Kana Bağımlı

Kana Bağımlı -6-

Uyanıp saate baktığımda saat 00:00'dı. Kafamı yastığa tekrar koyduğumda ne kadar uyumak istesemde uyku tutmuyordu. Kalkıp salona gidip TV açıp izlemeye başladım. İlgimi çeken bi film bulup izlemeye başladım.

Filmde genç bir kızın arkadaşı tarafından ısırlması konu alıyordu. Ne kadar saçmada olsa heyecanlıydı izleme devam ettim, koltuğa iyice yayıldım gözlerimin gidip geldiğini hissediyordum.

***

Sabah uyandığımda odama gidip okul için hazırlandım. Evden çıktığımda Ted herzaman ki gibi beni bekliyordu. Yanına gidip "Yine formundasın bakıyorum" dedim.

"Tabi ya"

"Hadi geç kaldık zaten gidelim artık"

"Tabi hanfendi"

Ted'le arabaya binip okula gittik. Sınıfa doğru yürüdüğümüzde Mia yanımıza gelip telaşlı bir şekilde "Kath başına ne oldu?"

"Önemli bişey değil arabayla kaza yaptık bır çizik sadece telaşlanma"

Mia şaşkın bir şekilde "Ciddi misin? Ted bir şeyin varmı?İyimisin?" deyip Ted'in boynuna atladı.

"Eğer biraz daha beni sıkmaya devam edersen birşey olabilir" diyerek sırıttı.

Mia geri çekilerek "Pardon ya bir an panik oldum"

"Endişe edilcek bir şey yok sakin ol" Ted sınıfa girdikten sonra Mia'nın koluna girip "Seviyorsun değil mi?"

"Anlamadım?"

"Ya Ted'den hoşlandığını biliyorum benden çekinme lütfen"

"O kadar belli oluyomu ki?"

"Ben anlarım böyle şeyleri"

"Ted'e bilmesin bunu olurmu?"

"Tabi ki bilmiyecek ama eğer istersen sizin için bir akşam yemeği ayarlayabilirim"

"Güzel olur aslında"

"Ne güzeli süper olur sen akşama güzel giyin ben adresi mesaj atarım sana"

"Tamam canım" Mia sınıfına gittikten sonra bende sınıfa girdim.

"Nerde kaldın?"

"Mia'yla sohbet ettik biraz"

"Ne sohbetiymiş bu"

"Önemli bişey değil ya sana birşey dicem Mia akşam yemeğine bize gelcek"

"Olur gelsin"

Bay Hall sınıfa girdiğinde herkez sırasına oturdu hızlıca bu adamdan neden korkuyorlardı anlamıyorum. Sınıfa ardından James'lar girdi, Bay Hall kaşlarını çatmış "Derse girmek için izin aldınız mı?" James umursamaz bir tavırla "Sanmıyorum" ukalaca gülüp yerine geçti. Bay Hall birşey demeden derse döndü normal şartlar altında James'a ağzının payını vermesi gerekmezmiydi? Sammy James'ın kulağına eğilip "Unutma dikkat çekmememiz lazım bulaşma şu adama" dedi. Bu cümlesine anlam verememiştim. Ted'in dediği gibi bunlarda birşey vardı yada öylesine birşeydi.

***

Okul çıkışı geldiğinde Ted'le birlikte alışverişe gittik.

"Ya benim ne işim olur alışverişle? Şurdan bir tanıdık çıkarsa fena olur Kath" gülmemek için kendimi zor tutuyordum gerçekten ama imkansızdı. alışverişi bitirdikten sonra eve gittik. Ted kendini koltuğa atıp "Öldürdün beni Kath şu alışverişini uzun vadeli yapsanda habire çıkmak zorunda kalmasak"

"Ted ne çok konuşuyorsun hadi kalk daha bir sürü iş var bana yardım ediceksin"

"Yok artık yemeğide mi ben yapiyim"

"Hayır sen masayı hazırla"

"Tamam hazırliyimde bitsin şu işkence"

Mutfağa geçip yemekleri hazırladıktan sonra salona döndüğümde Ted masayı hazırlamak için mücadele veriyordu "Ted hala masayı hazırlayamadın mı?"

"Kath şuan ilk kez bir masa hazırlıyorum bu kadar zor olcağını düşünmemiştim ben"

"Tamam tamam ben hazırlarım sen git üstünü giyin"

"Kath ben giyiniğim zaten"

"Onu görebiliyorum Ted senin için aldığım kıyafeti giyceksin hadi acele et"

"Ovv baya hazırlıklısın yani"

"Tabi canım ne sandın hadi Mia gelir birazdan hazırlan"

"Tamam tamam"

Ted giyinmek için gittiğinde masayı hazırlayıp yemekleri koydum sofra mükemmel gözüküyordu.

Zil çalıp kapıyı açmaya gittiğimde Ted'de merdivenlerden iniyordu birlikte kapıyı açıp "Hoşgeldin Mia" deyip gülümsedim. Mia içeriye geçerek "Merhaba" dedi. Masaya geçtiğimizde sessizlik hakimdi Ted sadece yemeğini yiyordu "Ahh nasıl unuturum ya ben Tara'dan ders notlarını alıcaktım"

"Yarın alırsın"

"Olmaz ya benim onu bugün almam lazımdı sen Mia'yla kal burda ben alıp gelirim hemen"

"Tamam o zaman geç kalma"

"Tamam tamam siz keyfinize bakın"

Evden çıkabilmiştim ama nereye gidiceğimi bilmiyordum biraz yürümeye karar verip yürümeye başladım arkamdan birinin geldiğini hissediyordum. Arkamı dönmemle James'la çarpışmam bir oldu "Senin ne işin var burda"

"Geziyordum öyle"

"İyi o zaman" deyip yoluma dönüp yürüdüm James yanımdan yürümeye devam ediyordu "Ciddi olamazsın birlikte mi yürüycez?"

"Bir sakıncası mı var"

"Yok"

Yolda sessizlik hakimdi "Sana birşey sorucam"

"Sor bakalım"

"Sammy'nin korktuğu şey ne?"

"Ne gibi?"

"Dikkat çekmek gibi"

"Bugün ki lafından bahsediyorsan önemsiz birşeydi"

"Anladım"

Yürümeye devam ettik, sokakta sadece biz vardık. Bir anda karşımıza beş tane sert çocuklar çıktı. İçlerinden bir tanesi omzuma çarptı. Elimde tuttuğum telefonum yere düştüğünde çocuk telefonumu alıp ilginç bir şekilde beni koklayarak telefonumu uzattı James bu durumdan rahatsız olmuştu ki kolumdan tutarak beni arkasına çekti. Birkaç dakika bakışlarıyla hepsini kovmuştu. Gözleri çok ilginçti ama bunu ona söylesem "Çatlaksın" diyeceğini tahmin edebiliyordum. Jamesla yürümeye devam ettik gülüşü içten ve sıcaktı. Bütün gün onu izleyebilirdim. Aklımdakileri okuyormuş gibi dahada fazla gülüyordu.