Kaçmak da çok iyi gözüküyordu şuan aslında.Tozdan hiçbir şey gözükmüyordu.Adım attıkça rüzgar bana karşılık veriyordu.Çok şanssız bir insandım.Rahatlamak için geldiğim yer bile böyle bir sonla sonuçlandı.İleriden gelen birkaç çığlık sesi duyduktan sonra koşmaya başladım.Sanki bir şey yapabilecekmiş gibi.
Sonunda bu karışıklığın ortasına yaklaşmıştım.Artık toz ve rüzgar yerini koyu kahverengiye bırakmıştı.Korkmamak elde değildi.Çığlık sesleri birden kesilmiş,tozlar yok olmuştu.Nereye gittiğimi bilmeden yürüdükçe kafam karışıyor,kan kokusu yoğunlaşıyor,rüzgar artıyordu.Her adımımda yeni küfürler keşfetmiştim.Gerçi kime söylediğimi bile bilmiyordum.Sorun değildi.Nereye gittiğimi de bilmiyorum sonuçta.Koyu kahverengi gittikçe koyulaşıp siyah olmuştu.Karanlığın kaybolup,kör edici bir beyazlığın içinde olduğumu on saniye sonra fark ettim.Fakat o güzel beyazlığın arasında yatan umutsuz cesetleri çok daha sonra fark etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood Pool
FantasyTenimi ıslatan kan damlaları...Cennet diye geldiğim yer , Cehennem mi çıktı?