Aslında kuzgunun farketmesi için suyun dibinde hareket eden kılıcın kendisine geldiğini düşünmesi büyük aptallıktı. Şuan da nerede olduğunu bile bilmediği bir ormanda muhtemelen yeni yeni oluşmuş küçük bir gölcüğün içinde ki kılıcı nasıl alacağını düşünüyordu. Accio yapmayı düşünse de bu kadar kolay olacağını da düşünmüyordu. Yine de denemekten zarar gelmez mantığıyla asasını kaldırmıştı, Harry.
"Accio Gryffindor'un kılıcı."
Tahmin ettiği gibi kılıç yerinden dahi kıpırdamamıştı. Mecburen suya girerek alması gerekiyordu. Mesela bu kılıç filmlerde ki gibi iki taş arasında falan olsa olmaz mıydı yani? Niye suyun içindeydi?
Üzerindekileri çıkararak yere oturmuş ve ayaklarını suya sokmuştu ki suyun hava sıcaklığına göre fazlasıyla soğuk olduğunu fark etmişti. Bu işte bir bit yeniği vardı ama hadi bakalım!
Suyun tamamen içine girdiğinde dibe doğru yüzerken bir kaç saniyelik dalışın ardından kılıca ulaşmıştı ulaşmasınada kılıca değdiği anda suyun yüzeyi komple buz ile kaplanırken paniklemişti Harry. Bilin bakalım kim nefesini tutmakta çok kötüydü?
Kılıcı olduğu yerden çekerek hızla yukarı doğru yüzerken bir umut buza vurmaya başlamıştı. Buz asla kırılma belirtisi göstermemiş, bunun üzerineyse farklı yerlere baskı yapıp kurtulmaya çalışmıştı. Kuzgunun nefesi tükenmek üzereydi. Bir ümit tanrıdan yardım dilerken su yüzeyinde ki bütün buz yok olmuştu. İçinden şükürler yağdırarak hızlıca yüzeye çıkıp ihtiyacı olan oksijene kavuşumuş, ardındansa dönüp kahramanına bakmıştı, Harry. Ah Herm, bu onu kaçıncı kurtarışıydı acaba? Saymayı bırakmıştı artık.
"Tek başına içinde büyülü bir nesne olan göle girerken ne düşünüyordun acaba?!"
"Kılıcı almayı."
Harry zemine ayak basar basmaz sıcak havaya rağmen titrediğini hissetmişti. Su kesinlikle çok soğuktu! Hemen üzerini giyinmeye başlarken Herm'in meraklı sesini duymaya başlamıştı bile.
"Burada ne işin var, cisimlenmiştin?"
"Evet cisimlenmiştim, Godric's Hollow'a gittim. Bildiğin gibi ikimiz içinde dönüm noktası olan bir yer. Belki bir hortkluk saklayabileceği bir alandı benim için. Ama onu arama fırsatım olmadı. Mezarlığa gittim ve bir mezarda değişik bir işaret gördüm."
Harry hızlıca eline bir dal parçası almış ve toprağa hızlıca gördüğü işareti çizmişti.
"Bunu düğünde Bay Lovegood'un kolyesinde gördüğüme eminim."
Herm onaylar şekilde kafasını sallarken yanlış hatırlamıyorsa bu işareti başka bir yerde daha görmüştü. Sanırım bir kitapta, evet Dumbledore'un ona bıraktığı kitapta görmüştü. Kıvırcık kafasındaki düşünceleri atmak istercesine irkilmiş ve Harry'ye dönmüştü.
"Öncelikle nasıl bu kadar hızlı sakinleştiğini sormalıyım? Gideli sadece saatler oldu Harry. Önce ki kavgalarımız da iki gün kendine gelemediğini hatırlıyorum, ki bugünün Malfoy'un ölüm yıldönümü olmasını da eklersek en az iki üç gün gelmemen ve sinirli kalman gerekiyordu."
Kıvırcık saçlı kız konuştuktan sonra biraz pişman olmuştu. Çünkü ölüm yıldönümü der demez arkadaşının yüzünde oluşan üzüntüyü fark etmişti.
"Küçük bir yardım aldım."
Harry bunu söyledikten sonra sudan çıkar çıkmaz yeri attığı kılıcı almış ve neşeli bir sesle sormuştu.
"Hortkluk sende mi? Umarım o kavgadan sonra Ron'dan almışsındır, onu sakinleştirebilecek tek şey bu."
"Tabii ki aldım. Onu ikimizi olduğundan daha fazla etkiliyor. Gerçi sen zaten hep sinirli olduğun için hortkuluğa ihtiyacın yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret
FanfictionBaşarısızlıklara tahammülü olmayan karanlık lord, Dumbledore'u öldürme görevini yerine getiremeyen sarışını öldürür. Tek amacı Voldemort'u durdurmak olan kuzgun ise artık yepyeni bir amaç uğruna savaşacaktır. Sarışınının intikamını almak! Drarry