Chisaki (Overhaul) x Reader |Bnha x Reader|

Anlaşma

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

YORUM DA ATIN LAN

Merdivenden çıkmış, koridorda yürüyorduk. Açıkçası nereye gidiyoruz bilmiyordum, öylece Chisaki'nin peşinden gidiyordum.

"Aris."

"Evet?"

"Üstünü temizleyip odama gel."

Birkaç hızlı adımda onun bir adım önüne geçtim ve güldüm. "Neden? Yatağa falan mı atıcaksın?"

Gözlerinin öfkeyle kısıldığını görünce hemen sustum ve önüme döndüm. Sanırım ona birine dokunmak ile ilgili şakalar yapmak çok komik değildi.

"Bir şey konuşacağız sadece."

"Vayy, başım belada mı?"

"Sayılmaz."

"Güzel."

Odama çıkan merdivenin önüne geldiğimizde ikişer ikişer merdivenden çıkarak odama gittim.

Önce kısa bir duş aldım ve daha sonra da dolabımdan elime gelen ilk şeyleri giydim.

Saçımın ıslaklığını havluyla biraz aldıktan sonra serbest bıraktım. Şu an kurutmayla uğraşamazdım.

Merdivenden inerek Chisaki'nin odasının önüne gittim.

Kapıyı çalmakla uğraşmayıp kapıyı çat diye açarak içeri girdim.

Kendisi de koltuklardan birinde oturmuştu.

"Gel hadi."

Ne diyeceğini merak ederken tek kaşımı kaldırdım ve kapıyı kapatarak onun karşı koltuğuna oturdum.

"Ee, neymiş bu konuşmamız gereken konu?"

Eli yumruk şekilde yanağında, dalgın dalgın yüzüme bakıyordu.

"Chisaki?"

Yaklaşık 30 saniye geçmişti. Ama hâlâ yaptığı tek şey dalgın bir ifade ile yüzüme bakmaktı.

"Hey-"

"Çok güzelsin."

Ağzım açık kaldı.

Ne demişti o?

Ben... Güzel miymişim?

Tamam, ben de kendimi güzel buluyordum ama onun söylemesi...

Bir anda kendine gelir gibi kafasını sağa sola salladı ve yerinde dikleşti. "Konumuz... Konumuza dönelim."

"Evet..."

"Seninle bir anlaşma yapacağız güzellik."

Yine dedi. Yine güzel dedi.

Onun demesi sanırım kalbime iyi gelmiyor.

Kalp krizi mi geçiriyorum yoksa?

Aris! Sakin ol ve konuya odaklan!

Yüzümü ciddi tutmaya çalışarak mırıldandım, "Ne anlaşması?"

"Eri'yi bırakmamı istiyorsun."

Başımı sakince aşağı yukarı salladım. "Evet."

"Onu bırakırsam gelir kaynağım gider."

Tek gelir kaynağı bu değildi, ama Eri sayesinde ürettiği silahların da çok pahalı olduğu doğruydu.

"Yani?"

"Gelir kaynağım olacaksın."

"Anlamadım?"

"Benim için uyuşturucu satacaksın, tabii aslında gerçek uyuşturucu değil."

Elini yüzünden çekerek bacağını diğer bacağının üstünden indirdi ve dirseklerini dizlerine dayadı.

"Yani, kendi işine geri döneceksin."

Ağız kısmını her ne kadar göremesem bile gülümsediğini anlıyordum. "Ve ben, senin patronun olacağım."

Birkaç saniye yüzüne baktım.

Anlaşma kötü değildi.

Bunu yapabilirdim, zaten benim işimdi.

"Peki."

Tekrardan sırtını koltuğa yasladı. "Güzel o zaman."

"Eri'yi nereye bırakacaksın?"

"Aklında bir plan mı var?"

"Evet, onu şüphe çekmeden güvenli bir yere bırakabilirim."

Omuz silkti, "Peki o zaman."

"Eri seni anlatır. Ne yapacaksın?"

"Onunla konuş."

"Ne?"

"Seni seviyor. Sen ona bir şeyler uydur, söylese bile hemen söylemesin."

"Hemen söylemesin mi? Neden?"

Gözlerini tavandan bana çevirdi. "Çünkü, güzelim. Daha yapmak isteğim şeyler var."

Güzelim demesi, kalbimin atışını değiştiriyordu.