1.BÖLÜM (GECE YOLCULARI)

80 13 291
                                    

Uyarı:Bu bölüm acele ile yazıldığı için yazım yanlışları olabilir. 2. Bölümde daha çok dikkat edilecektir.

Yetimhanenin soğuk duvarları arasına sıkışmış yaşı küçük ama ruhu büyük çoçuklardık, yorgunduk ama güçlüydük bizi anlamayan insanların düşünceleri daha küçüksün büyünce unutursun sen çocuksun eline bir çikolata ver hemen unutur diye düşünüyorlar.

Ama ben hiç bir zaman öyle olmadım ben farklıydım ben diğer çocuklar gibi değildim. Bazen yetimhaneye gelen bir çok aileler beni gördükleri zaman fare gibi bakıyorlar,oysa ben zaten onların ailesine katılmak istemiyorum ki benim sahte sevgilere ihtiyacım yok,benim zaten bir ailem var. Beş yaşındayken bu yetimhaneye verildim, benimle birlikte odada başka bir bebek daha vardı. O bir kızdı gözleri kocamandı, ışıl ışıl parlıyordu. Onu gördüğümde tüm acılarımı unutturmuştu. O dünyada gördüğüm en güzel bebekti. O an anlamıştım ki onu bir daha asla bırakmıycaktım, ki öylede olmuştu. Aradan yıllar geçmişti, onu asla bırakmadım. O benim göz bebeğimdi, herşeyimdi tüm hayatımı onun mutluluğu için adamıştım. Tek derdim onun hep mutlu olmasıydı. Ben Cesur, adımı cesaretimden dolayı vermişlerdi. Gerçek adımı biliyordum ama unutmak istiyordum.

Bugün benim için çok önemliydi. Sabahın ilk ışıkları yüzüme vuruyordu. Geceyi yetimhanenin en çok sevdiğim çardağında geçirmiştim. Dışarıda uyuma'yı daha çok seviyordum. Her sabah bizi uyandırmaya yetimhane'nin görevlisi olan Sedat gelirdi. Sedat denilen adam sapığın tekiydi. Işıl yetimhanenin en güzel kızıydı, Sedat denen varlık Işıla göz koymuştu. Bir keresinde ışıla tecavüz etmeye çalışırken yakalamışdım. Onu doğduğuna pişman etmek istemiştim, ama sadece bacağına zarar vermiştim. Ama öyle bir zarar vermiştim ki artık topallıyordu, bu yüzden bana düşman olmuştu. Beni öldürmek istiyordu. Yetimhane'nin müdürüne Sedatın yaptıklarını söylemiştim, ama inanmamıştı yapıcak hiç bir şeyim yoktu.

Elimden hiç bişey gelmiyordu. Sedat'dan önce bizimkileri uyandırmam lazımdı. Sedat bize düşman olduğu için sadece bizim ekibe işgence ederek uyandırıyordu, her sabah buz gibi suyu başımızdan aşağıya dökerek uyandırıyordu. Kardeşlerimi çok seviyordum, onlar için canımı bile verirdim; onların kılına zarar gelsin istemiyordum.

Onları uyandırmak için yatakhaneye doğru yol aldım. Yatakhane'ye girdiğimde, Ateş ve Kuzey yatakların'da yoktu; her zaman ki gibi Ateş ve Kuzey çoktan uyanmıştı. Uyanır uyanmaz sigara içmeyi çok seviyorlardı, kesin sigara içmek için tuvaletteydiler. Işıl ise prensesler gibi uyuyordu, onu hiç uykusundan uyandırmak istememiştim;  asla kardeşlerim arasında ayrım yapmazdım ama Işıl farklıydı.

Buraya ilk geldiğim günden beri hep yanımdaydı, onun bende yeri çok farklıydı; diğerleri ile sonradan tanışmıştık, çünkü onlar sonradan geldiler; Çınar hariç, Çınar bebekliğin'den beri yanımda. Bana çok düşkündür, o herkesin göz bebeğidir; en küçüğümüzdür, çok yaramaz ve gevezedir; ama dünya tatlısıdır,  yüzüne baktığınız zaman sempati duymamanız imkansız.

Işılın yatağının kenarına oturdum, saçlarıyla oynadım. Öyle güzel ki bakmaya doyamıyordum, onu seyrederken öyle dalmışım ki uyandığını bile hissetmedim; Işılın seslenmesiyle kendime geldim.

“Cesur ne oldu bir şey mi oldu neden burdasın?“dedi o an öyle bir şaşırdı ki gözlerinden belli oluyordu şaşkınlığı.

“Hayır güzelim bişey olmadı merak etme, Işıl hemen kalkıp erkekler tuvaletine gidip; Ateş ve Kuzeyi getirmen lazım.”dedim Işıl şaşkın bir şekilde yüzüme baktı, ne demek istediğini anlamıştım; yüzünde öyle bir şaşkınlık vardı ki neden ben gidiyorum dermiş gibiydi, ve ağzından şu cümleler çıktı “Tuvalete mi neden ben gidiyorum?” Işıl mızmız ama söyleneni yapan, çalışkan ve uslu bir kızdı; o benim göz bebeğimdi, şaşkınlığını anlaya biliyordum; onu erkekler tuvaletine göderiyordum, buna şaşırması normaldi.

GECE YOLCULARI (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin