Geç olduğu için Ömer de sigarasını söndürdü ve içeriye gidip koltuğa yattı.
Sabah kalktığında Hürkan'ın yattığı odaya gitti kapıyı yavaşca araladı.Uyuyordu.İçeriye girmedi,kapının eşiğine yaslandı ve bir süre onu izledi.
Gülümsedi ardından odadan çıkıp kapıyı yavaşca kapadı.Kahvaltı için bir kaç malzeme almaya markete gidip geldi.
Eşyaları masaya bıraktı ve kahvaltıyı hazırlamaya başladı.
Ömer=Acaba uyandırsam mı? Yok ya uykusunu bölmiyim şimdi,o uyanır zaten.
Ömer kahvaltıyı hazırlarken mutfağa Hürkan'ın ayak sesleri geliyordu.Uyanmıştı ve mutfağa gelmişti.
Hürkan=Ömer?
Ömer=Günaydın.Bende kahvaltı hazırlıyordum.
Hürkan=Ben neden senin evindeyim?
Ömer=Sonra anlatırım,sen git de elini yüzünü yıka.
Hürkan=Banyo ne tarafta?
Ömer=Koridorun solunda.Bekle.
Ömer Hürkan'ın yanına gitti,yüzündeki bandajları yavaşca çıkardı.
Ömer=Yüzünü yıkayıp gel yeni bandaj takalım.
Hürkan=Tamam.
Ömer=Yanında gelmemi ister misin?
Hürkan=Ömer çocuk muyum ben?
Ömer=Tamam ama başın dönerse falan çağır beni.
Hürkan=Tamam.
Hürkan elini yüzünü yıkamak için banyoya gitti.Ömer ise kahvaltıyı hazırlamaya devam etti.
Hürkan yüzünü yıkayıp geldi ve masaya oturdu kahvaltıyı hazırlayan Ömer'i izlemeye başladı.
Ömer=Yaraların hâlâ acıyor mu?
Hürkan=Sen beni boşver.Adamın sana çok kötü bir şekilde vurduğunu gördüm etrafa kan sıçradı resmen.Asıl sen nasılsın?
Ömer Hürkan'a döndü ve başındaki dikişi işaret etti.
Ömer=Sanırım iyiyim.
Hürkan=Çok acımış olmalı.
Ömer=Dikiş atılırken baygınmışım hissetmedim yani.
Ömer tekrar önüne döndü.
Hürkan=Sen bayıldığında adam bana bir şey söyledi.
Ömer=Ne dedi?
Hürkan="Yaptıklarınızı ödiyceksiniz" ne demek oluyor bu?
Ömer=Bilmiyorum.
Ömer aslında ne demek olduğunu iyi biliyordu.Kardeşini hapse attırdıkları için söylemişti bunları.
Ömer=Bu konuyu kapasak artık.Şöyle güzel bir kahvaltı edelim.
Hürkan=Sen nasıl istersen.Başka bir konu açıyım o zaman.
Ömer=Olur.
Hürkan=Demek benden hoşlanıyorsun?
Ömer yine kıpkırmızı olmuştu ama Hürkan'a arkasını dönük olduğu için Hürkan bunu fark etmiyordu.
Ömer=Şey evet.Korkaklık yapmayıp daha fazla saklamak istemedim ve söyledim.
Hürkan=Pekâlâ.
Ömer=Hatırlıyor musun bende sana bir şey sormuştum.
Hürkan=Ne sormuştun?
Ömer dilimlediği ekmekleri masaya koydu ve Hürkan'a baktı.