1

2.7K 59 163
                                    

Eline telefonu aldığında Ender, göz yaşları daha yeni kurumuştu. Ağlamaktan sesi kısılmış, gözleri şişmişti. Halsizdi artık, kabullenmişti bazı şeyleri. Her ne olursa olsun, giden geri dönmezdi. Ama olurda eğer dönerse, bu kendi rızasıyla olmalıydı. Fakat,bunca terkedilişten sonra dönen birini kabullenmek hiçte kolay olamazdı, olmayacaktı.

"Alo?"karşı tarafdan gelen sesle Ender, oturduğu kanepeden fırladı.

"Kaya?" Diye yanıt verdi adama, ama göz yaşlarının tekrar firar etmemesi için üst dudağını ısırdı.

"Merhaba Ender. Nasılsın?"

Kaşlarını çatarak "Bu adam benimle alay mı ediyor ?!"diye sordu Ender kendi kendine. Derinden nefes alarak kanepeye tekrar oturdu.

"Iyi. Sen?" Galiba adamın istediğini vermek en iyisiydi.

"Bende." Kaya da zar-zor konuşuyordu aslında. Durmadan derin, acı bir şekilde yutkunarak boğazını temizlemeye çalışıyordu.

Kısacık süren sessizlikten sonra tekrar konuştu kadın .

"Neden gittin?"  Sesinin titrediği her halinden belliydi.

Sadece saniyeler sonra sol eli ile yüzünü sıvazlayarak yanıtlaya bildi Kaya.

"Yapamadım. Ben....ben Şahika öldükten sonra Turkiyede senin için kala bilirim diye düşündüm...fakat...ama...olmuyor, Ender,olmuyor. Ben hayatımda hiç kimseyi istemiyorum. "

Belkide bir nebzi pişmanlık duygusu yaşar diye sanarken kadın, duyduklarıyla hayal kırıklığına uğramıştı.

"Sev...miyor...sun yani...?"

"Sevmiyorum. " 

Adamdan tek seferde, hiç zorluk çekmeden gelen yanıtla Ender, gözlerini kapatarak içinden geçenleri söyledi.

"Haklısın. Denenmişi denemek hataydı zaten. Umarım bundan böyle dilediğin gibi birini bulur ve geride bıraktıkların için pişman olmazsın. "

"Sende öyle. "

Ne kadarda acıydı bunca  lafa adamdan gelen iki kelimelik yanıt.

Enderse artık ikisininde bir veda hak etmediğini, konuşmanın böylece bitmesi gerektiğini düşündüğü an Kaya, son kez iyi bir şeyler söylemek kararına geldi.

"Her ne olursa olsun,  yardıma ihtiyaç duyduğun her an da benim varlığımı unutma lütfen. "

"Unutmam. "

"Hoşçakal."

"Sende."

Son sözüyle telefonu kapattığı gibi yavaşca yanına koydu Ender. Dirseklerini dizlerine koyarak, ellerini yüzüne tuttu ve belini öne egerek oturuş pozisyonunu aldı. Hıçkırıkları oda da yankılanırken yardımına koşan kişi yine kardeşi oldu.

"Ablam...canım ablam..." Yanında oturarak saçlarını okşayan adamın boynuna sarıldı Ender. Avazı çıkana kadar, feryad edermişcesine ağladı.

"Bunu bana yapmamalıydı Caner . Her şey iyiyken, yolunda gidiyorken, habersiz bir şekilde, çekip gitmemeliydi!"

Hâlâ hıçkırarak burnunu çekiyor ve kardeşinin göğsüne daha da sıkıyordu kafasını.

"Abla... Kaya intikam aldı diyeceğim ama... yani bu da Kaya ! Intikam alacak deyil ya...bence..."

Duyduklarıyla Enderin hıçkırıkları kesilirken , Canerin söylemiş olduğu fikirden dolayı kendi gözlerini  kardeşinin pişmanlık akan gözlerine kaydırdı.

Mr. RİGHT and Mrs. WRONG •EnKay• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin