Kızlarla birlikte suç çetesinin gidişini izledik.
Çok saçma bir cezaydı. Yasaklı ve tehlikeli bir ormanda Laura adlı bir kadını arayacaktık.Kızlara baktım. Ceren onaylamaz bir şekilde başını yana sallıyordu.
Ada kararsızdı.
Derin korkarak bakıyordu.
Duygu ise olumlu bakıyordu.Ortaya bir soru attım:
-onaylayanlar elini kaldırsın.
Duygu,Ada ve ben el kaldırdık.
Ceren ve Derin ise hâlâ kararsız bakıyordu.
Bu sefer:-onaylamayanlar el kaldırsın.
Diye sorunca kimse el kaldırmadı
"bu da demek oluyorki üç kişi onaylıyor iki kişi kararsız ve bu durumda gidiyoruz."dedimHep birlikte yataklara çekildik.
--------
Sabah olmuştu. Kızlar beni dürtüyordu.
Kalktım ve giyindim.Rahat bir eşofman takımı giydim sonuçta ormana gidiyorduk.Odadan çıktığımda hepsi beni bekliyordu.
Hepsi birer çanta hazırlamıştı ve bana da.Artık hazırdık. Çantamı alıp sırtıma taktım.
Çok maceralı ve bir o kadar da korkutucu bir gün olacaktı.Dışarı çıktığımızda bir araba duruyordu.
Bir göz attığımda koltukta oturanın Burak olduğunu gördüm.Sesli bir şekilde"ya sabır,ne işin var senin burada"dedim.
Burak gülerek"ormana yürüyerek gitmek mi istiyorsunuz,hadi atlayın."
Kızlar da sorgularcasına bakıyordu,bir kişi hariç.
Derin çok heyecanlı ve güzel bakıyordu derken söze daldı "hadi Kumsal ya binelim n'olucak ki hem nasıl gideceğiz biz o ormana otostop mu çekiceğiz."
Dediğinde şaşkınlıkla kızgınlık arasında kaldım. Çok şaşırmıştım. Derin'e hızlı bir bakış attıktan sonra gözüm kızlara kaydı.Hepsi bana bakıyordu. Resmen Derin'i onaylıyorlardı.
Ada kararlı bir şekilde"evet ya aslında haklısın canım sana katılıyorum Derin."
Dediğinde pes ettim ve arabaya bindim.Yolda giderken gözüm Burak'a kaydı.
Pis pis sırıtıyordu. Komik olan neydi acaba.
Baktığımı anlamış olacakki bana döndü.
Gözlerimi yola çevirdiğimde giriş yasak tabelası göründü.Tam orada arabayı durdurdu.
Sırıtırken aniden ciddileşti"bakın eğer başınıza bir şey gelirse benim sorumluluğum değil eğerki kaçarsanız ve Laura'yı bulmazsanız o zaman sizide Cansu'nun yanına gönderirim." Dedi ve gitti.Bu ne ukalâlıktı böyle. Bizi bırakıp gitmişti ve eğer kaçmaya çalışırsak bizide öldüreceğini söylemişti.
Ceren yüzünü buruşturarak "gıcık şey,kendini birşey sanıyor herhalde." Dedi.
Ceren haklıydı.Hep birlikte ormana girdik. Ormanın başında bir tabela vardı. Sapot ormanına gider yazıyordu. Alt tarafında ise kırmızı sprey boya ile çarpı işareti vardı.
Kızlarla birlikte ilerlemeye başladık.
Hava kararıyordu ve gittikçe sesler ürkünçleşiyordu.Biraz ilerledikten sonra Ada bağırarak bizi yanına çağırdı.
Koşarak yanına gittik. Bir ev vardı. Eski bir ev. Ama bir terslik vardı ve bunu Ceren'de hissetmiş olacakki etrafa bakınıyordu.
Ama bir ip vardı.
Ceren telaşla"Ada dur ip var" dediğinde Ada çoktan ipe basmıştı bile. Aniden Ada'nın etrafına iplerden bir mahsen oluştu ve yukarı çekildi. Bir ip tuzağının içine düşmüştü.
Hepimiz şaşkınlıkla birlikte ipleri çözmeye çalışırken bir ses geldi.
Evin kapısı açıldı. Bir kadın vardı. Siyah saçlı soluk bir teni ve eski kıyafetleri olan bir kadındı.
Söylenerek dışarı çıktı.
-kim benim tuzağıma düşen aptal,kim benim evimi işgal ediyor böyle.
Dediğinde yanimıza geldi.Ona olanları anlattım ve bizi içeri aldı.
Ada'yı tuzaktan kurtardığı için mutluyduk.Kadının bakışları aniden değişti.
Siyah gözleri derinleşti.
-ben size içecek bir şeyler getireyim. Dedi ve kalktı.Ceren fırsat bulup kadına dair bir şeyler bulmak için kalktı ve araştırma yapmaya başladı.
Ceren bir dosyaya baktığında şaşkınlıkla geri atıldı.
Hepimiz ayaklandık.
Duygu telaşla"ne oldu Ceren,ne buldun."
Dediğinde Ceren dosyayı alıp yanımıza geldi.Duygu,ben ve bu kadın aynı fotoğraftaydık.
Duygu ve ben okulda konuşurken uzaktan selfie yapmıştı.Bundan bizim haberimiz yoktu...
SON...DEVAM EDECEK...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER
Mystery / ThrillerBir gün en sevdiğim kuzenim olan Cansu bize kalmaya gelecekti.Fakat Cansu gelmedi saatlerce onu bekledik ve o gece herşeyin değiştiği gece olduğunu nereden bilebilirdik. Sonu gelmek bilmeyen zincirlenmiş olay çerçevesinde mahsur kalmış gibiyiz. Gize...