7. Gün
Karaca, güzel gözlüm..
Seni şimdiden o kadar özledimki, hayal bile edemezsin. Yokluğun ilk gittiğin andan beri uykularımı kaçırıyor. Gündüz düşleri görüyorum, hepsinde sen varsın. Dönüyorsun sağ salim, sarılıyoruz sımsıkı. Düşlerim gerçek olacak bir gün biliyorum, bekliyorum seni. Beklemem sanıyorsun ama bekliyorum. Yokluğunda buralar çok sıkıcı, bakışlarım hep seni arıyor. Gelmeni bekliyorum dört gözle, bu kuru özlemle baş etmeye çalışıyorum.
Umuyorum ki oralarda iyisin, sağsın. Başarılı bir asker olduğunu biliyorum, fakat senin için endişelenmeden edemiyorum. Bir an önce dönmeni istiyorum.Seni özlüyorum.
Ahu.
27. Gün
Bugün 31 Aralık. Saat 23.56. Dakikalar sonra yeni yıla sensiz gireceğim. Yeni yıla kiminle girersen yılın o kişiyle geçermiş sözüne inanmıyorum artık. Gerçi inansamda fark etmez. Sen hep benim yanımdasın, bunu biliyorum. Kalbimin attığı her an, yanımdasın.
Buralar çok soğuk, oralarda burası kadar soğuk mu? Üşüyor musun? Dilerim üşümüyorsundur, dilerim üşümek için vaktin oluyordur. Orada düzgün beslenemiyorsun, biliyorum. Ne zaman görevden gelsen en az 2 kilo vermiş oluyorsun, fark ediyorum. Bu seferki daha uzun bir görev, umarım karnını güzel doyurmaya fırsatın oluyordur. Senin yemek yiyemediğin düşüncesi ağzıma bir lokma girmesine izin vermiyor. Seni özlüyorum, dualar ediyorum geceleri sıhhatin için.Yeni yıla sensiz girdim, ama ben zaten böyle şeylere inanmam ki. Sensiz girdim ama hep seninle olacağım, biliyorum. Kendine iyi bak.
Ahu.
59. Gün
Güzel gözlüm, Karaca..
Özlemimden öleceğim, ne zor şeymiş bu belirsizce beklemek. Yüreğim ağzımda, haberleri açamıyorum. Her an kötü bir haber alma korkusu ile yaşıyorum. Annem buradaki hastanede işe girdi. Sabah onu ziyaret ettiğimde bana 'sevdalı mısın sen' diye sordu. Senden bahsettim. Bildiğini, anladığını biliyordum. Fakat ilk kez sana olan hislerimden anneme bahsettim. Ağladı, benimde gözlerim doldu fakat ağlamadım. Sözlerimi tutarım, bilirsin.
Eymen seni çok özlüyor, derste çok durgundu. Teneffüste konuştuk, geleceğini ve beklemesi gerektiğini söyledim. Çocuk ya tabii, bırakıp gitmenden korkuyor. Ben de korkuyorum. Geri döneceksin değil mi? Bırakıp gitmeyeceksin bizi. Seni çok özlüyoruz.
Ahu
138. Gün
Sana bir şey söyleyeceğim. Olur ya, bir daha görüşememek var. İçim içimi yiyor, pişman oluyorum. Keşke söyleseydim diyorum. Fakat ben böyle şeylere yabancıyım, nasıl diyebilirdim?
O gece.. Beni öptüğün, yağmurlu gece.. Sana seni sevdiğimi söyleyecektim. Gerçi söylemeye ne hacet, benim seni ne kadar sevdiğimi sen zaten biliyorsun. Biliyorsun, değil mi?Önemli olan kelimeler değildir ki, önemli olan hissettirmektir. Ben hissediyorum senin bana olan sevgini, sende hissediyorsan nasıl sorun teşkil edebilir ki? Edemez, değil mi?
Ama gene de.. Seni seviyorum Karaca.
Ahu
181. gün
Sen gideli 6 aydan fazla oluyor. Zehra abla her gün mektuplarımı almaktan sıkılmış vaziyette. Sesini duymayı çok istiyorum, sensizlik çok ağır geliyor artık. Gözlerim hep kapıda, bir anda çıkıp gelmeni dört gözle bekliyorum.
Düşlerimde gittiğin günden beri sen varsın. Seni düşlerimde görebilmek için daha sık uyumaya başladım. Özlemim az da olsa azalıyor, rüyamda bari olsun görebiliyorum seni. Sende beni özlüyorsun değil mi? Gerçi.. Dilerim beni özlemeye vaktin oluyordur.
Geldiğinde sana gün boyu sarılacağım, bir daha bırakmayacağım. Gelişin bayram sabahına uyanmış çocukların verdiği hissi verecek bana. Ah.. Karaca. Seni sahiden çok özlüyorum. Eymen ile birlikte uyuyoruz bazı geceleri. Gitmemi istemiyor, Zehra abla çok ısrar edince de kıramıyorum. Ona masallar okuyorum, hemencecik uyuyor. Biliyor musun? Eymen bana 2. defa anne dedi. O kadar içten söyledi ki.. Neredeyse oturup ağlayacaktım. Fakat ağlamadım, gözyaşlarımı sen dışında kimse silmesin diye ağlamadım. Sözümü tuttuyorum. Sen de sözünü tut, sözünü tut ve yaşa.
Ahu.
234. Gün
Özür dilerim, sözümü tutamadım. Affet beni sevgilim, çok ağladım. Karaca.. Sahiden bırakıp gittin mi bizi? Haberler doğru mu söylüyor. Timinizden haber alınamıyor mu? İyisin değil mi? İyisiniz. Allah'ım.. Çıkıp gelmek istiyorum oralara. Burada oturup beklemekten kafayı yiyeceğim. İyi olduğunu biliyorum, yaşadığını biliyorum. Hissediyorum. Albayla sürekli konuşuyorum, sizden haber alınmamasının normal olmadığını söylüyor. Sevgilim.. Yaşadığını biliyorum, lütfen artık dön. Sensizliğe dayanamıyorum. Bu dünyada artık nefes alamadığının düşüncesi nefeslerimi kesiyor. Kafayı yemek üzereyim,lütfen bir haber gönder.
255. Gün
Biliyordum! Sana bir şey olmayacağını adım kadar iyi biliyordum. Haberinizi albay bana aktardı. Sinyal alınmış sonunda sizden. Nasıl mutlu olduğumu bir görsen. Günlerdir nefes almayı dahi unuttum, sana bir şey olma düşüncesi beni kahretti. Umarım iyisindir. İyi olman, iyi olmanız için her daim Allah'a dua ediyorum. Biliyorum ki sen yaralanamayacak kadar iyi bir asker, yaralanmalara izin vermeyecek kadar iyi biri komutansın. Fakat anla beni, gene de insan endişelenmeden edemiyor.
Okulda bugün bir arkadaşı Eymen'e senin nerede olduğunu sordu. Çok üzüldü yavrucak. Onun haberleri izlememesi için elimden gelen her şeyi yaptım fakat arkadaşı söyleyince öğrendi sizden haber alınamadığını. Küçücük çocuk, duymuş bir yerden. Nereden bilebilir? Fakat bir başkası söyleyince çok kötü oldum. Tutamadım kendimi ağlamaya başladım, Eymen geldi. Sarıldı bana kocaman, gözyaşlarımı sildi. Sözümü unuttum sanma, unutmadım. Bilerek izin verdim silmesine. Çünkü biliyordum, küçücük çocuk beni teselli ediyordu. Kendi dökemediği gözyaşlarını, benimkileri silerek teselli buluyordu. Boyu küçük ama aynı senin gibi, yüreği çok büyük. Babasının oğlu neticede değil mi? Büyüyünce aynı senin gibi olacak. Ve ben ikinizi de çok seveceğim.
Ahu'n
Ahu'nun Karaca'ya olan mektupları. Anlamışsınızdır, sizden kaçmaz ama gene de açıklayayım dedim. <33
Not: Ahu mektupları Zehra abla yoluyla Karaca'nın evine gönderiyor. Anlamayanlar için. Ve bahsedilen Zehra abla Eymen'in Bakıcısı. 14. Bölümde bahsediliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mendilimin Yeşili
Dla nastolatków"Ordan bakınca aldırış ediyor gibi mi gözüküyorum komutan bey?" Bakışlarını gözlerimin içine dikti "Burdan bakınca nasıl gözüktüğünü anlatmaya kelime mi yeter öğretmen hanım?" - (Not: Bu kitapta gerçekleşen her şey benim hayal ürünümdür.)