıklaşmıştı.
"Sen tuvalete girince oda arkandan girmiş, belki konuşabilirsiniz diye ağlamış gibi yapmış. Tuvalet kabininden çıkınca Alex'i daha net görmüş aynada. Sen şüphelenme diye 'naber ezik' gibi bir tabir kullanmış~"
Elimle ona dur işareti yaptım. Nasıl anlamazdım? Anlamam gerekiyordu. Bütün bu benim hatamdı. Demek ki Alex güçsüz değil Emma güçsüzdü bu da Disane taşlarını kullanan kişilerinin güçlerinin azalmasından kaynaklanıyordu. Büyük bir hata yapmıştım. Çok büyük...
"Callie sakin ol."
"Ablanın..." dediğimde devam edemedim başımı ayaklarıma çevirdim. Göz yaşlarım bana ihanet edip bir bir uzaklaştılar gözlerimden, başımı kaldırmaya cesaretim yoktu ama güvenmem için yeterli bir sebep söylemişti. Ben sözünde duran biriydim ama şuan farklıydı. Kaçmalı mıydım?
"Callie." deyip elini çeneme koyup başımı kendine doğru çevirdi,
"Ablam eğer bunu yapmazsan yaşama şansının olmayacağını söyledi ve sen günlerdir ruh yemiyormuşsun o sana kızgın değil." dedi.
İstemsizce güldüm. Gülmemin sebebi ise kendime aşırı sinirli olmamdı. Deliriyor muydum?
Kendimi toparlamam bir kaç
dakika sürdü.
"Danny 'ruh yemek' nedir? Emma mı söyledi bunu sana?" dedim gülerek, onunda yüzündenki endişeli ifade uçup gitti safça konuşuyordu ve bu onu tatlı yapıyordu.
"Şey sanırım o 'ruh çekmek' demişti, Callie güveniyor musun artık bana?" dediğinde düşünürmüş gibi yapıp "Evet" dedim. Oda bana gülümseyerek karşılık verdi.
"Sana bir kaç soru sorsam cevaplayabilir misin?" dedi. Ne soracaktı ki?
"Ne sorduğuna bağlı, biliyorsam ve beni tehlikeye atmayacaksa cevaplarım." dedim.
"Peki. Öncelikle şunu söyliyim, ben Kutsanmış olduğumu yeni öğrendim. Emma birden çok bilgi veremeyeceğini yaşayarak öğrenmem gerektiğini söyledi veya ima etti tam olarak anımsamıyorum." dediğinde başımı aşağı yukarı salladım. Sonra devam etti,
"Senin Kutsanmışlarla ilgili bildiklerin var mı? Cidden çok merak ediyorum neyiz biz. Mesela sen bir~"
"Yer değiştiren."
"Yer değiştiren hmm. Öyle mi deniyor ruh çekenlere?" dedi kaşları havadaydı. Gülmemek için kendimi zor tuttum. Olumlu anlamda başımı salladım.
"Peki, sen bir Yer değiştirensin Ruh çekiyosun ve sanırım daha demin dediğine göre hafıza siliyorsun öyle mi?" diye sordu. Bende 'sayılır' dedim el işaretiyle.
"Peki biz ne yapabiliyoruz?" dedikten sonra hemen devam etti.
"Düşünce okuyabildiğimizi öğrendim. Sen başka biliyor musun?" dedi merakla.

Düşünce okuyabildiğimizi bilmiyordum ve kesinlikle nasıl yapıldığını öğrenmek istiyordum.

"Evet çok güçlüyüz." der demez pot kırdığımı anladım çoğul konuşmuştum.
"Nasıl yani 'güçlüyüz' ?" dedi. Yalan söyleyemezdim.
"Danny bunu söylediğim ilk ve son kişi olacaksın. Ben hem bir Yer değiştirenim hemde Kutsanmış." dediğimde hayretle bana bakıyordu.
"Bu nasıl olur?" diye sordu.
"Melezim. Şöyle bir şey var ki ne babam ne de annem bir Kutsanmış değil. Küçüklüğümden beri bu konu açılmadı bile. Ağabeyim Stellan'a her sorduğumda konuyu değiştirdi. Babam zaten pek konuşmaz. Annem de susmayı tercih ediyor ama ben bir Kutsanmışım. Açıkçası bunu araştırmak öğrenmek istemiyorum. Yeterince yoruldum ve sıkıldım. Sana dedim kötü şeyler yaşadım diye, neden illa konuşmak istedin benimle. Böyleyim işte en küçük bir yakınlıkta her şeyi anlatıyorum." dediğimde Danny bana bakıyordu. Bu benim sadece Stellan'da gördüğüm anlayışlı bakışlardı. İstemeden kelimeler ağzımdan döküldü,
"Sarılabilir miyim?"

~~~~

Beğenmeyi unutmayın arkadaşlar. Birde telefondan yazıyorum. Bu yüzden uzun sürüyor tabi ki şikayetçi değilim ama sizin benimle birlikte olduğunuza inanmaya ihtiyacım var.
<3

Ölü Sırlar-AskıdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin