Kana Bağımlı

Kana Bağımlı -7-

Saatin kaç olduğunun farkındayım ama James'ın yanından ayrılmak istemiyordum.

"Sana birşey sorabilirmiyim?" dedim

James yüzünü bana dönüp "Sorma desemde sorucaksın değil mi?"

"Evet" yüzüme o kadar masum bir gülümseme yerleştirmiştim ki beni kıramayıp "Sor bakalım" dedi.

"Ted'le aranızda ne var?"

"Aramızda bir şey yok. Kanlarımız uyuşmuyo o kadar" dedi. Bu dediği cümle hiç inandırıcı gelmemişti. Bozuntuya vermeden yürümeye başladık. Yolda bizden başka kimse yoktu. Daha doğrusu ben öyle zannediyordu. Yanımda hızlı bir şekilde esmer çocuk geçti. Yanımdan geçerken kokumu içime çekmişti. Bundan epey rahatsız olmuştum. James sinirli bir tavırla arkasına bakıyordu. Eve yaklaştığımızda "Burdan sonra be giderim. Bıraktığın için teşekkürler" dedim. James başıyla onayladı tam arkamı dönmüş giderken James kolumdan tutup beni kendine çekti. Dudağımı süzdükten sonra dudağını dudağımın üstüne bastırdı. Çok nazık ve kibar öpüyordu. Ama bu daha fazla süremezdi kendimi geri çekip hızlı adımlara arkama bakmadan yürüdüm. Köşeyi döndüğümde elimi dudağıma götürüp aptal aptal gülümsüyordum. Eve geldiğimde Ted ve Mia koltukta sarmaş dolaş uyuyorlardı. Yanlarında bir yığın bira şişesi duruyordu. Onların bu anını hiç bozmadan odama çıkıp kendimi yatağa attım. Dudağımı dişleyip duruyordum. Bir dakika bir dakika ne yaptım ben? Jamesla öpüştüm !!! Aman Tanrım iyi halt yedin Kath şimdi ne yapacaksın?

***

Sabah uykulu bir şekilde aşağıya indiğimde Ted ve Mia ortalıkta yoktu. Telefonumu elime alıp Ted'i aradım.

"Ted nerdesin? Mia yanındamı?"

"Evet Mia'yla okula geldik seni uyandırmadık sende hazırlan gel hadi"

" Imm yok ben bugün okula gelmiycem"

" Kath bir sorun yok değil mi?"

"Hayır Ted bir sorun yok merak etme"

"Tamam o zaman. Görüşürüz sonra"

Telefonu kapattıktan sonra kendimi yatağa attım. Biraz daha uyuduktan sonra yataktan kalkıp duşa girdim. Banyoda üzerimi giyindikten sonra saçıma havluyu sarıp çıktım.

Odaya geldiğimde James yatakta yatıyordu. Beni süzmeye başladığında bakışlarımı üstüme çevirdim. İp askılı tshört, altımda kısa şort ve saçımda havlu.

"Burda ne işin var?"

"Okula gelmedin" dedi. Göğüsümü gererek "Her okula gelmeyenin evine gidiyormusu?" dediğimde ayağa kalkıp yanıma geldi. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp "Herkeze değil" diyip beni öpmeye başladı. Daha sert öpüyordu. Ellerini bacaklarıma götürüp beni kucağına aldı. Odamda sağ köşede duran koltuğun üstüne otuduğunda elleriyle vücuduma dokunuyordu. Kendimi geriye çektikçe beni bırakmıyordu. Geri çekildikçe daha sert öpüyordu. Telefonumun çalmasıyla James'ın kucağından kalkıp telefonumu açtım. Arayan Ted'di.

"Alo"

"Buraya mı geliyorsun?"

"Tabiki gel ne sorunu olabilir"

Telefonu kapattığımda James'a panikle

"Hemen burdan gidiyosun"

"Sorun ne?"

"Ted buraya geliyor. Seni burda görürse ne olur biliyormusun?"

James ayağa kalkıp sinirli bir şekilde ceketini aldı. Aşağı kata indiğimizde Ted'in arabasının sesini duydum. James'ı kolundan çekiştirerek yukarı götürdüm. "Hızlı ol" dedim.

Odaya gelidğimizde James'ı saklamak için yer arıyordum. Yatağın altı olmazdı en iyi fikir dolaptı James'ı dolaba ittiğimde küfür ettiğini duydum. Ted kapıyı kırarcasına çalıyordu. Kapıyı açtığımda

"Sonunda Kath"

"Banyodaydım kusura bakma."

"Okulada gelmedin zaten merak ettim"

"Kendimi biraz yorgun hissediyordum da o yüzden gelmedim. Neyse onu bunu bırakta Mia'yla dün ki yemek nasıldı anlat bakalım" dediğimde koltuğa oturup Mia ile olanları anlatmaya başladı. Sanırım Ted Mia'ya ısınıyordu. Uzun süre konuştuktan sonra Ted'e bir telefon gelip apar topar evden çıktı. Ted'in gitmesiyle odama fırladım dolabı açtığımda James yoktu. Pencere tarafına baktığımda pencere açıktı, pencerden çıkmış olmalıydı. Telefonumun çalmasıyla telefonu elime aldım, Arayan James'tı. Telefonu meşgule aldığımda telefonum tekrar çaldı. Açıp

"Ne var?"

"Alo Kath akşam parti var hazırlan"

"T-Ted senmiydin?"

"Evet başka birini mi bekliyordun?"

"H-Hayır tabi ki ben partiye gelmesem ya hiç havamda değilim"

"Olmaz Mia'da gelicek senide orda görmek istiyorum hadi hazırlan geliyorum birazdan"

Ted telefonu kapattığında oflaya puflaya dolabımın karşısına geçtim. Dolabımdan seçtiğim Siyah pantalon, Siyah tshört ve Siyah deri ceketimi giyindim. Kapının çalmasıyla aşağıya inip kapıyı açtığımda Ted beni baştan aşağıya süzüp "Cenazeye gidiyoruzda ben mi bilmiyorum Kath"

"Çok komiksin gerçekten, böyle kapıda dikilmiycez herhalde hadi gidelim"

" Tamam tamam hadi gidiyoruz"

Ted'le arabaya bindiğimizde Ted bana bakarak "En azından bir renk patlatsaydın ya"

"Off Ted"

Ted arabayı çalıştırıp sürdü.