Episode 5

159 15 1
                                    

Harry kıvrıldığı koltukta öylece boşluğa bakarken gözlerinden akan yaşlara izin vermişti. Sabaha karşı ona ihanet edip kapanan gözleri sarışının ölü bedenini görmesiyle kısa süreli uykudan uyanmış ve yerini tüm vücudunu saran bir karamsarlığa bırakmıştı. Sanki kara bulutlar göğüs kafesini zorluyor ve nefes almasına izin vermiyorlar gibiydi. İçinde yaşadığı fırtına bir hayli acı verirken kıvrıldığı koltuktan kalkmıştı. Sonuç olarak bu ilk fırtınası değildi ve bu fırtınaları asla son bulmayacaktı. O yüzden kalkmalı ve son hız yoluna devam etmeliydi. Belki içinde bir çiçek bahçesi açamazdı ama her şey bittiğinde intikamını aldığı için bulutlarını dağıtıp rahat bir nefes alabilirdi.

Harry düşünceleriyle uyumlu olarak derin bir nefes alıp ciğerlerini zorladığında aynanın karşısına geçmişti. Kızarmış ve dolu gözlerine rağmen kendine güvenircesine bakmış ve hızla, akan gözyaşlarını silmişti. Bir kaç su darbesiyle yüzünü yıkayıp kurularken adımlarını Ron'un odasına çevirmişti.

"Ron hadi kalk, daha çok işimiz va-"

Kuzgun tıklamadan daldığı odanın boş olduğunu görünce bir hayli şaşırmıştı. Kızıl arkadaşını bu kadar erken kalkarken hiç görmemişti. Sabahın köründe nereye gitmişti ki?

Adımları bu sefer Herm'in odasına yönelirken girmeden önce bir kaç kez kapıyı tıklamıştı. Ron neysede kıvırcık arkadaşının odasına kapıyı vurmadan dalmak son derece saygısızlık olurdu. Bir kaç dakikanın ardından ses gelmeyince Harry endişlenmiş ve uyuyup uyumadığını kontrol etmek için kapıyı aralamıştı. Yatakta yatan sarmaş dolaş iki bedeni görmesiyle dudaklarındaki gülümsemeye engel olamamıştı. Demek sonunda sevgilerini itiraf edebilmişlerdi. Bu zamana kadar etmemeleri zaten başlı başına bir kayıptı. Bazen her şey için çok geç olabiliyordu. Onun için olduğu gibi. Eğer sevgisini söylemek için bir şansı olsaydı kesinlikle beklemezdi Harry. Asla düşünmezdi! Yüzüne karşı haykırır sıkaca sarar, bırakmazdı ama maalesef böyle bir şansı yoktu. Tabii bu şansı kullanan çifti için bir hayli sevinmişti doğrusu..

"Burada neler olduğunu hemen açıklıyorsunuz?!!"

Kuzgunun yüksek ve bir o kadar neşeli sesi odayı doldururken yataktaki ikili sıçrayarak uyanmıştı. Neler olduğunu anlayabilmek için sağa sola bakınırlarken ikisininde ne kadar şapşal göründüğünü düşünmüştü Harry. Galiba böyle uyandırmamalıydı.

"Biraz fazla bağırdım galiba.."

Harry'nin sonlara doğru kısılan sesiyle sonunda ayılmış olan kızılın üzerine doğru gelmesi bir olurken kuzgun son hız yatağın diğer tarafına koşmuştu.

"Biraz mı?!! Sen bir dur durduğun yerde ben göstereceğim birazı sana."

Ron yatağın sağında, kıvırcıkta içindeyken solunda duran kuzgun sevimli olduğunu düşündüğü bir gülümseme takınmıştı.

"Bence biraz sakin olmalıyız gibi, sen ne dersin Herm?"

Ron taze sevgilisinin cevabını beklemeden olumsuzca başını sallamış ve tekrar yatağın etrafından kuzguna doğru koşmuştu. Harry'de aynı anda yatağın üzerine çıkıp Herm'in arkasına saklanırken yeniden yardım istemişti. Kıvırcık, arkadaşını kurtarmak adına ellerini onlara doğru gelen sevgilisinin göğsüne koyarken dişlerini gösteren gülüşüne engel olamamıştı. Çok uzun zamandır Harry'i neşeli görüyordu ve ister istemez bu neşesi kendisine de bulaşıyordu. Ron göğsündeki ellerin hatırına dururken kuzguna sadece öldürücü bakışlar atmakla yetinmiş ve yatakta sevgilisinin yanına oturmuştu.

"Sen sevgilime dua et."

"Demek sevgilin?"

"Aynen öyle."

SecretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin