Bölüm 4

149 27 8
                                    

"Ne yaptın?"

"Aptal!"

"Ne bileyim ben? Bir anda oldu işte."

"Ya gerizekalı, bir anda yiyişilir mii ne demek bir anda oldu?" Jongin sesini yükselttiğinde ona kızmayacağımı da biliyor olmalıydı. Çünkü sonuna kadar haklıydı ve Chanyeol bu kez hak ediyordu.

Biz gittikten sonra biraz daha öyle durmuşlar, sonra da yürümeye karar vermişler. Chanyeol hepimizi şaşırtacak şekilde Baekhyun'u evine bırakmayı teklif etmiş ve garibim Baekhyun da kabul etmiş. Konuşmamışlar bile; Baekhyun utangaçlığından susmuş, Chanyeol de flört işlerini tamamen unuttuğundan.

Sonra bisikletli biri neredeyse Baekhyun'a çarpıyormuş ve Chanyeol kendini klişe bir romantik komedinin başrolü sandığı için onu belinden tutarak kendine doğru çekmiş. Evet, filmlerdeki gibi. Ama bilin bakalım kim bir filmin içinde yaşamıyor?? Baekhyun kenara çekilmeyi akıl edebilirdi çünkü alık bir başrol değildi.

Sadede gelelim, Chanyeol Baekhyun'u kendine yapıştırınca utangaç yavrum da ne yapacağını bilememiş. Chanyeol'e bakmış, bakmış, bakmış... Salak Chanyeol de onun öyle bakmasını tatlı bulmuş. 8 yıl sonra ilk defa bir şeyi tatlı bulası gelmiş paşa torununun. Tutmuş öpmüş Baekhyun'u, sokağın ortasında, öylece.

Gerizekalı.

GERİZEKALI.

G E R İ Z E K A L I .

Baekhyun da utangaçlığını siktir etmiş, karşılık vermiş. Peki aptal Chanyeol durur mu? Durmaz. Çocuğu duvara yapıştırıp bir güzel yemiş, bitirmiş.

"Ya hadi senin beynin yok. Var da biz zorlayınca o anda durmuş. Baekhyun ne diye karşılık veriyor ki? Hata bizde zaten, sizi yalnız bırakmayacaktık öyle..."

Jongin'in içine ben kaçmış, kesin bilgi.

"Sormaya korkuyorum ama... Sonra ne oldu Chanyeol? Sevişmemişsiniz çünkü. Ne yaptınız?"

Sessizce onları izlemem Chanyeol'ü besbelli korkutuyordu. İçimde sinirden köpürsem de konuşmaya başlarsam susmayacağımı bildiğim için azarlama işini Jongin'e bırakmıştım. Şöyle bir düşününce, oldukça komik bir haldeydik. Liseli çocuklarını -bu Chanyeol oluyordu- azarlayan ebeveynler gibiydik. Kendimi, Chanyeol'e telefon yasağı verip odasına göndermemek için zor tutuyordum.

"Konuşsana Chanyeol, ne oldu sonra?"

"Bir tane teyze 'terbiyesizler' diye bağırınca ayrıldık işte." Tebrikler teyze. "Sonra da gitmemi söyledi."

Jongin küçük gözlerini olabildiğince irileştirirken ayağa kalktı ve salonun içinde volta atmaya başladı. "Sen de gittin yani? Aferin."

"Git demeseydi de gidecektim. Kovması daha iyi oldu ama."

Jongin bana bakarken bir şeyler için izin ister gibiydi ama anlayamamıştım. Yalnızca en yakın arkadaşlarımdan birinin alnında kocaman bir delik açmak ve beyninin orada olup olmadığını kontrol etmek istiyordum. Herhangi bir tepki veremeyecek kadar şaşkındım.

"Kyungsoo, bir şey demeyecek misin?"

Birkaç saniye Chanyeol'e baktıktan sonra koltuğun iki kenarında duran kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Defol evimden."

"Ne?"

"Ne?"

"Çık git Chanyeol. Baekhyun'u bulup yanına git ve uydurduğun mantıklı açıklamayı Baekhyun'a söyle. Özür dileyip kendini affettirmeden buraya dönersen kalan yaşamına tek kulakla devam edersin."

They Might KissHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin