4 🥀

55 7 1
                                    

Öyle bir hayat düşün ki
Verdiğin o son nefes olsun milyonlarca ses
Son feci bisiklet ~ Viva la vadi

Aşırı derecede büyük bir baş ağrısıyla bir güne daha gözlerimi açtım ve yataktan kafamı sarkıtıp bacaklarımı yatak başlığıma uzattım , tuhaf bir eğimle salladığım ayaklarıma bakmaya başladım . Sabaha karşı uyumuş olsamda annemin her cumartesi ve pazar yaptığı gibi eski şarkıları mırıldana mırıldana hazırladığı kahvaltının kokusu , şarkıların ritmi ne kadar derbeder halde uyumuşta olsam güne güzel başlamama neden oldu .

Bir İnception repliğinde " Rüyaya nasıl başladığını hatırlayamazsın. " diyor . Çok tuhaf değil mi ? Aslında uyandığınız anıda hatırlayamazsınız , yalnızca hissedersiniz . Mesela gün ışığını algılar gözleriniz ya da herhangi bir ses veya bir çeşit dürtü ama uyandığınız o ilk anı tam olarak hatırlayamazsınız . Daha tuhaf olanı dünyaya gelişinizide hatırlayamazsınız . Yalnızca size anlatılan kadarını bilirsiniz . Mesela bir doğumun nasıl gerçekleştiğini de bilirsiniz - anlatılanlarla, gördüğünüz kadarıyla - ve dersiniz ki " Ah evet ! Bende böyle olmuş olmalıyım !" Peki ya aslında böyle değilse ? Ya aslında tüm bunlar bir rüyaysa ve siz aslında tam şuanda tek bir bedende yaşıyorsanız ama tüm bu sahneler zihninizde oynatılıyorsa ? Matrix gibi !

Kapı çalındığında toparlanmadan " Gir ! " dedim. Herşey resmen ışık hızında gerçekleşti ! Ben tam bunları düşünürken babam biranda odaya dalıp yatağıma atladı ama yatakta o pozisyonda olduğumu karnıma çarpınca farkedip kendini geri çekmeye çalışırken kafasını duvara vurarak yatağın öbür tarafına düştü bende babamın o haline karnımdaki acıya rağmen hunharca gülerken biranda dengemi kaybedip kafa üstü yere düştüm ama düşerken yatağımın yanındaki komidinin üstündeki kitabım ve telefonum da bacağımı komidine çarpmamdan dolayı yeri boyladı . Tam o sırada annem elinde bir bardak suyla içeriye girdi ne olduğunu anlamamış olmalı ki garip bir şekilde bize baktı . Hemen toparlanıp sırtımı yatağıma yaslayarken kitabımı kucağıma çekip sarıldım bir yandanda annemin elindeki suya nefretle baktım .

" Tüh bende suyun kaldırma kuvvetini kullanacaktım uyanmışsın halbuki . " dedi eğlenen yüz ifadesiyle . Duraksadım sanki her şey çok normalmiş gibi ama dün gece yalnızca benim zihnimin oyunu olamaz . Babamı kontrol etmem gerektiğini hatırladım . En sonunda dayanamayıp babama bakmak için kafamı çevirdiğimde babamı değil yalnızca ayaklarını gördüm . Endişeyle yatağıma zıplayıp babama doğru eğildiğimde öylece tavana bakıyordu . Annemde yanıma gelip babama baktığında kıkırdayıp " Bir daha üstüne böyle atlamayacağına eminim baksana daha şokundan çıkamamış ! " deyip büyük bir kahkaha attı . O sırada babam yatağıma dayalı ayaklarından birini anneme doğru yaklaştırıp " Hele biraz daha gül ! Gül hele bi ! Gül de göreyim ! " dedi . Bu söylediğine kıkırdayan beni görünce " Aa ! Üstüme iyilik sağlık ! " dedi babaannem gibi elini göğsüne koyarak . " Bak hele küçüğe ! Sen niye alarmını kapatmıyorsun kızım ? Bende uyuyorsun sandım ! " dedi acayip bozulmuş bir şekilde . " Ama çok güzel değil mi melodisi ? Kapatmaya vicdanım el vermiyor ." dedim . Bu sırada telefonum düştüğü yerde hala GOT jeneriğine devam ediyordu . " Bak hala çalıyor ! Kapat şunu ayol ! Hatta başka birşey yap eline almışken . " dedi bu sefer anneannem gibi ayol diyerek . Ona gülerken telefonumun alarmını kapatıp, şortumun cebine atıp , başımı iki yana sallarken odadan çıktım .

Annem ve babam , tüm bu süreçte beni kendilerinden bile daha çok düşünen iki yegane kişi, onlar olmasaydı hala bu yeryüzü sahnesinde savaşıyor olurmuydum , emin değilim . Babam böyle bir insan ve kesinlikle dün geceki gibi bir insan değil . Bu da gerçekten peşimde birinin ya da birilerinin olduğunu kanıtlıyor . Nasıl yaptığını bilmediğim bir şekilde dün geceye sebep olan birisi ...

Hayalperestlerin Gizli Dünyası : Gün Batımı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin