Kardeşimi ve Xander'ı düşündükçe kalbim parçalanıyordu sanki.Zaman geçtikçe alışabiliceğimi düşünerek kendimi rahatlatmaya çalışıyordum.Ama işe yaramamıştı.Zaman geçtikçe onlara daha çok ihtiyacım olduğunu hissediyordum.Zaman geçtikçe onlarla tekrar konuşmayı istiyordum.Tekrar üç kişi olmayı istiyordum.Hayatımda en değer verdiğim kişileri kaybetmemin sebebi olan Tanrı'yı öldürmek istiyordum.Her adımımda her cümlemde bir şeyler yok oluyor bir şeyler ise çoğalıyordu.Yorulmuştum.Artık ne kendimi ne de yaşadığım şeyleri taşıyabiliyordum.Tanrıyla beraber ölmek istiyordum.Eğer Tanrıyı öldürürsem rahatça ölebilecektim.Yaşama sebeplerimin kaybolması hayatımda bir amacı doğurmuştu.İşte bu yüzden koşuyordum.Hâlâ bu yüzden koşuyordum.Ayaklarım durmak isterken ben umutsuzca koşuyordum.Sonunda beyazın yerini koyu kahverengi almıştı.Gittiğim yerden geri dönmek bu kadar kolay olsaydı insanların orada ölme olasılığı çok düşük olurdu.Tanrı benimle oynuyor muydu?
![](https://img.wattpad.com/cover/12721961-288-k803930.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood Pool
FantasiTenimi ıslatan kan damlaları...Cennet diye geldiğim yer , Cehennem mi çıktı?