Kana Bağımlı -8-

114 6 0
                                    

"İşte geldik"

Ted'le arabadan inip içeriye girdik, içeride son ses bir müzik ve çılgınca dans eden insanlar vardı. Mia bizi görüp yanımıza geldi oturcak bir yer bulup oturuk. Ted ayağa kalkarak "Kızlar siz burda kalın ben geliyorum hemen" dedi. Mia'yla biraz sohbet ettikten sonra "Ben Lavaboya gidiyorum gelicekmisin?" dedim.

"Yok canım sen git "

***

Lavabodan çıktığımda James'la karşılaştım hiç bir şey demeden yanından hızlıca geçip gittim. Mia'nın yanına gittiğimde "Noldu sana iyimisin?"

"İyiyim ya Ted gelmedimi hala?"

"Hayır gelmedi"

"Ben bir bakayım"

"Otur ya gelir şimdi tanıdık birilerini görmüştür"

Yerime geçip oturdum Jameslar tam karşımızda oturuyorlardı.

Mia kulağıma eğilerek "James gözlerini senden ayırmıyor"

"Umrumda değil"

Ted yanımıza geldiğinde James'ın bize baktığını farketmiş olmalı ki "Bu herifin burda ne işi var?" dedi.

"Bilmiyorum, Bi tatsızlık çıkmasın hadi gidelim"

"Bir tatsızlık çıkmıycak Kath sakin ol"

Ted'in bu lafı ne kadar rahatlatsada yinede huzursuzdum. Ted Mia'yı dansa kaldırmıştı. Çok güzel dans ediyorlardı gözlerimi onlardan alamıyordum. Normal şartlar altında Ted'i öldürsen dans etmezdi ama şuan ediyordu. Mia'yı sevdiğine artık emindim. James yanıma gelip oturduğunda yüzüne bakmıyordum daha doğrusu bakamıyordum.

"Kendini neden benden uzaklaştırıyorsun?"

"N-Neden bahsediyorsun?"

"Kath benden uzaklaşıyorsun"

"Uzaklaşmak için önce yakın olmamız gerek"

"Değilmiyiz?"

James'ın bu sorusuna cevap verememiştim, Çünkü cevabını bilmiyordum. James yanımdan birden yok olmuştu. Parti bitip eve geldiğimizde kendimi yatağa attım. Ted'le Mia bu gece bende kalıcaklardı, üzerime pijamalarımı giyinip kendimi uykuya teslim ettim.


***

Sabah kalktığımda aşağıya indim muhteşem bir kahvaltı sofrası karşımda duruyordu. Ted mutfaktan çıktığında "Ted Mia nerde?" diye sordum. "Sabah yürüyüşüne çıkmış not bırakmış"

"Bir şey diycem sen dün dans ettin bugünde kahvaltı hazırlıyosun beni baya bir şaşırtıyorsun Ted"

"Bende şaşırıyorum yalnız değilsin"

Gülümseyerek mutfağa gittiğimde ekmeğin bittiğini farkettim. Hemen üstüme rahat bişeyler giydim. Ted'le karşılaştığımda "Şimdi de sen mi spora gidiyorsun?" dedi.

"Hayır, evde ekmek bitmiş onu almaya gidicem"

"Sen dur ben giderim"

"Hava alıcam biraz, ben giderim" Ted başını sallayarak " Tamam" dedi. Evden çıktığımda her zaman ki gibi sokakta kimse yoktu. Bir kaç adım attıktan sonra yanımdan sanki biri geçiyormuş gibi hissediyordum. Arkama baktığımda kimse yoktu, birine çarptığımı fark ettiğimde kafamı çevirdim Liz karşımda duruyordu

"Korkuttun beni Liz" bunu derken yüzümde şaşkınlık ve korku vardı. Liz herzaman ki gibi soğukkanlı bir tavırla "Jamesla aranızda ne var?" sesindeki soğukluk beni ürpertmişti.

"Seni ilgilendirmez" Liz dişlerini sıkarak "Cevap ver" dedi.

"Neden James'a sormuyorsun?"

Liz kolumu sıkıca tutarak "Sana cevap ver dedim" Canım çok acımıştı koluma baktığımda Liz tırnaklarımı koluma batırmıştı. "Özür Dilerim" Diyerek gözden hızlıca kayboldu. Koluma baktığımda dört tane tırnak izi vardı ve kanıyordu. Liz'in tırnakları bu kadar uzun değildi. Bunu nasıl yapmıştı ki??



Kana BağımlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin