Voldemort'un kaçışından tutun, Hogwarts'ta oluşan o büyük kargaşanın dağılmasına kadar olan süreçte Harry sarışının elini bir kez dahi bırakmamıştı. Eğer bırakırsa tekrar kaybolacak gibi hissediyordu. Bir saniye bile yanında olmasa şuanda yaşadığı rüyadan uyanacakmış gibi geliyordu. Bu sebeple bırakamıyordu Draco'nun elini. Bir daha onu kaybetmek istemiyordu ve bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdı. Onu ve kendisini korumalıydı!
Kuzgun peşinde sürüklediği sarışın ile beraber arkadaşlarının yanına gelirken neredeyse yapılacak her şeyi halletiklerini görmüştü.
"Her şeyi yoluna koyduğumuza göre biz bir süreliğine gidiyoruz."
"Nereye?"
Ron merak ettiği şey üzerine sorusunu yöneltirken Herm'in sert bakışları Draco'nun üzerindeydi. Bu zamana kadar nasıl fark ettirmeden hayatta kalmıştı? Voldemort'u öldüğüne nasıl inandırmıştı bilmiyordu ama kuzgunun öğrenir öğrenmez kendisine söyleyeceğini bildiğinden sormuyordu.
"Sorgulamam gereken biri var."
Harry kızıla verdiği cevapla eş zamanlı sarışına bakarken Ron'da gözlerini sarışına çevirmişti. Draco'nun yoğun bakışları yeşillerden başkasına bakmıyorken önceden dediklerine pişman olmuştu kızıl. Arkadaşına sarışının onu sevmediğini söylediği ve ağır konuştuğu o zaman için fazlasıyla pişman olmuştu.
"Olur ama fazla uzatmayın."
Harry kıvırcığın sesiyle odağını grilerden ayırırken başını sallayarak arkadaşını onaylamıştı. Zaten tuttuğu elin sahibiyle oradan cisimlenirken aklındaki soruların cevabını duymak için sabırsızlanıyordu. Draco ile ilgili her şey için sabırsızlanıyordu. Çünkü hali hazırda telafi etmeleri gereken koca bir yıl vardı..
•
Kuzgun rahatça konuşabilmeleri adına Black Evi'nin önüne cisimlenir cisimlenmez eve yönelirken Draco tepki bile vermeden sadece kuzgunun kendisini çekiştirmesine izin veriyordu.
Kuzgunun konuşmak istediğinin, aynı zamanda kendisinin de cevaplaması gereken sorular olduğunun farkındaydı. Tabii bunun sonunda Harry'nin de kendi sorularını yanıtlaması şartıyla..Eve girip oturma odasına girdiklerinde Harry sonunda sarışının elini bırakabilmişti. Ardındansa kendini en yakın koltuğa bırakmış, hala ayakta olan sevdiğini incelemeye başlamıştı. Hala bir yıl önceki gibiydi. Hatta geçen seneye göre değişen tek şey ensesine kadar uzanan ve ona bir hayli yakışmış olan sarı saçlarıydı.
"Burası neresi?"
Draco daha önce gelmediği malikhane karşısında merakına engel olamamıştı. Harry ise sarışının kendisine yönelttiği soruyla onu incelemeyi bırakmış ve grilere dönmüştü.
"Black Malikhanesi."
Sarışın anladığını belirtircesine kafasını sallarken kuzgunun yanına doğru adımlamış ve aralarında az da olsa mesafe bırakarak oturmuştu.
"Ee sormayacak mısın?"
Kuzgun yanında oturan Draco'ya döndüğünde onu incelerken unuttuğu gerçekleri hatırlarken mantığına oturmayan tarafı yaşadığı şoku gün yüzüne çıkarmıştı. Sonuçta karşısında yaşaması imkansız biri vardı. Harry görmüştü, onun öldüğünü görmüştü.
"Sormayacağım çünkü sen her şeyi en başından anlatacaksın."
Draco anlayışla kafasını sallayıp onu onaylarken grilerini yeşillerden çekmiş ve zemine odaklanmıştı. Açıkçası gergin hissediyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/268082951-288-k773465.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret
FanficBaşarısızlıklara tahammülü olmayan karanlık lord, Dumbledore'u öldürme görevini yerine getiremeyen sarışını öldürür. Tek amacı Voldemort'u durdurmak olan kuzgun ise artık yepyeni bir amaç uğruna savaşacaktır. Sarışınının intikamını almak! Drarry